5 Ağustos 2014 Salı

Deneme Tadında Bir Film: "F for Fake"

"F for Fake" Orson Welles'in tamamlanmış son filmi. 1973 yapımı bu filmin benzeri yok, kolay kolay bir türe sokamazsınız, ne belgesel, ne belgeselimsi, ne de kurgu denilebilir. Bazı filmler vardır izlediğiniz vakit edebiyat tadı bırakır. Sinemanın edebiyata en yaklaştığı anları içinde barındırmaktadır bu yüzden "roman gibilik" yakıştırılır o filmlere. F for Fake roman gibi değil ancak usta bir deneme yazarının kitabından alacağınız zevki vaad eden bir film. Orson Welles bu filmde sahte olanı, taklit olanı, başkalarını aldatmayı, profesyonel dolandırıcıları ve sahte ile ilişkilendirebilecek olayları görünürdeki altı öykü üzerinden izleyicisine sunuyor. Film sahtelikle ilgili olup, yönetmeni de Welles olunca en gözü açık, en kül yutmaz izleyicinin bile tongaya basmaması imkansız. 


Sinemayla kıyısından kenarından ilgilenen seyirci gün gelir ödül almış bir filmi izler ve yönetmenin daha önceki filmlerinin peşine düşer. Aynı yönetmenin filmlerini izledikçe hayal kırklığına benzer bir duyguyu tadar. Zira yönetmen aynıdır aynı olmasına da, o ödüllü filminden aldığı keyfi vermemiştir diğer filmleri. Eski filmleri yönetmenlerin geçtikleri yollardır; ustalıklarını o eski filmlerini yaparken kazanmışlardır ve kendilerine ait bir dil varsa eğer, o dili de eski filmlerini çevirirken, kendileri öğrenmişlerdir. Bunun bir tek istisnası Orson Welles'dir. 24 yaşındayken çektiği Citizen Kane ile yalnızca Amerikan film tarihinin değil dünyanın en iyi filmlerinden bir tanesine imzasını atmıştır. Gerçi o filmin başarısı ile yönetmen/sanatçı olarak özgürlüklerinin büyük bölümünü de kaybetmiştir. Başyapıtlarını sanat hayatının ilk yıllarında kotarmıştır kotrmasına da son filmi nedense en az bilinen ve üzerinde az konuşulmuş filmi olarak kalmıştır. 


Bir çok filmi hakkında bir bilginiz olmadan izlediğinde görüntü kalitesine bakarak hangi yıl çevrildiğini anlayabilirsiniz. F for Fake in ilk görüntüleri akmaya başladığında yılını kestirmeniz mümkün olamaz, sadece açılış sahnesindeki görüntülere bakarak iki binli yıllarda çevrilmiş bir film olduğuna yemin bile edebilirsiniz. Sadece görüntü olarak değil, kurgusu, konunu ele alınışı, izleyicisi ile iletişimini film boyunca koruması ile zamanının hayli ilerisinde bir eser bu.


Film bir tren istasyonunda başlıyor, Welles istasyondaki bir küçük çocuğa anahtarlar ile bozuk paraların yer değiştirdiği sihirbazlık oyunları yaparken izleyicisi ile konuşuyor ve birden ilk oyununu yapıyor seyircisine, aslında tren istasyonunda değiliz! Hemen ardından "yaklaşık bir saat boyunca sizlere yalan söylemeyeceğim" diye kartlarını açıyor masaya. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sahte tablo üreticisinin evine, doğru yola çıkıyoruz.


Elmyr de Hory gözümüzün önünde Matisse tabloları yapmaya başlıyor. Yaptıklarına reprodüksiyon denilemez çünkü ünlü ressamların tekniklerini özümsemiş ve onların yapabileceği tabloları çok kısa sürede üretiyor. Hâlâ müzelerde sergilenen onun ürettiği, ama altında ünlü isimlerin imzası olan tablolar mevcut. Tabloların orjinalliğini test eden uzmanların yararsızlığı ve nasıl kolay kandırılabildiklerini anlatıyor. Sahte üzerine konuşulurken birden "sanat nedir?", "sanat eseri nedir?" sorularına yanıt ararken buluyoruz kendimizi. Elmyr'i bırakıp onun da biyografisini yazmış olan bir başka sahtekâra dönüyor kamera: Clifford Irving. Yazdığı en meşhur - sahte - biyografiden söz ediyor, Howard Hughes'unkinden. Sırada Welles'ın kendi çevirdiği numaralar var. İlk işini alabilmek için nasıl bir numara çevirdiğini, o meşhur sahte radyo haberi ile insanları nasıl sokaklara döktüğünü anlatıyor. Sahnede görünenin o olup olmadığı bile belirsizken (müthiş bir ilüzyon) konuşmasının arasına yalnızca sinema tarihini iyi bildiğini zannedenlerin yakalayacağı önemli bir başka yalan söylüyor. (Hani bir saat boyunca yalan söylemeyecekti?) Belki de onlara göz kırpıp kaptırıp gitmeyin, bu film sahtekârlık üzerine diyor. Bütün bu belgesel görüntüleri, radyo kayıtları da mı sahte yoksa? Evet görüntüler bilinen görüntülere çok benziyor ancak film için hepsi oyuncular ile yeniden üretilmiş, radyo kayıtları yeniden seslendirilmiş. Dahası bazı görüntüler fransız yönetmen François Reichenbach 'ın tamamlayamadığı "Elmyr" isimli filmden alınmış.


Son yıllarda moda olmuş kurgu tekniklerinin hepsi bu filmde mevcut ama şimdilerdeki gibi göze batmıyor, gerektiği yerlerde kullanılmış.


Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan filmin en önemli kısmına geliyoruz. Picasso'nun nasıl dolandırıldığına. Yaşı ilerleyen Picasso, Tuscany'de inzivaya çekilmiştir. Bir macar güzeli komşu evi kiralar. Günün faklı saatlerinde ressamın kapısının önünden farklı kıyafetler içinde geçer güzel kadın. Günler, haftalar geçer. Artık kadının geçişini araladığı jaluzilerin ardından gizlice izilemenin tiryakisi olan Picasso ilham perisini bulmuştur. Tekrar resim yapmanın şehvetine kapılarak evinin kapılarını açar güzel kadına. Kadın poz verir, Usta eller çalışır. Yaptığı 22 yeni tabloyu kadına hediye eder. Tabloları alan kadın ertesi gün kayıplara karışır. Picasso bir daha haber alamaz ondan, ta ki bir ay sonra gazetenin birinde "Picasso'nun yeni sergisi" başlıklı haberi görene kadar. O sinirle New York'a uçar. Sanat galerisinin kapısına dayanır bir hışım. Buraya kadar anlatılan/gösterilen ne varsa bizi bir patlama anına hazırlamak için kurgulanmış bir manipülasyondan ibarettir. Picasso sanat galerisinden içeri adımını attığı anda seyircisinin ayakları altındaki bütün destekleri çekip alır Orson Welles. Umduğumuzdan tamamen farklı bir öykünün içine hazırlıksız düşürmek için oynadığı bir oyundur o ana kadar izlediğimiz Picasso ile kadının ilişkisi.


Filmi söylediği yalanlar için özür dileyerek bitirir yönetmen. Yazılar akarken eşlik eden görüntüler filmin anahtarı olacaktır artık.


Bir yönetmenin denemeleri de böyle olur işte. Kitapların altını çizdiğiniz gibi bu filmden bazı anlar da zihninize çizili kalır bir daha çıkmamak üzere.


F for Fake - 1973

Yönetmen: Orson Welles

Oyuncular: 
Orson Welles, 
Oja Kodar, 
Joseph Cotten, 
François Reichenbach, 
Peter Bogdanovich

Meraklısına Linkler:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar