Adam kendisini kaptırmış anlatıyordu. Nasıl dinlemişiz ve neden kaydetmişim bilmiyorum. Son olarak karabaş otunu anlatmasına müsaade ettik.
"Karabaş Otu"
"Mor renkli çiçekleri vardır, kurur çayını yaparsın, ya da çiçeklerinden yağını çıkartırsın. Kafa süpürgesi de denir buna, çayını suyunu içince bütün beyin damarlarını süpürür. Vücuttaki bütün damarları temizler. Hafızayı temizler, sakinleştirir, unutturur. Dinlendirici, rahatlatıcı bir uyku verir. Sinirinizi hoop çeker alır. Ödem söktürücüdür. Sigarayı bıraktırır. Karaciğere iyi gelir. Doğada kokusu kötüdür, kuruyunca da çok güzel kokusu yoktur. Suyunu bir dikişte içmezsem çok zorlanırsın. Yarım çay bardağı dolusunu akşamları için. Burundaki sinüzit iltihabını akıtır, rahatlatır."
Adam bir an nefes almak için susunca biz gidelim dedik:
- - Abi biz gitsek artık.
- - Ne güzel konuşuyorduk.
- - Geç oldu.
- - E, bu kadar çene yordum sizin için, bir şeyler satın alın da gidin o zaman.
- - ...…
Giderken üç şişe Karabaş otu suyu ile on kutu bitki çayı; Funda, Kekik, Karabaş Otu, Melisa satın aldım. Arkadaşlarım benden daha fazla can kulağıyla dinlemiş olmalılar ki, dükkandaki her şeyden birer tane satın aldılar.
Geçen gün mutfak dolaplarından birisinde kutu kutu kullanılmamış bitki çaylarını görünce yaptığım ses kaydı aklıma geldi. Kutuların hepsini kaldırdım attım. Karabaş otu sularını da seyahatten sonra bardak bardak içtiğimi anımsadım. Gerçekten kafa süpürgesi imiş, bu seyahate dair bütün izlerim kafamdan silmiş atmış.
Karabaş Otu
"Karabaş otu" teşekkürler.
YanıtlaSilValla bu süpürme işi iyi de, istediklerimiz kalsın, istemediklerimiz gitsin derim ben. :)
YanıtlaSil