Bir kaç sene önce, Bir iş gezisi için Soma - Kırkağaç. arasında seyahat ediyordum. Yanımda iki iş arkadaşım vardı. Kırkağaç. civarlarında, yetmişli yaşlarında bir adam ile tanıştık. Adam ziraat mühendisiymiş, devlet kuruluşunda memuriyetini tamamladıktan sonra, bitki çayları, bitki suları üretmeye başlamış. Konuşmayı fazla sevmese de konu bitkilere geldiğinde susmak bilmeyen, sevimli bir adamdı. Bizlere bir kaç sene önce, bir öğleden sonra; adaçayı, biberiye, kekik, fesleğen ve karabaş otuna dair bildiklerini duraksamadan anlattı. Ben de kaydettim bize anlattıklarını.
İşte Adaçayı:
"Adaçayı; Latincesi salvia, İngilizcesi sage olan bir bitkidir. Meryemiye olarak da biliniyormuş ama bakın ben yakın zamana kadar bunu bilmiyordum. Buradan gelen, geçen yolculardan bir tanesi dedi geçenlerde. Ülkemizde çok yetişir, yine de çoğu insan doğada görse görse tanımaz. Bir çoğumuz da bardakta çayını görse tanımaz ancak tadından ya da keskin kokusundan anlar adaçayı olduğunu. Kimilerine kokusu ağır gelir, duysa gönlü bulanır, azıcık limon sıkacaksın o vakit içine daha bir katlanılır olur. Bunun çayının tadına tadananlar lak lak bardak bardak kana kana içerler kış aylarında. Halbuki bilmezler fazlası zarardır, hamilelerin uzak durması kendi ve yavrularının lehlerine olur.Bunu yurt dışında, et yemeklerini pişirirken de kullanıyorlarmış, ben denemeyi göze alamadım ama bakarsın bir deneyeni çıkar."
"Adaçayı şans getirir derler. Doğru mudur acaba? Hem şans getiriyorsa da kime getiriyor değil mi? Şuna şans getirdi diyebileceğim kadar yakınen tanık olmadım. O kadarını bilmiyorum."
"Bunu alacaksın yapraklarını gölgede kurutacaksın, iyice kuruyunca incecik incecik kıyacaksın, sonra da hava almayan kaplarda yıllarca, yıllarca, saklayacaksın. O kadar yıl geçse de kokusu hafiflemeyen bir bitkidir bu. Adaçayının antibakteriyel özellikleri vardır. Bununla gargara yapacaksın diş etlerini, geniz etlerini tertemiz edeceksin. Britanyalı bilim adamları bunun yapraklarının insan hafızası üzerine etkili olduğunu sonucuna varmışlar. Bakın ben her gün içerim adaçayını, hafızam bugüne kadar hiç tık demedi. Doğru söylüyor olabilirler ama insan bilemiyor tabi. Bademcik iltihabına iyi gelir bak, unutma sakın. Ada çayı gargarası yaptın mıydı çarçabuk iyileşirsin. Bir şeyciğin kalmaz. Ardarda sekiz sabah aç karnına bundan bir tutam yersen sıtmaya iyi gelir. Kurutulmuş ada çayını pipoya koyup içerdim eskiden, çok hoş kokusu olurdu, şimdi ciğerlerim bırakmıyor, dumanı alamıyorum, yapamıyorum artık."
Adaçayı Kolaj - D.M.
iste o kirkagac'ta oyle berbat bir memleket ki kimse oraya gitmesin isterim.
YanıtlaSilşu geçmek bilmeyen öksürüğüme çare bi de adaçayı deniyim dedim ama gerçekten pek sevimli di'il :(( Ama yazınızı okuyunca gidip bi bardak hazırlasam mı diye düşünüyorum şimdi
YanıtlaSilteşekkürler
bool limonlu adaçayı! en sevdiğim şey :) şans getirir mi bilemem ama mekanlardaki negatif enerjiyi topladığına "inandığımdan" beri ofiste,evde her yerde bir tutam bulunduruyorum ;)
YanıtlaSilKendimi bir an farmakognozi ve fitoterapi derslerindeymisim gibi hissettim :) ben severim adacayini. Hatta çınara da baharat olarak adacayi, biberiye ve mercankosk katarak köfte ve makarna yapıyorum bayılıyor :)
YanıtlaSilBarney Sikerson;
YanıtlaSilBen bir kötülüğünü görmedim gerçi Kırkağaç'ın o yüzden yine gidebilirim. :)
Humberto Dib;
YanıtlaSilIt's amazing to have been visited by another blogger from completely different part of the world. Thank you for the comment, Cheers :)
Yonca;
YanıtlaSilSadece kaynatarak içemem ben de. İçine en azından limon ilavesi şart.
marléne the third;
YanıtlaSilKış aylarında arada tüketirim ben de am alimonsuz asla düşünemiyorum :)
Çınar;
YanıtlaSilBu otları aslında en güzel sen tanırsın. İçine minik bir mercanköşk dalı bırakılmış sade türk kahvesinin lezzetini başka bir şeye değişmem bu arada. :)