Kahve Falında Göz Çıkmasının Anlamına Gelince...

Kahve falında göz sembolü çıktığında bazı yorumcular bu figürü kişinin yakın çevresinde olan kıskanç ve dedikoducu bir kimsenin varlığına yorar.

Bazı yorumcular ise bunu nazar ile ilişkilendirir.

Bir diğer ekole mensup yorumcular ise bunu yürek kabarması olarak adlandırır fakat nedense “yürek kabarması da ne ola ki”, sualine yanıt verdikleri görülmemiştir.

40'lı yıllarda taşradaki yorumcuların, gözü, falı bakılan kişiye kötü niyetli kişilerin yaptırdığı büyü olarak yorumladıkları bilinir.

50'li yıllarda İstanbul'un en revaçtaki yorumcularından Deli Şazıment Hanım'ın, falında göz çıkmış olan bir müşterisinin karşısında ilk önce bir lahza yüzünü ekşitip akabinde bir kaç dakika sükûnetini muhafaza ettikten sonra aniden yapmacıklı bir neşe ile ellerini birbirine çarpıp, göbeğini titreterek, şakkada şakkada oynamaya başlaması ve "eğlen güzelim gününü gün et!" sözlerini haykırdıktan sonra kapıya doğru seyirtmesi ve tam odadan çıkmak üzereyken yüzünü kendisini şaşkınlıkla izleyen kadına çevirip "bi daha mı gelicez dünyaya?" diye sual etmesi yetmişli yılların ortalarına dek “kahvefalcılar ve falcılardan medet umanlar camiasında” çalkantılara neden olmuştur. Camianın seçkin yorumcuları ve - parasıyla değil mi - yorum alıcılarından kimileri Şazıment'in bu taşkın tavrını dinmeyen neşesine ve kahve fincanı içinde görmüş olduğu bir çift çapkın göze karşı duyduğu sevince yorarken; kimileri ise kadının yılların tecrübesi ile falda gördüğü korkunçlukları müşterisine beyan edip dar alanda bir takım aygınlık, baygınlık ve şakaklara kolonya sıkılmasına yol açacak bir dizi eylemler serisini tetiklememek maksadıyla kendini başka bir mekana kanalize etmek suretiyle farklı bir ambiyans ve gizem yakalamayı tercih etmesine yormaktadır. O gün o falda çıkan gözleri Şazıment Hanım tarafından nasıl yorumlandığı yetmiş yıldır hâlâ fludur. Bilinen bir tek şey vardır bazen kahve falının yorumlanışı bile ayrı yorum konusu olabilmektedir.

Kahve falında göz çıkmasına dair yorum farklılıkları yoğun olsa da her biri olumsuzdur.

Ne falınızda ne kahvenizde göz çıkmamasın. Dikkat edin!

Gerisini halederiz.

O iş bende.

Var mısınız?

Güneş'in etrafında bir tura daha var mısınız?  

Ağaçlardan Ağaç Beğen

Hoş 1 site

Ben Ne Yapayım

Ülke tuhaf, malzeme tuhaf, ben ne yapayım! 

Müzik Ruhun Gıdası Olsa da...

Temizlik imandan gelir. 

İkisini zaman zaman karıştırmak lazım. 

Havaleli Bir Anı

Bir bankada çalışmaya başladığım ilk gün:

Bu havale dosyası. Bunlar da havale. Havale alıcısının telefon numarası varsa arayıp "havaleniz" geldi diyerek havale ihbarı yapacaksın, dediler. 

Havale ne ki, diye soramadan başladım ıkına sıkına aramaya. 

Aradıklarım param geldi diye sevindikçe sanki bir şeyler başarmışım gibi keyiflendim. Daha dosyanın yarısına bile gelmeden aradıklarım bankaya dökülmeye başlamadılar mı, havale işi hoşuma gitti. Artık ararken özgüvenim de yerinde. Öğleye doğru Ahmet Falanca adlı birinin telefonunu aradım, telefonu açan bir kadındı.

- Ahmet Falanca, dedim.

- Ben annesiyim, dedi

- Oğlunuza havale deldi, dememle önce uzun bir sessizlik oldu. Ardından güm diye boğuk bir ses ve onu takiben panikle koşuşturan insan sesleri geldi. Kadıncağız uzaktan uzağa "oğlum, oğlum" diye inildiyor. Ben ne yapacağımı bilmeden sağıma soluma bakıyorum. Derken telefonun karşı tarafından ilk konuştuğumdan farklı bir kadın sesi geldi.

- Mücella teyzenin oğlu hangi hastanede yatıyor?

Meğer kadının oğluna arada havale gelir, o da sokak ortasında bile olsa düşer bayılırmış 

Bankacılığa dair ilk anım böyle hüzünlü bir yanlış anlaşılma hadisesidir.

Müşteri Hizmetleri Hatları Bize Gül Bahçesi mi Vaad Ediyor?

..N'ayır. Bilakis.... 

Siz Siz olun "Müşteri Hizmetleri Hattı", deyip geçmeyin.

O hat ki; sıradan, munis, sessiz ve yüreği sevgi pötürcüğü misali ahenkle tıpırdayan bir müşteriyi bir anda seri hakaret etme kabiliyetine sahip, sınırtanımaz cazgırlıkta ve sıradışı acımasızlık yetisine haiz bir "kütle" imha silahına dönüştürebilir.

Bilin istedim.