Bit pazarları yüzbinlerce insanın hayatından izler taşır. Geçmişte kaybettiğiniz artık sizin olmayan bir kalıntı, bir sabah bir tezgahın üzerine boca edilir. Gelen geçen seyreder oradan size ait, sizin hatırlamadığınız izleri.
Benim bir kardeşim var ama çok uzağız birbirimze. Varla yok arası. Beraber büyümedik, şimdi de ortak bir şeylerimiz yok. Olsa da bunu keşfedecek kadar sabıra sahip değiliz. Bazı şeyler kolay unutulmuyor, kolay unutulmayan şeyleri de insan bir daha anımsamak istemiyor diyelim. Kardeşlik nasıl bir şeydir çok az biliyorum, çünkü ben kardeşlerimi hayatın içerisinden seçtim. Kardeş olarak açtım hayatımın kapılarını bazılarına, ama bir hain olarak yuvarladım merdivenlerden aşağı kimilerini yeri geldiği gün. Hayat benim değil mi yaparım öyle işte. Kimileri kaldılar, gitmediler bir yere. Sıkıntım olduğunda başımı yaslayacağım bir kaç tane dostumun olduğunu bilmek güzel, huzur verici.
Gamze ile Gözde'yi Manisa'da bit pazarı tezgahının üzerinde gördüm. İki çocuk melek, iki küçük kız çocuğu onlar. Birbirlerine olan sevgilerini ölümsüzleştirmişler tahta bir tabelanın üzerine sembolize edilmiş küçük kız oyması şeklinde. Başlarının üzerinde bir beyaz melek kanat açmış, göğüslerinin orta yerinde koskocaman birer kalp atıyor, en tepeye yazılmış iki adet isim var, diyor ki: "Gamze, Gözde"
İki kardeş mi onlar? Bunca sene sonra o tabela bit pazarı tezgahlarında gezdiğine göre o tabelanın hazırlandığı, satın alındığı dönemdeki bağlılıktan eser kalmamış demek ki. İnsanlar, anılar ve güzel şeyler bir gün aniden yayıntı haline dönüyorlar demek ki. Sonra gelsin bit pazarı tezgahları.
Buruk bir paylasim olmus bu ..
YanıtlaSilNeyse ki hayatta birde kendi kardeslerimizi secme hakkimizda var .. buyuk bir zenginlik olarak goruyorum ben bunu ..
Simdi dusundum de, acaba benimde bit pazarinda zamaninda cok onemsedigim birsey 'circulate' yapiyormudur ? Sanmam, copcuyum ben ama bellide olmaz ..
Sevgili Vladimir,
YanıtlaSilBu kez gözlüğün olumsuz tarafından bakmışsın. Belki sana olumsuz şeyleri hatırlattığı için.
O tabela bana da annemi kaybettikten sonra resimlerine baktığım günü çağrıştırdı. "Çok sevgili arkadaşıma" imzalı fotoğraflardaki kızlar benim için hiç bir şey ifade etmiyordu. Bir kısmını attım, bir kısmına kıyamadım. Benden sonra onlar da atılacak.
Kapatılan bir evin ardından, kalanlara bir anlamı olmayan eşyalarla birlikte bit pazarına düşmüş de olabilir. En azından bana bu hissi verdi.
bir tanesini çok yakın buldum kendime :)))
YanıtlaSilLô - Lâ;
YanıtlaSilMutlaka eldeki neslerden kurtılanın kendine has gerekçeleri vardır, o ortamı dokaşıp da burukluk yakalayn da kendi kaşınıyor aslında bi zatihi demeliyim :)
Şule;
YanıtlaSilEski, ya da başkasının ya da en sevdiği insanın kalan eşyalarından kurtulanların mutlaka kendi sebepleri vardır. Benim de başımdan geçti.. Kimbilir neler nerelerdedir. Benim ise o tabelayı orada gördüpümde aklıma üşüşenler bunlardı. Yazdım rahatladım :)
üç ünsüz içinde iki ünlü;
YanıtlaSilOluyor bazen öyle :)
Bazen kasinmakta iyidir sevgili vladimir .. : )
YanıtlaSilLô - Lâ;
YanıtlaSilHaklısın :)
Yalnız ben yorumlara yorum yazarken klavyeyi bırakıp biraz da ekrana bakmalıyım bir den onu anladım. Kendi elyazısını okuyamayan insanlar gibiyim, dönüp de kendi yorumlarımı okurken.
Merak etme, ben kelime koruyum (dyslexia) yani rahatlikla okuyorum yamuk kelimeleri. Duzgun yazsan anlamazdim belkide : ))
YanıtlaSil