Bir varmış bir yokmuş, çok uzun zaman önceymiş. Tam da dünyanın en soğuk kışının yaşandığı zamanmış. Soğuk yüzünden bir çok hayvan ölüyormuş. Kirpiler durumun ciddiyetini görünce soğukta tek tek kalıp titremeşmektense kümeler halinde birbirlerine sokulup vücutlarını sıcak tutmaya kara almışlar. Böylece koskocaman bir kalkanın aştına toparlanıp soğuktan korunabileceklermiş. Bütün kirğiler bir araya gelmişler. Sıcacıkmış, soüuğu hiç duymuyorlarmış. Ama sıcağa biraz alışıp soğuğun nasıl bir şey olduğunu unutunca aralarında söylenenler çıkmaya başlamış. "Çeksene dikenini bana batıyor" diye avaz avaz bağırmaya başlamış bu söylenenler.
Şikayetlerin ve yakınmalarınsayısı artınca zaten soğuğu unutmuş olan kirpiler birbirlerinden ayrılmışlar. Tek başlarına tortop olup soğukla başa çıkmak istemişler ama olmamış. Kirpiler soğukta bir başlarına kalınca teker teker ölmeye başlamışlar. Hal böyle olunca tekrar bir kara almak zorunda kalmışlar. Seçenekleri fazla değilmiş: Ya tek başlarına kalıp ölecekler, ya da bir araya toplanıp birbirlerinin dikenlerine katlanarak birlikte yaşayacaklar. Seçenek sayısı az olunca karar almaları kolay olmuş. Kirpiler yine bir araya toplanmışlar.
Soğukta birlikte büzüşen kirpiler; hayatta kalmayı başarırken, yakınlarındakinden aldıkları minik yaraları göz ardı etmesini öğrenmişler. Ve böylece soğuklar bittiğinde yaşamlarını sürdürebilmişler.
Gelelim bu minik fabldan çıkarılması gereken derse: En iyi ilişki en mükemmel insanları bir araya getiren ilişki değil, her bir kişinin karşısındakinin iyi yönlerine hayranlık duyarken, olumsuz yönlerini de kabullenerek yaşadığı işlişkidir.
Ve gelelim bu fabldan çıkarılacak en asıl derse; hayatınızdaki olumsuzluklar ile birlikte yaşamasını öğrenelim. Pollyanna'dan hallice bir yaşam sürelim, sevelim, sevilelim. Durduk yere sevinelim.
o zamannnnn, neymiş? yandakinin yarattığı yaralar edindiğimiz yarardan az olmalıymış ama, dimi?
YanıtlaSilyandakinin dikenlerinin oluşturduğu yaraların kanamamasından ölüyorsak da bu işte bir gariplik var:D
bir an düşündüm, hakkaten kirpiler bu kadar sevimlimi diye:D
İlk defa kirpinin eli ayağı ve yüzünü bu kadar net görüyorum.Ne sevimli bir varlıkmış teşekkürler paylaşımın için.Sevgiyle kal dikenler batsa da... tontini.
YanıtlaSilvladivladi, kirpilere aaa aaa ooooyyy cok cici uff fln demekten yazini unuttum : D
YanıtlaSilokudum ma vallahi, suc senin ne diye en son en seker fotoyu ekliyorsun ki ..
Çok güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilDikenleri bazen görmezden gelip kendimizi kanatmamak lazım. Hoşgörü o kadar önemli ki...
ayhhhhh çoqqqq tatlılarrrrr yhaaa yerimmmhmmm yerimmmmmmm :D:D
YanıtlaSilne güzel bir hikaye ve ne tatlı bir kirpi. Ben de bilmiyordum kirpilerlin yüzünün gözünün ellerinin bu kadar sevimli olduğunu. Sevgiler Vladimir, benim de yaralarım kanadığında insanlarla birarada yaşamanın bir bedeli olduğunu ve bu hikayeyi hatırlayacağım.
YanıtlaSilçok güzellerrr:) harika bir fabldı çok anlamlı sağol bizimle paylaştığın için vladimircim.
YanıtlaSilbir de bu pazar izmir blog yazarları buluşması var.gelirsen seviniriz.
http://www.facebook.com/groups/355976127942?view=permalink&id=10150255407497943
Kızlarağası hanında Ömer Usta diye bir yer var.orada kahve içilecek.saat 15 de başlıyor.
sevgilerimle.
Dedim ya; hızına yetişemiyoruz :) gene kaçırmışım bunu ve söylenecek herşeyi herkes söylemiş. Bi de dikenleri batsa da umurumda değil o en alttakini şöyle bir ısırasım geldi.
YanıtlaSilGuguk Kuşu;
YanıtlaSilYarayı alan hep biz oluyorsak bu işte bir mazosiştlik aramak da yarar var. ya da kalkanları kuşanıp kılıcı çekmenin zamanı geldi demektir.
Kirpşlerin sevimliliğini ben de bilmezdim ama kirpilerin hala ne sesi çıkardığını bilmiyorum. Acaba ne derler* "kipir kipir kipir" diyır olabililer mi? O zaman sevimliliklerine sevimlilik katılır di mi?
Sufi;
YanıtlaSilSahiden de japon çizgi filmlerindeki sevimli canlılara benziyorla özellikle de Ghibli Stüdyolarının işlerine.
Sevgiler :)
Lô - Lâ;
YanıtlaSilSevimliliklerine ben de bir şey diyemiyorum ne desen haklısın :D
BuRCu;
YanıtlaSilHayat işte tuhaf biçimde açıyor kartlarını önümüze.
Jano;
YanıtlaSilHayatımda hiç kirpi görmedim ben. :)
ne yazdı ne yazamadı;
YanıtlaSilBöyle bir avuçluk yer tutmaları çok sevimli :)
Kamikaze;
YanıtlaSilTüh İstanbul'dayım :) size iyi eğlenceler diliyorum herkse selamlar :)
senin yuzunden bi ara alip beslemeyi dusundum iyi mii hii
YanıtlaSilTutsak;
YanıtlaSilAslında hızlı değilim şu ara... Bu günlerdeki yazılar mayıs ve haziran ayında yazdıklarım :) Şu anda Ekim ayının 17 sine kadar 50 tane kadar yazı boşlukta bir köşede saatlerinin gelmesini bekliyorlar :)
Tühh inşallah İzmir'de olduğun gün bir buluşma denk gelir.Bende haftasonu kuzenimin nişanındaydım.Gidemedim.Tutsak abime katılıyorum.Maşallahın var:) Konuların birbirinden güzel.bloggerlığın hakkını veriyorsun.Hep yaz.
YanıtlaSilSelam VLadimir, ne hoş bir yazı ve ne tatlı kirpi resimleri.. Bayıldım.
YanıtlaSilİyi ki "ben yazdım" demişsiniz. Doğrusunu hem Beyaz Lale hem de sizden öğrendim. Teşekkür ederim...
Acaba bir kirpiyi en son ne zaman gördüm?
Merhaba,tam baykuşlardan sonra kirpilere sempati duyup:)) onlarla ilgili bir araştırma yapmak ve görsellere bakmak için nete girmişken sizin bloga rastladım ve bu yazınızı ve fabl'ı çok sevdim, daha önce duymuştum ama tekrar hatırlamak çok güzel oldu.
YanıtlaSilSevgilerimle...
Baykuş Gözüyle;
YanıtlaSilTeşekkür ederim, önceden yazdığım yazıyı böyle yorumlar gelince bend e ziyaret ediyor ve hatırlıyorum yeniden. Beğendiğinize sevindim. Çok teşekkürler Sevgiler.