20 Eylül 2011 Salı

Işık

Ve Tanrı "ışık olsun" dedi.

Işık oldu.

Işığın yüzeylerine vurup yansıması ile tüm canlıların ve cansızların renkleri, şekilleri görünür oldu. Işığın erişebildiği yerleri gördük. Işığın erişemediği yerlere yabancıyız. Göremediklerimizi o yüzden daha fazla merak etik.

Işık ve ışığın aydınlattığı her şey.

Bir sayfa, bir kumsal, bir çiçek, durgun bi su, gökyüzü, bir kadın, bir adam, ağaçlar, kumlar, seramik bir ev eşyası, buzlanmış bir araba, bir köpekbalığı, "maddesel olmayan bir varlık", yol, birbirinin tam zıddı iki insan, bir kadın ve bir erkek, bulutlar, bir ağaç birbriinin tam zıddı iki kedi, bir başka adam, sevişen bir çift, kağıdın üzerine karalanmış anlamsız şekiller, bir kedi, bir bahçe, bir sabah erken henüz güneş doğmaya hazırlandığı bir daha unutulmayacak bir seher vakti, bir yırtıcı hayvanı alıp uzunca bir öykü yazdım. Bütün bunlara ışık öyle bir vurdu ki, ben gçrdüklerimi anlatmak için oturduğum vakit, bunların hepsi bana bambaşka bir şekilde göründüler. İşte bu yüzden öykümde bunlar yer almayacak.

Benim öykümde kağıt olmayacak onun yerine ilk önce bir ışık çakacak, bir adamın ağzından kehanetler dökülecek, sonra korkutucu görünümlü ama aslında çok sevecen bir ev köpeği, bir kadın, bir kuş, kötü niyetli ama kötü niyetini gizleyen bir başka kadın, bir gül, sularla çevrili olan ve her gün giderek sulara gömülen bir şehir, şehrin yüksek yerlerinde kapısı yılda bir gece çalınan bir ev, o kapıyı çalan bir adam, kulübenin etrafında sayıları günden güne azalan ağaçlar, içindekileri söyleyemediği için duyguları günden güne azalan bir adam, insanlarının giderek yırtıcı hayvana dönüştüğü karanlık bir şehir, vedaların giderek azaldığı ama her seferinde daha da zorlaştığı bir ülke, büyücülere gidip sevmediği insanların kaderini deiştiren ve gerçek yüzlerini hep gizleyen kötü yürekli kadınlar ve erkekler, kaderi değiştiği için intiharı seçen bir genç kadın, gizkice buluşan evgililer, her gün kavga eden ama ayrılmayı akıllarından bile geöirmeyen evli çiftler, kuyruklarını açtığında bir güneş gibi etrafı ndaki herşeyi mucizevi bir ışıkla aydınlatan büyülü bir kuş, hayallerinden uzun yıllar önce vazgeçtiği halde bir gün bir anı parçasına elleri değidiği vakit vaz geçtiklerinin anısı ile yürekleri dağlanmış insanlar, karlı dağların tepesinde süzülüp kehanetin izlerini takip eden bir kartal, çocukluğunu satın almak herşeyi yeniden yaşamak isteyen bir adam, bitmeyen, hiç bir yere bağlanmayan bir yol, özgürlüğünü aramayı denememiş, bu eksikliklerinin adını arayan insanlar ve su kenarlarına inen yırtıcı hayvanlar olacak.

Bir gün içimden bir ses bana dedi ki;

"Renkleri anlat"

O sesi dinledim.

Beyaz ile çıktığım yolculuk, siyaha vardığım gün bitti.


"Beyaz" ve "Siyah" klaj - D.M.

16 yorum:

  1. Bir gün içimden bir ses bana dedi ki; "Renkleri anlat"
    O sesi dinledim.
    Beyaz ile çıktığım yolculuk, siyaha vardığım gün bitti

    **

    bu dizelerde kayboldum ben ..
    araf gri oluyor ozaman .

    YanıtlaSil
  2. siyahtan tekrar başladığın yolun sonunda beyaz seni yeniden bekliyor olacak, siyahın içinden tek tek renkler çıkacak, kırmızı, mavi, yeşil, vs vs vs matruşka bebekleri gibi ve en son beyaz hatta rengi olmayan transparan bir dünyanın içinde bulacaksın kendini, dokunabileceksin evrene, sen dokundukça içine çöken bir jöle gibi, hoşuna gidecek, tekrar dokunacaksın....

    YanıtlaSil
  3. Beyaz ile çıktığın yolculuk, siyahın içinde de var olan beyazla ve ışıkla devam etsin dilerim.Siyahlara da eyvallah beyazlara da aynısını diyelim terazinin kefelerini eşitleyelim.Mi?

    YanıtlaSil
  4. bir de içimizdeki ışık var, dışımıza yansıtabildiğimiz kadar bildiğimiz, bilinen...

    hele son cümleler gerçekten çok etkileyici arkadaşım gerçekten çok güzel...

    YanıtlaSil
  5. Lô - Lâ;

    Herkes aynı renkleri mi görüyor bilmiyorum ki ben..

    YanıtlaSil
  6. Ferhat Bayram;

    Beni de etkilediler. Evet...

    YanıtlaSil
  7. Ali Zafer Sapci;

    Teşekkür ederim. Bilmediğimiz, görmediğimiz, dikkatimizden kaçan ama çok öenmli şeyler oluyor etrafımızda.

    YanıtlaSil
  8. Guguk Kuşu;

    Çok doğru bir tahmin, öykülerin tamamı bilmediğimiz, ama korktuğumuz dünyanın farklı renkleri üzerine.

    YanıtlaSil
  9. Sufi;

    Her şeye aynı mesafede olmak terazi burcunun laneti sanırım. Sİyaha da beyaza da aynı yakınlıktayım :)

    YanıtlaSil
  10. Beenmaya;

    Yaz geceleri karanlıkta yıldızların altında oturupi birbirimiz kokrutmak için hikayeler anlatırdık birbirimize. SOnra anlattıklarımızdan kendimiz korkardık.

    Renkler öyküleri bitince o cümlelerin gerçek anlşamları da çıkacak sanıyorum.

    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  11. Çok, çok güzel. Bunu hak ettin:
    http://www.youtube.com/watch?v=wuZorGeeVTA&feature=related

    YanıtlaSil
  12. Bellatrix;

    Çok güzel bir şarkı. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  13. teraziyi çook iyi tanımlamışsın
    herşeye eşit yakınlıkta.

    YanıtlaSil
  14. Guguk Kuşu;

    İflah olmayan bir terazi ve yükseleni başak biri olarak :)
    başka çarem yoktu :D

    YanıtlaSil

Yorumlar