Lafa dalmadan önce bir şey sormak istiyorum ilk olarak. Lütfen aşağıdaki soruda verilen linki izleyerek açılan sayfada karşınıza çıkacak olan kırmızı butona bir defa dokunun ve çıkan sesi duyduktam sonra eğer hala benden nefret etmediyseniz geri gelin lütfen. Size anlatacaklarım var.
Duydunuz ve hala buradasınız.
Teşekkür ederim.
Böyle bir başlangıç yapmak istemezdim ama geçen yıl izlediğim en güzel filmler listemin en tepesine gelip kurulmuş ve bir daha 2010 yılında geri dönüp de film izleme imkanım olmadığı için hep o tepedeki yerinde kalacak olan film hakkında elim erip de yazmamıştım vaktinde. Inception güzel film, ama filmde beni en çok etkileyen unsur daha filmin başlaması ile birlikte duıymaya başladığımız görkemli müzik oldu. Inception filmi Hans Zimmer'in yazdığı o müziği olmasa, zekice yazılmış senaryoaun görsel gücüne rağmen ihtiyacı olan görkemli etkiyi asla yakalayamazdı. Bakar bakar uykumuz gelirdi, ama aniden yükselen müzik en ilgisiz insanın bile uyumasına fırsat tanımıyor, öte yandan bu müzik olmazsa izlerken izlerken bir an gelir; Leo Di Cap'in aksan değiştirme takıntısına takılabilirdiniz. Blood Diamond filminden beri aksan taklit edebilme hünerine sahip olduğunu zanneden ve her sahnede bunu sergileme peşine düşen oyuncu ne yazık ki aynı film boyunca aynı aksanı devam ettirmeyi başaramıyor. Leo tam aksan değiştirecek gibi oluyor müzik alıyor başını zaaaannnnk diye yükseliyor. Şaka bir yana, filmin müziği güzel, albümünü hemen edinip bir kaç kez dinledim.
Hans Zimmer ilgimi ilk kez The Millenium isimli bir belgeseli izlerken çekti. Ben öyle bir belgesel kanalı programını başından sonuna kadar izleyebilmeye muktedir olmuş bir insan değilim. Ama dizinin müziği beni etkiledi, müziğe takılı kaldım. Hemen albümünü edindim. O zamanlar New Age dalgası henüz yeniydi, baymamıştı daha. Hoş Zimmer'in o diziye yaptığı müzik tam New Age de sayılmaz. Otantik sesleri bir çok müzik projesinden önce kullanmakla bir ilki başarmış ve doğru bir seçim yapmıştı müzisyen. Daha sonra Gladiator'un müziği ile adını tanımayan kalmadı diyelim.. Besteci olarak çalıştığı filmlerden bazıları şunlar; Rainman, Driving Miss Daisy, Green Card, Days of Thunder, Bird on a Wire, Thelma & Louise, True Romance, As Good As It Gets, Hannibal, The Ring, The Last Samurai, Matchstick Men, The Pirates of the Caribbean 2-3, The Da Vinci Code, Angels & Demons, Batman Begins ve The Dark Knight. Nasıl bir tür popüler sinema tarihi gibi adamın kariyeri.
"Inception"da müzik bence filmdeki önemli karakterlerden birisi. Zimmer'a olan saygım ise film gösterime çıktıktan ve müziği beğeni toplayıp üzerine konuşulur hale geldikten sonra fazlasıyla arttı. Adam "Anlamıyorum hala nasıl olur da hiç kimse filmdeki en önemli temayı Edith Piaf ile özdeşleşmiş non je ne regrette rien şarkısından aldığımı anlamadı" dedi. Hakikaten de her iki müziği ardarada dinlediğinizde benzerlik şaşırtıcı ama asıl şarşırtıdı olan açıklama gelmeden önce kimsenin bu alıntıyı anlamamış olması.
Uzun süredir bir film müziğinden bu kadar etkilenmemiştim. Artık böyle bir film müziği seneler sonra karşımıza çıkar diye düşünüyordum ki, fazla beklemeden güzel bir film müziği yakaladım.
The Social Network, filmi izledim ama pek sevmedim. Kötü film diyemem ama David Fincher'ın son üç filmini fazla etkileyici bulmadım, hoş şıklıklar peşinde koşuyor ama yaratıcılık anlamında bir tıkanma yaşadığını düşünüyorum. Filmi oflaya puflaya izlerken aniden müziği kulağıma takıldı o andan itibaren filmi değil de müziği takip etmeye başladım. Kimin müziği olduğunu anlamak için finali bekledim. Tabi ya, Trent Reznor. Atticus Ross ile bir işbirliği içinde film müziğini yapmış. Bu filmin albümünü henüz edinemedim ama Nine Inch Nails albümlerimi dinlemeye sardırdım bir müddettir. The Fragile'ın en sevdiğim NIN albümü olduğunu hatırladım, rafından indirdiğim günden beri ara ara dinler vaziyetteyim.
Trent Reznor'un ritm duygusunu severim. Şaşırtıcı ses denemeleri yapar müziğinin olmadık yerinden olmadık bir ses çıkar, sürprizlidir. Müzikte sürprizi seviyormuşum demek ki.
Bir daha ne zaman çıkar böyle film müzikleri inşallah çok beklemeyiz.
Resim: "Inception" filminden;
Leo Di Cap tedirgin bir anında,
elin rüyasında,
elini kolunu sallaya sallaya başıboş gezinirken.
Nefret etmek bir yana, durup durup düğmeye basmaktan kendimi alamıyorum :)
YanıtlaSilJedilost;
YanıtlaSilYa ben de ardarda basıp durdum düğmeye gümbür gümbür ortalık :D
filmi seyrettikten sonra ilk yaptığımız şey albümünü edinmek olmuştu desem? :)
YanıtlaSilÇınar;
YanıtlaSilKesinlikle inanırım, :))