Sözünü tutabilmek bir erdemdi bir zamanlar. Şimdi çok daha büyük bir erdem. İnsanlar sözler veriyor, sözler tutulmuyor sonra. Sözler çok, tutulanı pek yok. Birinin diğerini bir anda satması sıradan işlerden. Sözlü darbeler acı vermiyor böyle olunca. Sözlerin hükmü de yok, kıymeti de.
Otobüste gidiyorum.
Adamın teki, hayli ağır şiveli, "k"leri genizini zorlayarak çıkıyor. Bağırıyor elindeki telefonun bir ucundan.
- Biz şuralıyak abi, ayıp ettin bizim sözümüz senettir, biz delikanlı adamız.
O “şuralıyak” denilen yerden olanlardan çok tanıdım. Hepsinin de telefona bağıran adam ile aynı şivede delikanlılıktan dem vurmasını aynı tonlama ve kelime sıralaması bile aynı biçimde olmak kaydı ile kaç defa duydum. O ladar çok duydum ve o kadar çok defa verdikleri sözü tutmadıklarına şahit oldum ki o küçük yerleşim birimi benim için ülkemizin insanına en güven duyulmaması gereken yerlerden birisi oldu en nihayetinde. Bu kadar ı patırtı koparılıp söz verilir ve bu patırtının sonunda sözünü tutmamaktan hiç mi utanmaz bu adamlar?Şehri, kasabası hangisi olursa olsun insanların söz vermesine dayanamıyorum. Verilen sözlerin tutulmayacağını bilecek kadar çok yaşadım galiba.
Güven öyle sözle, yemin billahla tesis edilmiyor. Söylediklerin ve yaptıklarının uyumunu sağlayabiliyorsan kişiliğinin kıymeti artıyor.
Ben neredeyse bir hastalık hâlinde önem veririm sözlere. Bu iyi bir şey mi peki?
YanıtlaSilhttp://tulaysahince.blogspot.com/2010/04/soz.html
Ikı sey benı ırıte edıyor artık
YanıtlaSil1.bız delıkanlıyız abı lafları bı de
2.Türkıye senınle gurur duyuyor dedıklerı anda
ıkısınde de rahatsız oluorum artık.
ben o şehri merak ettim daha çok. :) tarsus olmasın:)
YanıtlaSilııhhh! adana bence :)
YanıtlaSilbir kişi çok fazla söz ve teminat veriyorsa onları tutmayacağı olasılığı bence zaten oldukça yüksektir.
YanıtlaSilÇok doğru demişsin Vladimircim.yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum.insan tutamayacağı sözleri vermemeli.
YanıtlaSil