"Amanda'nın halleri anlatmakla bitmez" demiştim son olarak. Elini uzattığı zaman tutkuyla uzatır Amanda. Tutar bir ucunda bırakmaz çekiştirir. "Hayır" kelimesini yanıt olarak kabul etmeyi sevmeyenler sülalesine mensuptur Amanda. Tutturmayı sever uzun lafın kısası. Kurtulmak istiyorsanız "evet"i basacaksınız, mecburen. Hayır demeye cesaret ettiniz diyelim, yani dirayetli olma konusunda kurallarınız var, bu şahsa da uygulayalım dediğiniz vakit yandığınızın photoshopsız remidir. O an için kazanılmış başarı, sonrası için bitmek tükenmek bilmeyen bir kafa ütülemeye dönüşebilir.
2009 sonuna doğru, yılbaşından yaklaşık bir ay kadar önce Alistair & Amanda ile kedilerinin evine önce e-mail ile yılbaşı partisi için davet edildim. "İçeceklerin ve kendin dışında başka bir şey getirme" diyordu davet postası. Ne yalan söyleyeyim aklımda "Ya elbiselerim?" suali geçmedi değil doğal olarak. Çünkü aslında ben var ya ben; elbiselerimsiz hiç bir şey değilim. Belki iyi günümde bön bir et parçası o kadar onun dışındaki hallerimi alıklığıma verin nolur. Neyse lafı dolandırmayayım. Pek içim almadı Amanda'nın partisine gitme fikrini. O yüzden e-mailin altında yer alan "lütfen cevap verin" ricasında belirtilen tarihe kadar sallandırdım cevap vermeyi.
15 gün sonrasını işaret ediyordu "LCV" notu. O sabah posta kutumda yeni bir e mail buldum "Vladimir el-cevap" olarak özetleyeceğim bir elektronik postaydı. Evet dedim çaresiz gönderdiğim yanıt iletisinde. Aslında ilk başta teşekkür edip başkaları ile bir plan yaptığımı uydursaydım evet demek zorunda kalmazdım. İhmalkarlığım yüzümden yeni yıla Edi ile Büdü familyasının yanında girecektim.
Günleri geri saymaya başladım. Bu arada benden başka kimlerin davetli olduğu konusunda arkadaşlarımın ağızını aradım. Oh 12 kişi falan gidiyordu. Bu iyiydi. İçtim mi eğlenebilirdim bile. Kediler falan, yeni yıl partisi. Oh iyi bile olabilirdi.
Amanda'nın kocasından bir e-mail geldi partiden bir hafta önce. Kontrol ettim diğer arkadaşlara da gelmiş.
Amanda'nın beklediği gün geldi, saat sekizde başlayacak partiye dakika dakika yaklaştık. Ben sekizde çıksam onbeş dakikada giderim hesabındaydım. Sekize çeyrek kala Alistair aradı. Amanda'nın sinirleri bozulmuş, partiyi iptal ettiklerini söyledi. Özür diledi. Bir kaç ay sonra bahar partisi düzenleyeceklerini ona davet edeceklerini söylediler.
Partiye davetliler aramızda bir telefon trafiği çevirip arkadaşlardan birsinin evinde toplandık. Spontane gelişmesine rağmen güzel bir yılbaşı gecesi yaşadık.
Sonradan öğrendik ki Amanda parti vermekten son dakikada vazgeçmiş kocasının patronlarından birisinin düzenlediği yılbaşı partisine katılmaya karar vermişler.
Ne feci bir tip! Okurken bile arızayı yüksek dozda hissettim.
YanıtlaSilİsabet olmuş yeni yıla birlikte girmemek, yoksa bütün seneyi dipdibe geçirmek acı verirdi :))
Ödülün var bende, alırsan sevinirim...
Sokak Kedisi;
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim çok mutlu oldum :)
evlerden ırak diyorum..
YanıtlaSilkalsın efendim, yok yok!
FKH;
YanıtlaSilBiz de evlerden ırak tutuyoruz. İşin tuhafi yolda görsen sevgi pötürcüğü cıvıl cıvıl bişi...
Kendi partisini eken kadın işte
:p
Nasıl yani!!!Amandayada bak sen..Başıma gelmişti buna çok benzer olay ama seninki daha kötü bizimkiler en azından karı /koca kavgasından son yarım saat iptal etmişlerdi elimizde hediyemiz ile yola çoktan koyulmuşken:)
YanıtlaSilAmanda son dakikada hepimizi ekti, toplanıp kendi kendimize parti verdik. Yüzsüz ve yapışkan bir kadın. Kendi arayamadı zaten kocasına iş düştü zavallıcığın :)
YanıtlaSil