19 Ocak 2011 Çarşamba

Yanıtları Uydurulabilen Sorular

Düşündüm de;

Lokantalarda birbuçuk porsiyon ya da tıka basa bir aileyi dolduracak kadar çok çeşidi ısmarlayıp da yanında neden vicdan azapta gerek misali diyet içeceği isterler? Zayıflamak için mi? Zayıf kalmak için mi?

Bankalarda kasa dairesinin kapısı mesai saatlerinde ardına kadar açık dururken değeri elli kuruş etmeyen tükenmez kalemler neden ipinden bankoya zaptedili durur? Kalem mi değerli yoksa insanların uğruna birbirlerini öldürmekten kaçınmadığı para mı? Yoksa gönülleri mi zengin değil?

Sokakta parkedilmiş arabaların en ucuzundan en pahalısına hepsinde alarm takılı. Yoldan geçen biri arabayı dürtse, ya da ağır bir vasıta anidan hızla seyretse cümle alarm faaliyete geçer. Çeşit çeşit kafa tırmalayan ses sokakta yankılanıp civarda oturanları rahatsız eder. Balkona çıkıp bakarız, bunun sahibi nerelerdeleniriz de sahibi çıkmaz. Alarm çalar çalar susar. Arabanızın alarmı çaldığında evde kaygısız oturup kendi kendine sesini kesmesini beklemek mi gerekiyor yani? Ya arabayı çalıyor olsalar, umursanmayan alarmmı koruyacak arabayı?

Kedilerin farelere kayıtsız kalamadığı söylenir, fare etinin pnlar için doğal besin olduğu söylenir. Madem öyle hem kediler şenlensin hem haşerat bir hayvan türü bir miktar gözlerden ırak olsun, neden fareli kedi maması üretmezler?

Nuh gemisine hayvan, börtü, böcek doldururken neden bir iyilikte bulunup da sivrisinekleri geride bırakmayı akıl etmedi acaba?

Üzerinizdeki yün kazağınızla yağmurda kalır ve ıslak kazağınız üzerinizde kurursa çeker küçülür. Yağmura yakalanan koyunlar neden çekip küçülmüyorlar?

Uçakların hiçbir koşulun imha edemediği kara kutuları vardır. Uçak düşer, herşey lime lime olur, kutu yine kara kutudur bir şey olmaz. Ararlar bulurlari kutudakş kayıtlardan uçağın nasıl düştüğünü anlarlar. Peki o halde niçin uçakları kara kutu gibi düştüğü, yandığı, suyun dibini boyladığı vakit hasar görmeyecek biçimde üretmiyorlar bir türlü?

Bir cilt hastalığımız olmadıkça çoğumuz güneşe yayılıp yattığımızda ya da güneş altında fazla turladığımızda tenimiz koyu tonlara doğru renk değiştirir de aynı güneşin altındaki kumral ya da sarışınların saç renkleri deriler koyulaşırken neden daha açık tonlara dönüşür?

Lotodan ikramiye kazananların isimlerini gazetelerde görüyoruz da bugüne kadar neden hiçbir falcıya ya da astroloğa ya da TVlerde boy gösteren medyumumsulara büyük ikramiye çıktığını duymadık hiç?

Terzi kendi söküğünü niye dikemesin? Olsa olsa domuzluğundandır domuzluğundan…

6 yorum:

  1. çok eğlenceliydi okumak.neden,neden, nedeeenn? boşver Vladimir :)

    YanıtlaSil
  2. valdemirim, canım bak ben bunların herpsine bir cevap bulabilirim. lakin be seni ne kadar memnun eder, ne kadar mutlu olursun inan ki bilemedim..

    haa dersen ki bul da görelim! şuan pek müsait değilim :\ ustam sinegok'a gitti gelcek birazdan..

    öle işte..

    YanıtlaSil
  3. Mizahı hamurunda ve tam kıvamında bu keyifli yazı için teşekkürler Vladimir :)

    YanıtlaSil
  4. bak şimdi ya şeker kullanmayan biri olarak ben zero'yu gerçekten sevdiğim için içiyorum diette olduğum için değil :)))

    YanıtlaSil
  5. Şimdi banka ile ilgili olan soruya nacizane şöyle cevap vereyim..Hiçbirşey tabiki müşterilerimizden ve onların güvenli işlem yaptırmasından değerli olamaz..Fakat o sıradan dedğiniz kalemler ..Günde 100 müşteri gelse ..50 si alsa kalemi gitse..Düşünsenize durumu :):) İşlem yaptırırken devamlı kalem arayan tipler...Bizim işi gücü bırakıp, kalem peşine düştüğümüzü :) :)
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  6. Aklına sağlık, bir tane de benden: Kerpiç ıslanınca şişen bir materyalse ve en çok yağmuru yiyen Karadeniz Bölgesi'nde kerpiçten evler yapılıyorsa... O zaman tüm kulübelerin şişip birer saray yavrusu olması gerekmez mi? :)

    YanıtlaSil

Yorumlar