4 Eylül 2008 Perşembe

Beşeri Felaketler

Böcek Kadın geldi.

Üzerinde geniş kalçalarını daha da geniş gösteren yaşlı işi eteği, eteğin üzerine özensiz bicimde salınmış, deseninde ince ince birbirinin içine kök salıp kıvrışmış çiçekler serili bluzu ile kapıdan içeriye girdi. Miyop gözlerine giydirilmiş lensler odada birkaç tur attı. Böcek Kadın nereye yöneleceğinin hesabını yapıyordu. Minyon, çilli yüzünde sahte bir gülümseme genişledi. Böcek Kadın antenlerini oynattı. İnsanların içindeki, onların bile henüz fark edemedikleri zayıflıklarını hemen fark ederdi. İçlerinde mutsuzluk potansiyeli barındıran mutlu insanlar özel ilgi alanına girerdi. Böcek Kadın bunları hasmı olarak işaretler ilk farkına vardığı andan itibaren onların beşeri felaketler ile yüz yüze gelmesi için elinden geleni yapardı.

Ciğerinin en gizli derinliklerinde tuttuğu envanter çetelesinde onbeş boşanma, dört nişan bozma, bir kızın ailesiyle yollarını ayırması, iki istifa, bir işten attırma vukuatı vardı. Bunlar ile gizli gizli gurur duyardı. Bu gururu paylaşabilecek kadar güvendiği kimsesi yoktu. En büyük zafer hazzını aynı şirketin aynı departmanında çalıştığı kendisi ile aynı dönemde işe başlayan kızı, çocuğunun doğmasından tam bir yıl sonra işten attırdığı zaman yaşamıştı. Diğer hazzı ise aynı departmanda çalışan bir kızın aynı adamla sekiz yıl ara ile iki kez boşanmasında yaşamıştı. O salağın kendisi hala dost sanması ile gizli gizli alay eder evde kimse yokken ayna karşısına geçip onun taklidini yapardı.

İnsanlar ile ilk tanıştığında çok yakın ilgi gösterir, onlarla çok kısa zamanda kaynaşır, en derin sırlarını kolaylıkla ağızlarından alır ve bunları, yeri geldiğinde kullanmak üzere biriktirirdi. İlk tanışma anında karşısındakine verdiği güven hissinin yarattığı kalkanın arkasında gizlerdi nefretini. Kurbanının sırdaşı olur, dertleri ile ilgilenir, çok yakınlık gösterir, ona yardım eder, tam güvenini kazanırdı. Daha sonra planını çizer ve o kişiyi hayatındaki önemli kişilerden soğutmaya çalışırdı. Kavga eden karı kocayı güya barıştırma amacı ile bir araya getirir. Tartışma sonrasında kadının kulağına “sen neden böyle cevap vermedin?”, “Bak utanmadan neler diyor sana” diye fısıldardı. Geliştirilebilecek nefreti asla kaçırmaz üzerine larvalarını bırakırdı. Hepsi iç güdüseldi, kötücül davranışlarının nedenini kendisi hiç düşünmemişti.

Hayatındaki önemli kişileri ve ilişkileri kaybeden insanların yanından kısa süre sonra uzaklaşırdı. Kaybetmiş insanları vakit kaybı olarak görürdü. Kurbanı başına gelen sıkıntılardan sonra ilk anda fark edemezdi canı ciğeri arkadaşının kayıplara karıştığını. Üzerinden bir süre geçtikten sonra hayatlarında bir şeylerin yolunda gitmemeye başlaması ya da rutininde giden hayatlarını sorgulamaya başlayıp, sevdiklerine antipati duymaya başladıkları anın Böcek Kadın ile tanıştıkları an ile örtüştüğünü fark ederlerdi.

Mert bir kadın olarak adlandırırdı kendini, mert ve küfretmekten sakınmayan kadın. Erkeklerin küfürlü konuşan kadınlardan hoşlandığını zannederdi. Belden aşağı konuşmalar yapmak, fıkralar anlatmakla onları kafaladığını ve erkeklerin dilini konuştuğu için onlarla bir tür yakınlık kurduğunu zannederdi. En küfürbaz erkeğin kendisi ayrıldığında arkasından “***tir et ağzı bozuk kaltağı” dediğini fark edemezdi.

Görünürde herkesle iyi geçinen sevgi pıtırcığı gibi dolaşırdı ortada, içi güler yüz ile baktığı her canlıya karşı sebebini kendisinin anlamaya çalışmadığı bir kıskançlık ve nefret ile doluydu. Herkes ile çok iyi geçinen bir insanın olamayacağını bilenler ona karşı mesafeli durur ve Böcek Kadın’ın kendisine göstermiş olduğu sebepsiz ve ani ilgiye kayıtsız kalarak kendilerini korurlardı.

Her ay yapılan bu sanat galerisi kokteyllerini kaçırmazdı, bedava içki, ensesine çörekleneceği yeni insanlar bulabildiği yerlerdi buraları. Böcek Kadın ilk kez o gün herkesin kendisinden birkaç adım beride durduğunu fark etti. “Acaba?” sorusu geçti aklında. Derisinin altından kalbine doğru sinsi ve soğuk terler boşandı.

İnsanların onu artık evlerine ya da önemli günlerine davet etmediğini, öğle yemeğine beraber çıkmak istediği herkesin birer mazeret öne sürdüğünü, akşamları çıkma tekliflerine olumsuz yanıtlar aldığını, kardeşinin telefonlarını cevapsız bıraktığını, sigara molalarında çıktığı aralıkta herkesin yanından kaçışmasının sebebini anlar gibi oldu. Bu farkına varış onu korkuttu. Kalp atışlarının ağırlaştığını ve gürültülü bir hale geldiğini, giderek kalbinin atarken çıkardığı sesin bütün ortamı sardığını düşündü. Artık bir ramazan davulu gibi çalan nabız ritmini başkalarının duyacağını zannederek elleri ile kulaklarını sıkıca kapadı. Böcek Kadın’ın antenleri kendine doğru döndü, çipil gözlerinden çilli yanaklarına doğru bir gözyaşı damlası yuvarlandı.

Böcek Kadının hesaplayamadığı gerçekleşmiş insanlar onun arkasından konuşur olmuştu. O ay doğduğu büyüdüğü bu şehri terk edip İstanbul’a yerleşme kararı aldı.

Böcek Kadın gitti.


14 yorum:

  1. aman iyi olmuş gitsin yav, korktum ben kendisinden ...

    YanıtlaSil
  2. valla usta.. doğrusu ben de korktum.. ama şimdi bu tanınmadığı bi yerde aynı b.k'ları yemiyecek mi? günah değil mi oradaki insanlara..
    sen gittiği ortamı biliyosan bi cv'sini yollasan diyorum.
    Hani mesela bu yazı iyi bi cv..

    YanıtlaSil
  3. oovvvvv....buraya mı geliooo :(

    böyle tarifte çok insan var etrafta hangi birine dikkat edelim şimdi :((

    YanıtlaSil
  4. Vladimir;
    pek bir tanıdık geldi,
    bir romanda okuduğum bir karaktere benzettim ama çıkaramadım şimdi:)

    Aman iyi,gitmiş memleketimden,
    darısı diğerlerinin başına diyeyim şimdiden:)

    Bu arada bir önceki yazında Sakız Adası'ndan bahsetmişsin ben o mekanı çok severim dekorasyonu da hizmeti de çok hoştur,sakız reçeline hayran olduğumu söylememe gerek yok(ama bence reçelden ziyade macun gibi kıvamı:)ne zaman Çeşme'ye gitsem doldururum bagajı:)

    YanıtlaSil
  5. süper korku filmi kahramanı olur kendisinden :) tema siyah olunca böyle enteresan yazıları okumak daha etkileyici oluyormuş he gerginlikten mousu sıkmışım bitirince farkettim :D

    YanıtlaSil
  6. Vladimir! Kaldiginiz otelde karafatma bocegi vardi da ondan mi esinlendin yoksa?!

    Hayatta tiksindigim cok az canli vardir, ve bu bocek de onlardan biridir. Ama yazini okuduktan sonra o garibanlara haksizlik ettigimi dusunmeye basladim. Allah onlarin insan versiyonlarindan korusun hepimizi.

    Bu arada Sanaakibananesan'in yorumuna da kirildim gulmekten:) Umarim mouse hala yasiyordur:P

    YanıtlaSil
  7. sevgilim beni hep bçceğim diye severdi eskiden.. korktum şimdi kendimden yahu :S

    YanıtlaSil
  8. Yaşam haklarını savunup bizden başkalarının başlarına mı musallat etmeli böylelerini;yoksa ne hakkı yahu deyip alıp ayağının altına ezmeli mi?

    YanıtlaSil
  9. yasarken bunlardan bir surusu ile karsilastigimi, acemilik donemlerimde neredeyse aglarina dustugumu, bu bocukleri tanidiktan sonra bes kurusluk kiymet vermedigimi farkettim.

    sosyal hizmet olmus bu yazin bir nevi Vladimir, eline saglik...

    YanıtlaSil
  10. Böcek kadın, siyah tema, esrarengiz olaylar. Korku filmi gibi valla. Bu tiplerin benzerlerini de tanımak isterim. Fakat sadece kağıt yani ekran üzerinde.

    YanıtlaSil
  11. Bu tür böcekkadın ve böcekadamlardan her yerde var galiba. Sinsice ve utanmazca insanların hayatları üzerinde dolaşıyorlar. Antenleri hep kötülüğe açık...

    YanıtlaSil
  12. başkalarının mutsuzluğyla beslenip karnını doyuran ne çok insan var değil mi.. bunların varlığını bilsek de her zaman hayatımızdan çıkarabilmek ne yazık ki mümkün olamıyor işte !!

    YanıtlaSil
  13. Tabiat Ana,

    Gitti, gidisi bir cok insani mutlu etti. Istanbul`da sira ama umarim cabuk desifre olur ya da firsati degerlendirir degisme firsatini degerlendirir bocek kadin. ( hasarat kadin mi deseydim ona acaba?)

    Abi,

    Korkulur Abi ya korkulmaycak gibi degil, gittigi yerdekilere yazik elbette. Ben kisiyi bizzat taniyorum buralara gelirse tekrar uyaririm izmirlileri hic merak etme sen :)

    Fish,

    Eyvahlarim olsun bu insanlardan bir tanesi yetti bize birden fazla olmalarina ne demeli ne etmeli bilemedim :) katil ederler adami ya

    ((¯¨¤» TU¥U «¤¨¯)),

    Kesinlikle bir romana karakter olacak karmasikliga sahip yapida bir insan.. tek ornegi degilse bir yazarin hayatindan da gecmistir eminim.

    Evet Alsancaktaki Sakiz Adasi isimli yeri ben de seviyorum.
    :)

    ¨˜SananaAkİ BaNAneSaN(•̪●) ¨˜®,

    A kiyamam ya maus seni koruyamaz ondan ben doverim onu artik merak etme korkulacak bir sey yok. Desifre ettik biz o hasarati sana zarari olmaz. Ama ote yandan freddy nin kabuslari gibi bocek kadin karakteri de bir korku filmine hayli yakisir. kendisini de boylelikle gercek dunyadan hayal dunyasina ebediyyen postalamis oluruz.

    :)

    Kremali`nin Annesi,

    Yok yok otelimizde bocek yoktu, en de tiSkinirirm karafatmalardan.. yazarken bile tiksindim iyyk.. ucanlari da var onlarin.. tekrar iyyk. neyse metanetimi koruyayim ben yine de..:)

    Cicim,

    Simdi ne desem bilemedim, Simdi belki sevgilin sana bocegim derken uc uc bocegi gibi puantiyeli renkli sevimli bir bocege atifta bulunuyordur. Bu bizimkisi boceklere hakaret bile sayilir bocek dedigin masum bir canli yasam gailesi icinde ordan oraya kosusturuken bize ne oluyorsa tiSkiniveriyoruz iste. Yoksa ugur boceginden tiksinen ya da korkani gormedim.

    :)

    Serap,

    Ezmek en dogru cozum sanirim. Icgudu iste savunma saldirma mekanizmasi.


    GULTEINEN ENKELINI,

    Bunlarin birden cok oldugunu dusunmek istemiyorum hayatim boyunca tanidigim bir tanesi yetti bana ve cooook uzun yillar tanidim. Ben bunu tanidigim ilk yil cozdum kendisini ve ona kendim ile ilgili hic malzeme vermedim. Ama bir insanin surekli arkasinda konusuyor olmamak icin kimseleri de mutemadiyyen uyaramiyorsun. UZak durdum cok nadir bir kac kisiye `ona dediklerine dikkat etsen iyi olur` ikazlarinda bulundum anlayan anladi anlamayanlar icin uzgunum.

    Aydan Atlayan Kedi,

    Dud durak tanimiyorlar ustelik degil mi.

    7. Oda,

    Evet hayatimizdan cikarmak zor, bizimkisi mecbur kaldi cekti gitti. Iyi oldu,

    Bu yaziya aldigim yorumlardan goruyorum ki bu tur insanlardan cok sayida var. Ne kadar korkutucu.

    YanıtlaSil

Yorumlar