Staten Adası'nda tuttuğumuz o küçük eve gidiyorduk. Manhattan'dan feribota bindik. Dört katlı feribotu görünce gözlerin kocaman kocaman açıldı. Özgürlük heykelini bu kadar yakından görmemiştin daha önce. "Aa hiç göründüğü gibi değilmiş, daha büyük bir heykel zannediyor insan" dedin. Özgürlük heykelini herkes daha büyük zannediyor. Herkes herşeyi bir başka şey zannediyor. İnsanlar insanları göründüklerinden daha farklı zannediyor. Oysa insanların görüntüleri de bizim görmek istediğimiz hallerinden ibaret. Herşey şu kafalarımızın içinde bitiyor oradaki hayal neyse o karşımızda cisimleşiyor. Sihir burada, hayatın bütün sırrı burada, şu beyinlerimizin içinde. Ne görmek istiyorsak onu görüyor, ne duymak umuyorsak onu dinlediğimizi sanıyoruz. Oysa herşey bambaşka. Herşey berbat. Bizim gördüklerimiz bu berbat görüntülerin üzerine kendi beyinlerimizin ufak oyunlarla giydirdikleri iyileştirilmiş halleri.
Sen "Aa hiç göründüğü gibi değilmiş, daha büyük heykel zannediyor insan" derken bir kitaptan okuyup şık bulduğun bu cümleyi bir yerlerden hatırlıyıp tekrar ediyorsun bundan eminim. Vereceğim cevabı hangi kitaptan alıntıladığımı ne yapıp edip bulup, sanki zafer kazanmış gibi iki gün sonra karşıma çıkıp "buldum" diyeceğini adım gibi biliyorum.
Hepimizin bildiği ayrı bir yerden kopya edilmiş ayrı bir ezber. Dünya kuruldu kurulalı aynı. Herkesin sırları, herkesin ufak oyunları var. Görmek istediğin kadarını görüp cesaret edebildiğin kadarını gerçeklerin dünyasında geçirebiliyorsun.
Biz iki düş kaçkını, hayal hırsızı, biz iki umut taciri, bindiğimiz vapurda karşıdan karşıya geçiyoruz. Öyle böyle bir geçiş değil bu. Allak bullak olmaya, alabora olup batmaya çalışıyoruz sanki.
Sen "Aa hiç göründüğü gibi değilmiş, daha büyük heykel zannediyor insan" derken bir kitaptan okuyup şık bulduğun bu cümleyi bir yerlerden hatırlıyıp tekrar ediyorsun bundan eminim. Vereceğim cevabı hangi kitaptan alıntıladığımı ne yapıp edip bulup, sanki zafer kazanmış gibi iki gün sonra karşıma çıkıp "buldum" diyeceğini adım gibi biliyorum.
Hepimizin bildiği ayrı bir yerden kopya edilmiş ayrı bir ezber. Dünya kuruldu kurulalı aynı. Herkesin sırları, herkesin ufak oyunları var. Görmek istediğin kadarını görüp cesaret edebildiğin kadarını gerçeklerin dünyasında geçirebiliyorsun.
Biz iki düş kaçkını, hayal hırsızı, biz iki umut taciri, bindiğimiz vapurda karşıdan karşıya geçiyoruz. Öyle böyle bir geçiş değil bu. Allak bullak olmaya, alabora olup batmaya çalışıyoruz sanki.
Artık ada da ada değil, feribot da feribot değil, özgürlük heykeli ise bambaşka bir şey.
"bu yazının altına imzamı atabilir miyim?" hehehe :) bu yorumu da sanırım Abi'nin yazılarından birine yapılan yorumlarda görmüştüm ve çok hoşuma gitmişti :) Şimdi cuk oturdu yani konuya :)) 7. oda yapmıştı sanırım o yorumu, o değilse de ismini hatırlamadığım arkadaş kusura bakmasın...
YanıtlaSilCok tesekkurler Cinar...
YanıtlaSilHaklisin boyle bir seyi hatirliyorum abi yapmisti hem de ayni anda iki kisinin yazisinin altina imza atmisti.
:)
Nasıl olduğun önemli değil, nasıl anlaşıldığın ve görüldüğün önemli...
YanıtlaSilOlay bu ...
Yazı güzel, teşekkürler
"İki düş kaçkını" bayıldım bu cümleye düşler kurarsında fakat kafa dengini bulman çok zor..
YanıtlaSildaha geçen gün aklımda ada vapuru başlıklı bir yazı yazmak vardı.
YanıtlaSiliyi ki yazmışsın.
ben Çınar'ın yorumunun, hemen altında senin cevabının ve ayrıca Ada Vapuru'nun altına aynı anda üç defa imza atarak, kırılması zor bir rekora da imza atarım..:)))
YanıtlaSilYazı çok güzel olmuş, insanlar görmedikleri şeyi hep hayalindeki gibi yaşatır, görünce ise öyle olmadığını anlarlar, nedense hep kafamızda büyütürüz bazı şeyleri, insanoğlu işte doğasında var.
YanıtlaSilSevgiler.
Yazı çok güzel olmuş, insanlar görmedikleri şeyi hep hayalindeki gibi yaşatır, görünce ise öyle olmadığını anlarlar, nedense hep kafamızda büyütürüz bazı şeyleri, insanoğlu işte doğasında var.
YanıtlaSilSevgiler.
evet kısa ve öz bir şekilde anlatmışsın tüm gerçekleri .. de.. ben şimdi son satırlara takılıp kaldım...
YanıtlaSildüşüneyim biraz gözlerimi kapatıp..
hımm..