Orta okulda keşfettiğimiz bir oyundu, Lise ve Üniversite yıllarında da oynadık. Katılan sayısında sınırlaması olmayan bir oyun bu. Hazırlık yapması da oynaması da çok basit. Bir defter sayfasında yırtılan sayfanın iki parmak kalınlığında şeritler halinde kesilmesi gerekiyor. Katılımcılar bir kalem ve bir kağıt alıp oturuyorlar. Amaç aşağıdaki soruların yanıtlarını kağıda dökmek:
Kim?
Kiminle?
Ne zaman?
Nerede?
Nasıl?
Ne yaparken?
Kim gördü?
Ne dedi?
Derken başlanıyor; sırasıyla bir soru yanıtlanıp kağıtlar el değiştiriliyor ve sıradaki yanıtlanıyor. Cesur olmak, özellikle “ne yaparken” ve “ne dedi” sorularına yanıt verirken hayal gücü sınırlarını zorlamak gerekiyor. Son soru yanıtlandığında herkes bir kağıt alıp baştan sona okuyor. Genelde çıkan yanıtlarda oyuncu grubunun içinde yer alanların ismi fazlası ile geçiyor, ya da öğrenciler arasında fazla popüler olmayan öğretmenlerin ismi her geçtiğinde kahkalara salınıyor.
Ben bu oyunu çok severdim. Birkaç tanesini alıp saklamışım eski ajandaların içinde. Buyurun bir tanesi işte;
Ramses (tarih hocası),
Tavuk ile (coğrafyacı/beden öğretmeni),
mandanın söğüt dalına yuva yaptığı gün,
spor salonunda,
çok içli dışlı biçimde,
porno film senaryosu yazdılar,
ahlakçı gördü,
ayol bana neden haber vermiyorsunuz? dedi
Özellikle boş derslerde birkaç grup toplanır yazar, sonra yüksek sesle okur gülme krizine girerdik. İş yaşamımın ilk yıllarında da birkaç kez oynadım ama eski tadını bulamadım.
Bu arada, tavuk ismi de benim coğrafya öğretmenime (yedek bedenci) hediyemdir, kadının meslek yaşamı boyunca yakasına yapıştı kaldı. Ses tonu itibariyle tavuk familyasını andırması itibariyle o ismi takmışım. Çocuklar bazen çok kötü olyorlar işte. Böyle ufak kağıtları bir yerlere sıkıştırıp seneler sonra bulması iyi geliyor, tıpkı şişelere hapsedilmiş anlar gibi ne dersiniz?
Kim?
Kiminle?
Ne zaman?
Nerede?
Nasıl?
Ne yaparken?
Kim gördü?
Ne dedi?
Derken başlanıyor; sırasıyla bir soru yanıtlanıp kağıtlar el değiştiriliyor ve sıradaki yanıtlanıyor. Cesur olmak, özellikle “ne yaparken” ve “ne dedi” sorularına yanıt verirken hayal gücü sınırlarını zorlamak gerekiyor. Son soru yanıtlandığında herkes bir kağıt alıp baştan sona okuyor. Genelde çıkan yanıtlarda oyuncu grubunun içinde yer alanların ismi fazlası ile geçiyor, ya da öğrenciler arasında fazla popüler olmayan öğretmenlerin ismi her geçtiğinde kahkalara salınıyor.
Ben bu oyunu çok severdim. Birkaç tanesini alıp saklamışım eski ajandaların içinde. Buyurun bir tanesi işte;
Ramses (tarih hocası),
Tavuk ile (coğrafyacı/beden öğretmeni),
mandanın söğüt dalına yuva yaptığı gün,
spor salonunda,
çok içli dışlı biçimde,
porno film senaryosu yazdılar,
ahlakçı gördü,
ayol bana neden haber vermiyorsunuz? dedi
Özellikle boş derslerde birkaç grup toplanır yazar, sonra yüksek sesle okur gülme krizine girerdik. İş yaşamımın ilk yıllarında da birkaç kez oynadım ama eski tadını bulamadım.
Bu arada, tavuk ismi de benim coğrafya öğretmenime (yedek bedenci) hediyemdir, kadının meslek yaşamı boyunca yakasına yapıştı kaldı. Ses tonu itibariyle tavuk familyasını andırması itibariyle o ismi takmışım. Çocuklar bazen çok kötü olyorlar işte. Böyle ufak kağıtları bir yerlere sıkıştırıp seneler sonra bulması iyi geliyor, tıpkı şişelere hapsedilmiş anlar gibi ne dersiniz?
abi, oyunları yazmışken "uzun eşek" i unutmayalım lütfen..:)
YanıtlaSil"Çocuk oyunları" etiketine yazacak bir dolu oyun var. uzun eşek onlardan biri, yatılı okulda okuduğum için uzun eşek her gün oynadığımız bir oyundu. gürültülü olduğu için başımızı her daim belaya sokardı.. anlatıcam söz :))
YanıtlaSilBiz de oynardık ama biz biraz utanmazdık :) Benim bir sınıfı doldurmaya yetecek kadar kuzenim olduğu için okulda değil evde oynardık. Kahkahaların çınladığını anımsıyorum. Güzel günlerdi...
YanıtlaSilsevgili Vladimir,
YanıtlaSilbu oyunu oynayıpta gülmeyen hatta gülmekten krize girmeyen pek yoktur herhalde:))))
anılarım canlandı yafuuu.Ellerine sağlık.
:) Küçük kağıtları saklaman ne güzel olmuş yahu :) Sayende ben de şakır şakır güldüm yani gün ortasında :)
YanıtlaSilŞidmiki çocuklar bu oyunlardan yoksun ya. Ne acı. Varsa yoksa bilgisayar...
çok hoş bi yazı olmuş...
YanıtlaSileski anılarım tazelendi :))
Bizde çok oynardık. Ne iyi etmişsin kağıt saklayarak. Benim de anılarım tazelendi.
YanıtlaSilbiliyorum bu oyunu siten bozulunca sende oyunlara sardın sakin olmaya çalışıyorsun zaar :P hala vazgeçilmezlerimiz arasında önemli bir yere sahip bu oyun arkadaşlarla biraraya geldik mi döktürüyoruz bir iki kağıt :)
YanıtlaSil'Siz kimsiniz? Bu linke basınca Vladimir gelmesi gerekliydi.. Hayda ne oldu simdi?? Amanın! Adamın koltugunun altından bıcak cıkmıs!!.. Cok mu karanlık burası ne?
YanıtlaSilHum hum.. Kelimelere bakalım. (emin olmak gerek) O kelimelerin olusturdugu hicbir cumle Vladimir'den uzak degil.' diye uzunca bir iç çatışma yasadım yenilenmeyi algılamayan bir bunye olarak ben.
Kızılşın Fırtına'nın gelisinden sonraki yazıları okumadım. Daha bunu bile okumadım. Gereksiz bir kalabalıkla orta yere atlamak istemezdim. Simdiden ozur diliyorum. Ama cok panik oldum. Simdi rahatladım. Yenilenmek iyidir degil mi zaman zaman??
anaaa ben bu oyunu ne gördüm ne duydum e doğal bi sonuç olarak da ne de oynadım.. çok enterasan geldi şimdi okuyunca..
YanıtlaSildeneyeyim ben bikaç kişi bulup :)
Eski günlere götürdün beni. Daha dün o arkadaşlarımla beraber, o günleri konuşup güldüğümüz için bana pek eğlenceli geldi.
YanıtlaSilSana eğlenceli zamanlar dilerim.
Şule;
YanıtlaSilNe zevkli oyundur am adi mi?