Kedilerin yüzüne, gözlerinin içine bakarsanız bir süre sonra gözlerini kısmaya, sizinle göz göze gelmemek için gözlerini kapatmaya başlarlar. İnsanlarımızın da büyük çoğunluğu konuşurken göz teması kuramıyor. Birisinin doğrudan doğruya gözünün içine bakmaktan neden çekiniyorlar anlayamıyorum. Kedi gibi de değil, gözlerini kısarak da olsa bakmıyorlar. Ya başlarını önlerine eğiyorlar, ya başka taraflar bakıyorlar. Siz bakmazken göz ucu ile size kesik kesik bakışlar fırlatıyorlar. Böyle gözlerini kaçırarak konuşanlar bende güven duygusu uyandırmıyorlar. Ben bu gözgöze gelmekten kaçınma halini biraz özgüven eksikliğine bağlıyor, biraz da insanları arkalarından konuşarak yargılama potansiyellerinin işareti olarak yorumluyorum. Tabi utangaçlık belirtisi olabileceği ihtimalini ise asla es geçmiyorum.
İnsanlar akıllarından geçenin gözlerinden okunabileceği düşüncesinden korktukları için göz temasından kaçıyorlarmış gibi gelir bana da...
YanıtlaSilTedirgin ediyor ama değil mi?
YanıtlaSilTedirgin ediyor evet.. Zıpladım orta yerine blogunun ama.. Belki binlerce kez tekrar ettiğim bir cümleler yığını var.. Bakışlar deyince aklıma sadece bu geliyor.. Ve maalesef kendimi hep tekrar eden ben olarak tekrar ediyorum:
YanıtlaSil"Neden bakmıyorsun insanların yüzüne?"
"Çünkü bakışlarını onlarca uygun görülülen süreden çok tutarsan üstlerinde... Tokatı yersin. Az tutarsan gene yersin ve yedin. Yıllar boyu..."
Kim demişti? Nerde okumuştum unuttum.. Bunu düşünüp de gözlerine bakmıyorsa insanlar diğerlerinin gözlerine.. Ayrı bir şey değil mi? Gerçi burda "üstlerinde" diyor "gözlerinde" değil:) Çok konuştum. Konuşmaya çalıştım.. Şimdi zıp zıp kaçayım ben:)
Görülen*:) düzeltme
YanıtlaSilÇok haklısın. Ben de güvenilmez buluyorum böyle tipleri. Dahası birisi konuşurken gözlerime bakmıyorsa çok rahatsız oluyorum.
YanıtlaSilBir kelimeyi ard arda 200 ya da 300 kez o kelime anlamsız gelmeye başlar hatta o kelimenin anlamını sorgulamaya başlarsınız. Birinin gözlerinin içine bakarak sürekli konuşunca da böyle oluyor. Çok önemli konuların konuşulduğu sırada birinin gözünün içine bakarak uzun süre konuştuğumdan artık konudan kopup "göz göze temas" kurmanın her zaman işe yaramayacağını kanıtlıyorum. Yeni bulunduğum ve ilgimi çeken bir mekansa konuşmanın geçtiği yer gözümü kaçırarak konuşurum. İster göz temasından kaçıyor desinler, ister utanıyor desinler.
YanıtlaSilYanlış anlamayın sakın, göz teması kurmaya karşı değilim ama uzun süreli göz teması kurmaktan kaçan insanların iki ya da üç değil daha bir çok farklı sebebi olabilir bunu da unutmamamız gerekir.
Sevgilerle...
çok uzun süre birinin gözlerine bakarak konussam,başım dönmeye başlar,gözlerimi çeker onlara biraz mola verirdiririm ama vallahi bak güvenilmez değilim:D
YanıtlaSilbak şimdi düşündümde insanlarla konuşurken gözlerine bakarak başlıyorum sonra biryerden sonra dudaklarına kayıyor galiba gözlerim.(Çok iyi dudak okurum nedeni bu olsa gerek.)Sonra tekrar gözlere, dolaşıp duruyorum anlayacağın:)sevgili Vladimir : )Ama konuşurken başka yere bakan insanlarada kıl olurum sanki sana önem vermiyormuş hissi veriyor karşısındakine.Oysa belki gerçektende kaçtıkları bişeyler vardır???
YanıtlaSilEski zamanlarin haya ve edep sahibi insanlari, ozellikle de hanimlari, tanimadiklari birinin gozunun icine bakarak konusmaktan utanirdi. Boyle cok az insan kaldi gunumuzde. Hersey oylesine yozlasti ki, eskiden sizi guvenilir ve sempatik kilan bir davranis bicimi, artik tekinsiz ve itici biri olarak algilanmaniza sebep olabiliyor.
YanıtlaSilBen, herseye ragmen, eski zaman insanlari gibi davranmaya calisiyorum. Benim nasil biri oldugumu anlamak icin daha sabirli ve genis kriterli dostlarin olabilecegine inancimi da muhafaza ediyorum.
walla benim utangaçlık sebebiyle, direkt gözlerimin içine bakıp susanlardan bakışlarımı kaçırdığım çok olur itiraf edeyim :)
YanıtlaSilyani o sırada söyleyecek bir şeyim Yok ise, ve karşı tarafta susuyorsa genelde bakamam :)
Aslında ben de konuşurken gözlerini gözlerinden ayırmadan,kırpmadani sağa sola döndürmeden ciğerinin içine içine bakmayı değil, konuşma içerisinde abartıya kaçmaksızın, yerli yerinde göz temasları kurmaktan bahsettim. GÖzler birbirine değmedi mi insanlar da birbirlerine değmeden teğet geçiyorlar diye düşünüyorum.
YanıtlaSil:))
Sevgili Vladimir!
YanıtlaSilHaklısın, dik dik bakmak değil benimde kastim. Göz kontağı kuramamak. Tıp adamlarınında üstünde birleştiği; eğer birisi ikili ilişkilerde göz bebeğine bakamıyorsa ya saklanılan yada yalan var demektir. Benim de dikkatimi çeken hep; bitişten önce göz kaçırmanın olduğudur. Yıllar önce pek hoşlanmasam da Ayşe ARMAN'a soruyorlar; kimlerden hoşlanmassın diye. Cevabı aynen şöyle;"Gözünün içine bakamayan Bok Heriflerden" diye. Tabii yayın kesilip reklam girmişti araya.
Gök kontağı yoksa bütünün büyük kısmı bitmiştir.
Sevgiyle.
Ben de uzun süre gözlere bakamam. Bunun birden çok nedeni var. Uzun süre gözlerine bakınca, sanki çok özel bir anı paylaşıyormuşum gibi olur, hemen kaçırırım gözlerimi. (Serde çekingenlik var. Ne kadar attım desem de, olmadık yerlerde tutar işte.)
YanıtlaSilBir de, kişiye bir bütün olarak bakmak daha iyi geliyor bana. Mimikler, hareketler, bunları kaçırmak istemem.
Bana da güvenilmez diyen var mıdır acaba?
Şule;
YanıtlaSilH,çbirşekilde gz teması kurulmayışı beni kıllandırır. Sürekli göz göze olmak da ayrı bi anlama çekilebilir elbette :p
Bende birisi konuşurken gözlerini kaçıranlardan rahatsız olurum o yüzden birisiyle konuşurken "kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma"sözünden hareketle karşımdaki kişiye elimden geldiğince dinlediğimi hissettiririm.Utangaçlık bende de var.Yay burcu mensubu olmama rağmen çekingenim.hatta lisedeyken teneffüse çıkmazdım bu yüzden:) Arkadaşım lise yıllığında "Sanem duvar kenarındaki sırasını öyle çok severdi ki teneffüste bile çıkmak istemezdi." diye vurgu yapmıştı:)Daha yeni yeni atmaya çalışıyorum.
YanıtlaSil