Bu yılın en iyi dizi filmlerinden birisi olan Enlightened ile ilgili olarak hangi internet sitesine girerseniz konusunun aşağı yukarıı aynı olduğunu okursunuz. Yani Amy isimli bir kadın çalıştığı şirkette sinir krizi geçirir ve üç ay Hawaii'de bir merkezde tedavi görür. Döndüğünde aydınlamıştır, hayatın iyi yanlarını daha kolaylıkla görebilmektedir.
Amy'nin geçirdiği bu sinir krizini internetteki sitelerin hemen hemen hepsi "public place meltdown", "breakdown" ve "down fall" gibi kelimelerle ifade ederken, diziyi göstercek olan digiturk kendi sayfasında dizinin konusunun şöyle olmasını uygun görmüş (Aynen alıntılıyorum, copy paste yani); "Güzellik ve sağlık uzmanı olan ve annesiyel birlikte yaşayan Amy'nin çalıştığı işyeri iflas edince, Hawai'deki bir tedavi merkezine gider." Cümle tamamen palavra. Kadının güzellik ve sağlık uzmanı olduğunu nereden uydurduklarını bilemiyorum, sanırım iç güdüsel olmalı. Ben dizinin on bölümünde buna dair bir belirti belirlemedim. Geçelim o kısmı da çalıştığı işyerinin iflas ettiğini iddia etmek tamamen saçma, şirketin iflas etmediğini dizi filmin ilk beş dakikasını seyreden de, ilk on bölümünü seyreden de pek ala biliyor. Geçen gün demiştim sözlüğe baktırmayan Allah bakktırmıyor, çeviriyorum diye ortada salınanlar da meydan geniş nasıl olsa, uydurdukça uyduruyorlar, uydurdukça uyduruyorlar. Anlaşılan o ki bu yazıyı yazan dizinin her hangi bölümünde her hangi bir beş dakikasını izlememiş ve iflas kelimesini de sinir krizi kelimelerinin de ingilizce karşılıklarını bilmiyor ayrıca söz konusu isteyi hazırlayanlar işleri ile ilgili özen gösterme konusunda yeterince aydınlanmamışlar.
Haydi çeviren çevirdi, o yazıyı oraya koyan, şu veya bu o şirkette o diziyi izleyen bir tane allahın kulu yokmuydu? Ben bu çevirmenlere evirmen diyorum, kendileri hakediyorlar bunu.
Allah gerçek çevirmenlere sabır, eş-ahbap-dost kontennjanından çevirmenlik kadrosu işgal eden evirmenlere de sözlük edinme hevesi bahşetsin.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil