Çok eskidendi. İki katlı ve bahçe içinde bir evimiz vardı. O zamanlar herkesin evinin bahçesi vardı. Sokaklar da bahçemizdi. İlkokul çocukları ev resmi yapmak istediklerinde; bir kare üzerine üçgen oturtur, karenin içine iki kara göz gibi bakan sevimli pencere çizer ortaya da bir kapı oturturlardı. Evin önünde çöpten çocuklar oyunlar oynar ip atlarlardı. Sarı saçlarıyla Güneş gökyüzünden gülümseyerek bakardı. Kış mevsimi ise bahçede sevimli bir kardan adam gülümseyerek bakardı oynayan çocuklara.
Ah o yazlık sinemalar,
Kapı önü akşamları
Saksıda son sardunyalar,
Avluda el yazmaları
Ah ne kahraman ne cesur,
Ne güzel çocuklardık
Her yeni günü ümitle nasıl kucaklardık
Ah kaldırımlar biliyor,
Bi devir muhteşemdik
Güz güneşinden hüzünlü,
İlk yazdan şendik
Hem utangaç, hem hevesli
Mektepli sevgililerdik
Pek kırılgan pek acemi,
Bi söyler bin gülerdik
Sonra yıllar geçti, daha renkli daha gürültülü yılbaşı geceleri geçti, evlerin salonlarındaki insan sayısı azaldı. Şarkılar çoğaldı, şarkılar çokça güldürerek, pek bir oynattılar, bazen de tatlı birer sızı koydular içimize.
Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi
Gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti, geçen geçti, geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.
(Farklı dillerde yeni yıl kutlaması)
Çok eskidendi, yılın son gecesi farklı bir heyecanla beklenirdi. O gece ev halkı, akrabalar, komşular toplanır, evin salonunda toplanır, hep beraber oyunlar oynanır, fıkralar anlatılır, büyüklerimizin ağzında eskiye dair öyküler dinlenilir ve evde yapılmış pasta ile gece sona erer, yeni yıla girilirdi.
Ah ne yıllardı onlar... Önce evler ve bahçeler gitti hayatımızdan, büyüklerimiz öyküleri ile birer birer çekildiler aramızdan. Apartmanlar olanca haşmetiyle girdi hayatlarımızla. Çocuklar ev resmi yapmak istediklerinde o sevimli yüze benzeyen evler yerine karanlık karanlık gözleriyle birer çığlık gibi bakan şekilleri oturttular gülümseyen güneşin altına.
Ne yıllardı onlar...
Ah o yazlık sinemalar,
Kapı önü akşamları
Saksıda son sardunyalar,
Avluda el yazmaları
Ah ne kahraman ne cesur,
Ne güzel çocuklardık
Her yeni günü ümitle nasıl kucaklardık
Ah kaldırımlar biliyor,
Bi devir muhteşemdik
Güz güneşinden hüzünlü,
İlk yazdan şendik
Hem utangaç, hem hevesli
Mektepli sevgililerdik
Pek kırılgan pek acemi,
Bi söyler bin gülerdik
Sonra yıllar geçti, daha renkli daha gürültülü yılbaşı geceleri geçti, evlerin salonlarındaki insan sayısı azaldı. Şarkılar çoğaldı, şarkılar çokça güldürerek, pek bir oynattılar, bazen de tatlı birer sızı koydular içimize.
Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi
Gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti, geçen geçti, geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.
2007 bitiyor, hepimizin içinde yeni yıl ile ilgili güzel dilekler var. Umarım şanslı çıkarız ve o dilekler bu defa gerçekleşir.
(Farklı dillerde yeni yıl kutlaması)
Şurama bir şey düğümlendi okurken. Ne yalan söyleyeyim. Ağlamaklı oldum.
YanıtlaSilBiraz geç oldu ama sana da iyi yıllar, her şey gönlünce olsun.
YanıtlaSilSevgili Ege Mavisi,
YanıtlaSilNeşelen, yeni bir yılın ilk günleri, her yıl, nedense yeni bir umut. Bu yıl istediklerinin birer birer hayata geçtiği yıl olsun.
Sevgili Sem,
Çok sağol, hepimizin istedikleri gerçekleşsin diliyorum.