15 Şubat 2013 Cuma

Son Ropörtaj



Jean Rhys’ın ilk öykü kitabı “Nehrin Sol Kıyısı” 34 yaşındayken yayımlanır. Kitabı  edebiyat çevrelerine tanıtmak isteyen hamisi ve aynı zamanda yazar olarak kullandığı takma adı ona veren Ford Madox; Batı Hint Adalarından gelip İngiltere’de kendisine yer edinmeye çalışıyor olmasının, yazara yaşamını sürgün olarak sürdürenlerin sahip olabileceği bir ayrıcalığı, yani fark edilmesi güç detayları yakalamasını sağlayan bakış açısını kazandırdığını ifade eder. İlk öykü kitabında hayran kalınacak bir içgörü ile kaybetmeye mahkûm, silik ve hatta zavallı diyebileceğimiz insanları tutku ile anlatır.  Sonradan yazdığı romanlarda otobiyografik izler fazlası ile bulunmaktadır. Gözlemden beslenen, bilinç akışına yer yer baş vuran anlatılardır eserleri. Ancak ne yaparsa yapsın, ne yazarsa yazsın yıllar boyu “gerçek edebiyatçılar tarafından” görmezden gelinir. 

İnişli çıkışlı, istikrardan ırak bir yaşam süren, maddi olarak farklı erkeklere bağımlı dönemlerden geçen Rhys; 1939 yılında ortadan kaybolur.  Uzun yıllar sonra… 1966 yılında yeni bir roman ile ortaya çıkar. İngiliz edebiyatında çok bilinen, ancak görmezden gelinen bir kadını, bu kez erkek karakteri görmezden gelerek anlatmıştır. Referans olarak kullandığı eserin anlamını bile değiştirecek, kısacık ancak derin bir kabusu andıran bir romandır “Geniş. Geniş Bir Deniz”. Anlatılan ise Charlotte Bronte'nin meşhur eseri Jane Eyre’den bildiğimiz; yüzeysel, derinlik kazandırılmamış karakterin, yani tavan arasında kilitli tutulan, “baş belası, deli kadının” hayatıdır. Birbirinden kopuk parçalardan oluşur, anlatıcılar, bakış açıları sürekli değişir. 



Roman büyük başarı ve takdir kazanır. Görmezden gelinmiş eski kitapları, altmışlı yılların ruhunu yakalamıştır: yeniden basımlar, ödüller arka arkaya gelir. Ne var ki yazarın en verimli yılları geride kalmıştır, yazma isteği eskisi kadar güçlü değildir. Geç gelmiş edebi şöhret ise umurunda bile değildir.

Ölümünden kısa bir süre önce kendisi ile yapılan ropörtajda roman yazarlarının uzun süre mesut olamayacaklarını, illa ki acı çekmeye değer bir şeyler bulacaklarını iddia eder ve en azından kendisi için böyle olduğunu ekler. Şöyle der Rhys: “Eğer… hayatımı yeni baştan yaşama ya da seçme şansım olsaydı eğer… yazmaktansa… mutlu olmayı seçerdim bu sefer

1979 yılında, “Lütfen Gülümse” isimli otobiyografisini tamamlayamadan vefat eder.




1 yorum:

  1. Yazımda link olarak verip düzenledim:) Çok ilginç ve hoştu Rhys'in hikayesi.

    YanıtlaSil

Yorumlar