İskelet Kadın masalını bilir misiniz? Hani "Babası, hiçkimsenin bilmediği bir nedenden onu uçurumdan aşağıya attı. Kızın bedeni tuzlu sularda yüzdü, saçlarına yosunlar dolandı, balıklar etlerini ısırdı" diye başlar.
İskelet Kadın, son olarak Kadıköy'de duvarın birinde görüldü.
Aaa! Hiç duymadım bu masalı Vladimir! Sonra ne olmuş?
YanıtlaSil(Kadıköy'de keyfi yerinde görünüyor:)
İskandinav masallarında kuzeyin soğuğu hissedilir. Buz gibi kesicidir bazı cümleleri. Bu masalın aklıma takılmasına sebep de ilk cümlesinde yer alan; babayı evlat katili eden, kimselerin bilmediği neden oldu. İskelet kadının kemikleri okyanusun sularında dalgaların önünde oradan oaraya savrulurken bir gün mutsuz ve yalnız bir denizcinin ağlarına takılır. Balıkçı İskelet Kadın'ı alır, evinde götürür, giydirir, kuşatırr. Kadın en az kendisi kadar mutsuz adamı görünce dile gelir. Ama masal bu ya mutluluk o kadar kolay ele geçen bir şey değildir elbette. Son paragrafa gelinceye dek ikisi de bir dizi sınavdan geçmelidir. :)
YanıtlaSil