...çünkü verdiği hiç bir sözü tutmasına gerek
yok,
ağzından çıkan hiç bir laf kendisini bağlamıyor;
yaptığı hatalar kendisine ait değil;
insanların yüzlerine söyleyemediklerini arkalarından kulislemekte;
vefa onun taşıması gereken bir duygu değil,
bir kalemde silip atıyor,
sildiğini kolay unutuyor;
tüm bunları zahmetsizce yapabilen biri olarak tanındığının bilincinde değil;
herkes,
her koşulda, hep onu sevsin istiyor.
ağzından çıkan hiç bir laf kendisini bağlamıyor;
yaptığı hatalar kendisine ait değil;
insanların yüzlerine söyleyemediklerini arkalarından kulislemekte;
vefa onun taşıması gereken bir duygu değil,
bir kalemde silip atıyor,
sildiğini kolay unutuyor;
tüm bunları zahmetsizce yapabilen biri olarak tanındığının bilincinde değil;
herkes,
her koşulda, hep onu sevsin istiyor.
mutlu olduğunu sanıyor.
uykusuz geçen gecelerin sebebinin içindeki
o doymak bilmez boşluk olduğunun;
bu boşluğa verilebilecek yegâne ismin
mutsuzluk olduğunun farkında değil.
"Gergedan Yaratıcı Yazarlık Kursu"ndan "hep aynı hikâyeyi anlatan adam"
İlkesiz ve mutlu... doğru tespit valla.
YanıtlaSilŞöyle bir düşündüm de...
Bu aslında aynı yaratıcı yazarlık kursunda yolları kesişmiş insanları anlattığım bir öykü dosyasındaki öyküden minik bir alıntı, "Hep aynı hikayeyi anlatan adam" adlı öyküden, madrabazın teki :) Kural tanımayan insanlar elbette mutlu, canlarını üzmüyorlar hiç :)
YanıtlaSilgergedan ha :)))))))
YanıtlaSilÇağrışımları olan bir hayvan :)
YanıtlaSil