Antéchrista, (Dişi Şeytan) Amélie Nothomb’un 2005 yılında yayınlanmış kısacık bir romanı. Çok eğlenceli bir dille anlatılmış, zekice kurulmuş, zıtlıkları yan yana getirerek ilerleyen; şehir dışarıdan gelmiş, dışa dönük 16 yaşında bir genç kızın dış dünyası ile; içe dönük, o şehrin içinden 16 yaşındaki bir genç kızın iç dünyasını anlatan sürprizi bol bir roman.
Blanche onu ilk gördüğü gün, daha uzaktan gördüğü ilk anda; Cgrista’yı yakından tanımayı çok ister. Romandaki herkes Christa’nın güzelliğinden, popülerliğinden, canayakın ve aynı zamanda “cool” tavırlarından etkilenerek onun çekim alanına girerler.
Blanche ise Christa’nın aksine görünmez bir genç kız gibdiir, ne bir arkadaşı, ne cezip bularak ilgi duyduğu bir insan, ne sosyal yaşamı, ne güzel elbiseleri olan; tek tutkusu odasına kapanıp tek başına kitapokumak olan bir kızdır.
İşte bu yüzden Christa, Blanche’a yakınlık göstermeye başladığında ve bir gece evlerinde kalıp kalamayacağını sorduğunda Blanche şaşkına döner. Blanche’ın anne ve babası Christa ile karşılaştıklarından derhal onun çekim alanına anında girer ve onun dünyanın en örnek alınası genç kızı ve dahası muhteşem bir şahsiyet olduğumna hükmederler. Kendi kızlarında olmasını istedikleri ama emaresi okunmayan her ne varsa hepsi fazlası ile Christa’da toplanmış gibidir.
Christa her geçen gün Blanche’ın hayatına daha fazla dahil olmakta, anne ve babasının önünde sanki farkında olmaksızın onu küçük düşürmekte, bazen de o sanki yok olmuş gibi davranmakta. Blanche’ın yanında sanki o orada değilmişcesine hakkında ulu orta konuşmaktadır. Anne ve baba Christa’dan her zaman ismi ile bahsederken Blanche kendisinin daime “o” bveya “bu” diye anıldığını fark eder. Bu kalbinde büyük ve sessiz bir yara açar Zaten olmayan özgüveni onarılamayacak biçimde zedelenir.
Blanche Christa’yla aynı ebvi paylaşmaktadır. Onu ilk gördüğü zamankinden daha yakınındadır artık ancak ona Dişi Şeytan (Antéchrista) ismini takmıştır. Onun gerçek yüzünü bir tek kendisinin gördüğüne inanmaktadır, Her konuda örnek gösterilen, sosyal yaşamı renkli, sevilen, zeki, şık, sınavlarda yüksek notlar alan genç kızın aslında kötü kalpli bir yalancı olduğuna, sevilmek için sürekli rol yaptığına inanmaktadır. Ona Taktığı ismi içinden sürekli tekrar etmektedir.
Blanche; alışık olduğu gibi, her zamanki gibi sessiz kalmaya devam mı etmelidir, durumunu kabul mü etmelidir; yoksa kendi hayatını geriye almak için bir şeyler mi yapmalıdır? Kendisi olmaya devam mı etmeli, yoksa içindeki şeytanın sesini dinlemeli midir?
Olay örgüsüne dair ipucu vermekten kaçındığım kitap, yukarıda anlattığım çizgide, bütün Nothomb kitaplarında olduğu gibi çok eğlenceli bir dil ile yazılmış ve bir solukta okunup bitiriliyor.
Sonraki yazımda kitabın künyesini ve kitaptan minik bir alıntıyı paylaşacağım.
Bu kitabı gerçekten çok merak ettim, zehirli sarmaşık gibi sanırım:) Bu arada yazarın "Ne Adem Ne Havva" kitabını okumuştum, oldukça hoştu.
YanıtlaSilZehirli sarmaşık gibi değil, her iki karakteri kıyaslıyorsun sürekli finalinde de kimin nn kadar şeytan olduğuna kendin karar veriyorsun.
SilGarip bir kitao kısacık. Seneler evvel okumuştan kitatplığı düzenlerken elime geçince işi laydı bıraktım tekrar okudum yarın alıntı da yazacağım buraya :)
Aaaa ben de merak ettim bak !!!!
YanıtlaSilSağol Vladimir'cim :)
Kısacık bir kitap aslında bir solukta bitirilebiliyor. Yarın alıntıyı da yazacağım :)
Silo yüzden okumuyorum roman anlatılan yazıları. bak merak ettim işte. gerçi zıtlıkların yan yana getirildiği iddiasında başladı benim merakım.
YanıtlaSil