Seneler önce İstanbul'a şiddetli bir yağmur yağmıştı, doksanlı yılların tam ortasına gelen bu afette ülkenin bir çok ünlü isminin faaliyet gösterdiği gösterişte görgüsüzlük sınırı tanımayan binalar, üzerine inşa edildikleri derenin yatağında sel sularına yenik düşmüştü. Seneler geçmiş, bu zaman zarfında tekrar yağmur yağarsa ne yapılacağına dair önlem düşünülmemişti, daha çok ya deprem olursa üzerine yorum yapıyordu önemli çeneler.
-&%+^!=&%-&%+^!=&%-&%+^!=&%-
DÜN
İstanbul'da şiddetli yağmur bekleniyordu. Beklenen sular beklendiği gibi aynı yere geri geldiler.
-&%+^!=&%-&%+^!=&%-&%+^!=&%-
Normal günlerde işyerine yürüyerek giden işçileri yağmurlu günde bir panel van ile aldırdı bir tekstil firması. Tam şirketin bahçesine girmişlerdi ki, sel suları bir anda işyerinin bahçesine doldu. Aracın ön tarafında oturan üç kişi kendilerini dışarı atarak kurtulmayı başardılar. Arkadaki kapalı kısımda oturan yedi işçi kadın sularda boğularak öldüler.
İkitelli Basın Ekspres Yolu'ndaki dere ve Bağcılar'daki Tavukçu Deresi taştı. Bağcılar ve Başakşehir'de çok sayıda ev ve işyerine sular doldu. Havaalanı'na ulaşımı sağlayan Basın ekspres yolunda sular altında kalan yüzlerce araç ve araçlarının üzerine çıkan yüzlerce kişi kurtarılmayı beklemeye başladılar.
Sel ile dağmadağın olan İkitelli, Bağcılar, Küçükçekmece ve Başakşehir'de yoğun yağışla birlikte su altında kalan ev işyerlerinden yağma olayları başladı. Bazı kişilerin özellikle zücaciye ve beyaz eşya dükkanları ile bu tür eşyaların bulunduğu depolara girerek porselen tabak, ütü, ısıtıcı ve benzeri ürünleri çaldıkları görüldü.
Köprüler yıkıldı, vatandaşlar araçlarında sel sularına kapılıp öldüler.
BUGÜN
Selimpaşa'da incelemelerde bulunan Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, "Son yüzyılın en yüksek yağışını aldık. Yağışın hafta sonuna doğru tekrar artma riski var. Büyük bir afet, büyük altyapı hasarları var" dedi. Vatandaşların mağduriyetlerin giderilmesinin görevleri olduğunu vurgulayan Demir, ''İmkanlar, yasalar çerçevesinde Hükümetimiz, Sayın Başbakanımızı bilgilendireceğiz bu çalışmalarımızdan dolayı. Hükümetimiz her zaman en seri şekilde vatandaşımızın yanındadır, yaraları sarma noktasında vatandaşların mağduriyetlerini gidermek, zaten varlık sebebimiz...'' dedi. Demir, hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet ve ailelerine baş sağlığı diledi. Bakan Demir, ''Altyapı hasarlarını giderirsiniz, mağduriyetleri giderirsiniz ama kaybettiğiniz canı geri getiremezsiniz. bu konuda çok üzüntülüyüz'' diye konuştu.
-&%+^!=&%-&%+^!=&%-&%+^!=&%-
Öte yandan İstanbul Valisi Muammer Güler, yağmalama olaylarını yalanladı.Vali Güler, ''Oradan çıkan malın da kimse tarafından alınması söz konusu değil. O konuyla ilgili arkadaşlarımız çalışıyorlar'' dedi.
-&%+^!=&%-&%+^!=&%-&%+^!=&%-
Ceza hukukçusu Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu, İstanbul’da selin ardından yaşanan yağma olayları ile ilgili olarak “Her ne kadar buna ‘yağma’ diyorsak da bu Ceza Kanunu’nda ‘nitelikli hırsızlık’ suçu olarak düzenlenmiş bulunuyor. Çünkü burada malları almak için cebir ve şiddet kullanılmıyor. İnsanların içine düşmüş olduğu doğal afetine etkilerinden, insanların buna karşılık veremeyeceği durumdan yararlanarak bir hırsızlık durumu var. Bu suçu TCK’nın 142. maddesi düzenliyor." dedi.
-&%+^!=&%-&%+^!=&%-&%+^!=&%-
Beraber ve solo eserlerde aşağıdaki makam Türk halkına uygun görüldü;
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan:
"Derenin intikamı ağır olur. Şu anda olan da budur. "
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım:
"Kendi elimizle Allah’ın yarattığı doğayı katlediyoruz. Kamu idaresinin ihmali olduğu kadar vatandaşın da var. "
Çevre Bakanı Veysel Eroğlu:
"Bu hakikaten bir tufan belirtisi. Buna ne Amerika’da ne Türkiye’de alınacak önlem yoktur. "
İstanbul Valisi Muammer Güler:
"Altyapıda bazı sorunlarımız yok değil, ama bu yağış çok güçlü altyapıların bile dayanamayacağı nitelikte. "
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş:
"İnsanoğlunun doğayı hoyratça kullanmasının faturası. Buzullar erimeye başladı, ekolojik kıyametten bahsediliyor. "
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay:
"‘Silivri’den neredeyse Gebze’ye kadar bütün bu alanı İstanbul saymak da ne kadar tarihen doğru, ne kadar şehircilik açısından doğru?’ Bu sorgulanmalı. "
-&%+^!=&%-&%+^!=&%-&%+^!=&%-
Selden sonra, seli gören, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü "Şiddetli Yağış ve Selden Korunma" başlığı altında sel esnasında yapılması gerekenleri halka duyurdu. Duyuruya göre yapılması gereken ancak cahil halk tarafından yapılmamış olanlar şunlardı:
1- Kulaklarınızı, gözlerinizi açın;
Son meteorolojik durumla ilgili güncel bilgiye sahip olun. Sel uyarılarını radyo ve TV'dan takip edin. Meteoroloji'den telefonla bilgi alın. Selleri tahmin etmek onları tetikleyen olayların türü ve doğasına bağlıdır.
2 - Unutmayın;
Kısa süreli yoğun yağış ani sele, uzun süreli yağışın nehirlerin taşmasına neden olacağını unutmayın.
3 -Hazırlıklı Olun;
Selden önce evde değerli eşya ve önemli belgeleri yüksek yerlere kaldırın. Varsa afet ilk yardım çantasını yanınıza alın. Zarara yol açabilecek ya da zarar görebilecek eşyaları içeri alın. Su kaynakları kirlenebileceğinden, yedek içme suyunuzun olduğundan emin olun Suyun evi terk ettiği her yerden içeri de girebileceğini hatırlayın. Kum torbaları temin edin.
4 - Aman Dikkat!!!
Selin kullanabileceği ark, hendek, vadi ve kanyon gibi yerlerden uzak durun, açık alandaysanız en yüksek cisim siz olmayacak şekilde tepeye çıkın. Sel sırasında "Güvende olun" Yüksek yerlere çıkın. Asla sel suyu içinde araba kullanmayın, ölümlerin %80'inin araç içinde olduğunu unutmayın. Aracınızı selden etkilenmeyecek bir yere çekin. Sel suyu, akıntı ya da nehirlerde yürümeye çalışmayın. Hızla akan 15-20 cm derinlikteki suyun bir insanı devirebileceğini akıldan çıkarmayın. Ev yada işyerinizi boşaltmanız gerekiyorsa elektrik, doğalgaz vb.. kapatın. Çok gerekli olmadıkça yolculuğa çıkmayın.
5 - Geçmiş olsun, Yarabbi Şükür;
Selden sonra "Tedbiri elden bırakmayın" Binalardaki yapısal hasarı kontrol edin. Karanlıktaysanız mum değil el feneri kullanın. Sel suyu ile temas etmiş bütün gıda malzemelerini konserve dahil atın.
YARIN
İstanbul Meteoroloji Bölge Müdürü Mustafa Yıldırım, İstanbul açısından yağışların etkisini pazar günü kaybedeceğini söyledi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, düzenlediği basın toplantısında Ankaralılara ilginç bir uyarı yaptı:
“Özellikle dere yataklarında oturanlar ve bodrum katlarında sık sık evini su basanlar bu 2 gün çok dikkatli olmalı. Gece yarısı aniden sağanak halinde gelebilecek yağmur ciddi sıkıntılar yaratabilir. Sel sularının geçeceği yerlerde bulunanlar, araçlarını dere yataklarına değil, yüksek yerlere park etsin.” diyen Sayın Gökçek, Ankaralılara sele uykuda yakalanmamalarını tavsiye ederek, “Eğer ciddi bir tehlike bekliyorlarsa bir üst katta komşuda falan kalmalarında fayda var” şeklinde konuştu.
VE DAİMA...
1999 depreminden sonra Türkiye'nin dört bir yanından deprem yöresine gıda, giysi, barınak yardımları gönderilemeye çalışıldı, bir çok vatandaşımız da işini gücünü bırakıp bu yöredeki zor durumdaki kurtulanlara yardım edebilmek için oraya gittiler. İnsaniyetin ölmediğini görmek olayın tüm acı verici boyutlarına rağmen hüzünlü bir mutluluk veriyordu insana.
İyilik sever insanların yanısıra bir çok fırsatçı da yaşadıkları şehirlerden yanlarına aldıkları ekmek, peynir ve şişe suyunu orada son derece fahiş fiyattan sattılar. Öte yandan organ mafyasının depremden sağ kurtulabilenler üzerinde son derece başarılı operasyonlar gerçekleştirdiği, cesetlerin ise asla bulunamadığı söylentileri yayıldı.
Yağma ve talanı yapanlar, insanlık dışı eylemleri gerçekleştirenler malesefe içimizde yaşıyor, felaket anında buraya ışınlanmıyorlar.
Resimde yardımsever, çalışkan, dürüst vatandaşlarımızı mutlu bir anlarında görüyoruz.
-&%+^!=&%-&%+^!=&%-&%+^!=&%-
Canını seven tepelere çıksın ey aziz türk halkı!!!
Başka diyecek söz yoktur. Budur.
YanıtlaSilSel uyarısın önce vermiş olsalardı ölen vatandaşlarımız şuan yaşıyor ve kaybolan vatandaşlarımızda şuan ailerinin yanında olacaktı ve 1,5 yaşındaki Dila canım benim sel yuttu onu. Maadi hasarları bir gün yapılır, ama giden can gelmez.
YanıtlaSilYılmaz Özdil'in bir yazısını okumuştum
"Aynı yer, aynı dere.
1995’ti sene.
Kimdi belediye başkanı?
Şimdiki Başbakan.
Kimdi İSKİ müdürü?
Şimdiki Çevre Bakanı.
Asfaltta kayıkla geziyoruz...
Kimdi kayık müdürü o günkü?
Ulaştırma Bakanı bugünkü.
15 senedir İstanbul’u...
7 senedir ülkeyi yönetiyorlar.
Depremde, evden çık!
Karda, evden çıkma!
Yağmurda, üst kata çık!
Gözleri var görmezler, diyor ya...
Görülemiyor hâlâ.
8 artı 2 şehide gelince...
O görülmemiş değil.
Sıradan."
tercüman olmuş, kim suçlu o gün belediye başkanı şimdiki başbakan... Ama biz halkımız kulaklarını tıkıyor. Daha kaç can vereceğiz ve kaç kişinin canı yanacak bunların yüzünden.
şu yağma olayı leş kargaları.. Utanmazlar. İnsanlar can derdinde onlar mal derdinde.
namusum üzerine and içerim şu pislikler gitsin terketsinler ülkemizi, çıkıp göbek dansı atacam.
Nefret ediyorum onlardan. Biz bunlar yüzünden ne zorluklar yaşıyoruz.
Türk milleti çalışkandıııır, Türk milleti zekiiidiiirr...
YanıtlaSilbir de zonguldaktan yağma için otobus kaldırmışlar!! cok kimseden duydum, doğru olmamasını umuyorum :(
YanıtlaSil