16 Mayıs 2012 Çarşamba

Ev Kıllığı

Eve geldiğinde rahat edebilmeli insan. Ben evde rahat edebilmek için, kapıdan içeri girdiğimde ilk işimi üzerimdekileri değiştirmek, ya da terli isem duş aldıktan sonra üzerimi değiştirmek. 

Üzeirme rahat bir şey giydiğimde rahat edebiliyorum. Aşağıdaki ev giysisi mesela.... Asla ve asla benim giymeyi aklımdan geçirebileceğim bir şey değil. 





Ne zaman çekildiği belli olmayan bir Türk filminin içinde kaybolsam çıkış kapısını bulamayıp, filmin ömrü boyunca üzerimde bu kılıkla kalsaydım mesela kafayı çoktan sıyırmış olurdum. Böyle şeyler iyemem evde. Dahası pijama, eşofman, atlet, kısa şort gibi şeylerle de evde dolaşamıyorum. Sevmiyorum onları giymeyi. Evde rahat ettiğim giysiler;  dışarıda hiç giymediğim ve mevsimine göre; bir kot pantolon, ya da ince kumaşlı bir pantolon onun üzerine yazsa tişört, kış ise fanila üzerine sweat-shirt ya da bir gömlek. Ceket, kazak giyemem. Sıcağı fazla sevmiyorum. Kış aylarında bile evde ince giysi ile ve fazla ısıtıcıya gerek olmadan rahat edebilirim. 

Böyle de bir durum var işte. 



Konu bulmayınca insan neler yazıyor değil mi? Sanki yazmak zorundaymışım gibi :)

19 yorum:

  1. Güldürdünüz beni:):)
    Evin içinde Ayhan Işık gibi dolaşmam ben diyorsunuz :):):)

    YanıtlaSil
  2. allahım bu ne şıklık vlad..kendimden utandım :(
    ben asla evde öyle olamıyorum ne kadar paspal o kadar rahat demek ev giysisi benim için...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şıklıktam ziyade kıllıktan. :D

      Ceketi kravat i takım elbiseden ömrümce nefret ettim. En şık halim kot, tişört :) Kedi olmak en güzeli galiba. Geçir kürkünü sırtına oh ömür boyu.. Mİs...

      Sil
  3. Yanıtlar
    1. Rahat görünüyor..
      Ammmmmaççççç unutmayalım ki....

      Rahmetli Özal döneminde eşofman, şort, tişört bunlar hep protokol giysileriydi :D

      Sil
  4. Aaa yazdım yazdım yorum uçtu:)) Bir daha yazayım bari...
    "Ev kıllığı" çok hoşuma gitti doğrusu.
    Bu kıllıktan dedemin de vardı, adını bir türlü hatırlayamaz robdeşambrım nerde diyeceğine davlumbazım nerde diye sorardı. Lakin bana dedemi değil de otomatikman Önder Somer'i hatırlatır. Sayenizde hem dedemi, hem Önder Somer'i anmış olduk, rahmet istediler galiba ikisi de:)
    Benim içinse en güzel ev kıllığı 7.Oda'nın dediği gibi eşofmandır. Protokolse bile bizim ev benden iyi VİP şahıs mı bulacak:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumlar uçunca sinir oluyorum ben de.

      Büyüklerimizin vardı öyle değişik adetleri. Allah hepsine gani gani rahmet versin.

      Önder Somer de ne sinsi bakardı o robdöşambr ve kaytan bıyıklarla. Baş kadın oyuncuya "kaç oradan çabuk" diye bağırasımız gelirdi.


      Beni sorun sanırım dışardan geldiğim kılıkla rahat edemiyorum
      tizizlik de değil adı üstünde kıllık ite :)

      Sil
  5. Eşofman fikirlerine aynen katılıyorum, yaz sıcakları için çok daha az giyinmeyi tercih etmekle birlikte kışın favorim eşofman :)

    O tuhaf şeyden babamın da vardı, pek keyifle kullanırdı, ben de tuhaf bulurdum halini. Herşeyin bir devri var belki de :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eski adetlerden kaynaklanıyor sanırım. Kimse gidip o robdöşambrı satın almazdı kendi için.. Kız tarafı damat tarafına nişan sepeti götürürken sanırım içine bundan da atarlardı. Evlenince de kadın "bir robdöşambrımı giymedin yazıklar olsun" diyerek zorla giydirtirdi belki. Atıyorum. Ama dediklerime inanmak geldi içimden. :)

      Sil
  6. Hulusi Kentmen e yakışan bir şey olarak kalmış aklımda..:))İlgilenirsen bloğumda ödülün var sevgili Vladimir..:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet kesinlikle eski yeşilçam filmlerinde ona çok yakışırdı. babacam tavırlarıyla falan. onda doğal duruyordu nedense :)
      Ödül için teşekkürler :)

      Sil
  7. aa ben pos bıyıklı tonton Hulusi Kentmen'i hatırladım robdöşambrlı.Çok severdim onu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok babacan tavırlıydı, allah rahmet eylesin.

      Sil
  8. Yazın şort-atlet,kışın eşofman altı-kısa kol tşirt. Sıcağı sevmeyen ben bu merkezi ısıtmalı olup cehenneme çeyrek var sıcaklığındaki evde yaz kış mutfak pencerem ve arka oda vasistası açık yaşıyorum. Fazla giyinilmiyor, rahat ediliyor.Bi de hani pembe tüylü pomponlu topuklu terliklerle dantel gecelik üstü sabahlık modeli kadınlar vardır. Küçükken öyle bir akrabamız vardı ve ben kadının makyajını hiç temizlemediğine ve o dantellilerle yaşadığına inanmıştım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım herkesin civarında bu kılıktakilerden var bir tane. Benim de kuzenlerden bir tanesi ömrünü yatakta geçirircesine sürekli sabahlıklar, gecelikler, pomponlu terlikler. AMa saçlar yapılı. Nasıl başarıyor anlamıyor kılık yatak kılığı saçlar kuaförden çıkmış gibi. :)

      Sil
  9. Hatta o robdambrlar saten bile olurdu. Ne felaket. Ben de dışarıda o kadar çok gri ve siyah giyiyorum ki, evde dengelemek için pembe tşörtlerle falan dolaşıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkesin rahat ettiği bir ev kıyafet alışkanlığı var demek ki.

      Dediğin gibi sateni vardı bir de bele dolanan kordonumsu bir kuşak. :)

      Ben böyle robdöşambrı küçümser gibi yazarken meğer yalan atıyormuşum - yalan brocum varmış - robdöşambrımı giyip yazarmışım blogumu gizli gizli :D

      Kendimi çyle canlandrıdım gözümde. PC nin yanında bi kadeh ve içine "buz atılmış" kAnyak, ya da vermut ile yudum yudum düşüncelere dalar gidermişim.

      Kabusa bak.. :D

      Sil
  10. Erkeklerde robdöşambr pek hoş durmuyor. Ama Pazar sabahları geceliğimin üzerine sabahlığımı giyip oturmayı pek severim. :)
    İşten eve gelince kışın eşofman, yazın ince bir elbise. Ben de öyle pantolonla falan dolaşamıyorum evde. Herkes ayrı bir çeşit. :))

    YanıtlaSil

Yorumlar