Emrah Serbes Sabit Fikir ve İstanbul Modern işbirliği ile düzenlenen "Sözünü Sakınmadan"ın dün akşamki konuğu idi. Sevdiğim bir arkadaşımın daveti üzerine ben de gittim. Çoğu okurun hayatına "Bir Ankara Polisiyesi"nin kazandırdığı ivme ile katılmış olduğuna inandığım yazar; Semih Gümüş ve Ömer Türkeş'in konuğu olarak kendisini takip edenlere yaratıcılık anları, seçimleri, geleceğe dair projelerine ilişkin ipuçları verdi.
Hayli konuşkan, yerinde duramayan esprili bir kişi, zor ya da derin soruları güzel salvolar ile savuşturmayı bildi. Hazır cevaplığı ve sıkça yaptığı espriler ile bol kahkaha alıp, zaman zaman soruların ne olduğunu unutturmayı bile başardı. Sıra izleyici sorularına gelince kalabalığın içinde kendisini hiç okumamış olanların da olduğu anlaşıldı. "Her Temas İz Bırakır", "Son Hafiryat" isimli iki reomanının yanısıra, "Erken Kaybedenler" isimli bir öykü kitabı var. Behzat Ç.'nin on bölümde bir senaryosunu yazıyor, söz konusu filmin senaryosu da ona ait. İtiraf etmeliyim ki ben o kalabalığın içinde biraz da tesadüf eseri bulunuyordum. Çünkü ne kitaplarını okumuş ne de dizi filmleri ya da filmi izlemişliğim vardı, sadece arada Afilli Filintalar'a bir arada uğruyordum o kadar. Ancak Semih Gümüş'ün "Erken Kaybedenler" üzerine ifadeleri bu kitabı bir an evvel okuma isteği uyandırdı bende. Takipçisi olan okurlar yeni bir Behzat Ç. romanının ön çalışmalarının bittiğini, kurgu üzerinde çalışmakta olduğunu ancak ne zaman yayınlanacağına karar verilmediğini, ayrıca bir öykü kitabı prohjesinin zihninde gezdiğini belki de romandan önce bir öykü kitabının sırada olduğunu biliyorlardır elbette.
Toplantı sonrasında imza almak isteyen okurların arasından süzülerek gelen bir TV muhabiri ropörtaj yapma isteğini dile getirince şöyle bir mini diyalog arkadaşımın kulağına ilişiyor;
"Daha yeni yapmadık mı sizinle o ropörtajı?"
"Ama hayranlarınız sizi görmek istiyor"
"Yazarın hayranı olmaz, okuru olur"
Sonuç gayet tabidir ki "hönnkkk!!!" diye kalakalmış bir tv kişisi ile duruma şahit olduğu için gülüşen okurlar.
Kısacası eğlenceli ve hoş bir edebiyat gecesi oldu benim için.
Emrah Serbes bu akşam da ekşi sözlüklük söyleşi zirvelerinden bir yenisine konuk oluyor.
Meraklısına Linkler;
Güzel cevap vermiş vermesine de akla bir soru gelmeden edemiyor ama; madem, yazarın okuru olur neden ilk röportajı vermiş o zaman? İkiniciyi vermeyen ilkini de vermez-di.
YanıtlaSilBehzat Ç. dizisinden sonra okudum romanlarını, oldukça keyifliydi. Tavsiye ederim.
YanıtlaSilÇok güzel sokmuş lafı..:)
YanıtlaSilBen de gidecektim işim uzadı kaçırdım.. Kaçırdığıma bu yazıyı okuyunca daha çok üzüldüm.
Evet katılıyorum, çok güzel bir akşamdı.
YanıtlaSilAvram;
YanıtlaSilPek hoş bir teferruat yakalamışsın mirim
:D
Özgür ceren Can;
YanıtlaSilBen öykü kitabını okumayı düşnüyorum ilk fırsatta, ondan sonra sanırım roman da gelebilir.
Pisikopati;
YanıtlaSilGerçekten güzeldi. Vaktin nasıl aktığını anlamadım hiç.
Parpali;
YanıtlaSilA! oradamıydın. Sol tarafta üçüncü sıranın ortasında oturup sonlara doğru soru soran sen miydin diye hafızamı yokladım bir an.
Selam Vladimir,
YanıtlaSilŞu anda Sabit Fikir'de bu videoyu dinliyorum:) İzlemiyorum, dinliyorum sahiden. Bu arada sizin bloğa bakayım dedim ki bu yazınızı okumamışım. Hoş oluyor değil mi Vladimir yazarların muhabbetlerini dinlemek? İlk bir ikisine gitmiştim.
Çünkü her ayın ilk perşembesiydi. Peşembe günleri İstanbul Modern ücretsiz oluyor:) İyiydi. Sonra tarihler karıştı. Farklı farklı tarihlerde bu sohbetler yapılmaya başlayınca, bir de videoda seyretmek de mümkün olunca gitmekten vazgeçtim. Son günlerde öbür dünyaya göçen yazarlarımız için yapılan sohbetlere katıldım.
İyi geldi sahiden.
Memlekette yeni ve genç öykücülerin çıkması çok sevindirici. Emrah Serbes erkek çocukların öykülerini yazmış. Keşke kızların öykülerini yazan bir yazarımız da olsa:))