18 Ekim 2008 Cumartesi

Eğleniyor musun Sevgilim?

Bu laf eski türk filmlerinde sıkça eğlenilen laflardandır. Filmde duygusal entrikanın doruğa çıktığı anlarda pek bir sıklıkla kullanılır.

Olay bir villada geçmektedir, geniş bir salon vardır, salonun merdivenlerle bitişik duvarında ebabil kuşu resimleri nakşedilmiştir. Evde mühüm bir parti tertip edilmiştir. Fonda bir alay zibidi görünümlü, kadınlı erkekli grup, ağızları bir karış açık, çalan müzikle ilgisiz biçimde hoplayıp zıplamaktadır. Bu gürültü patırtının önünde baş kadın aktrist erkeğe somurtarak bakmakta zihninde elmaslarının kırat hesabını yapmaktadır. İçten pazarlıklı bir hali vardır. Dokunsan ağlayacak gibidir. Sevgilisi de arkadaki zibidiler kadar kaptırmış hoplarken kadına aniden pür neşe ve merak içinde sorar;

"Eğleniyor musun sevgilim?"

Zaten içinde fırtınalar kopmakta olan kadın soruyu duyar duymaz, ki zaten kıskançlık krizinin eşiğinde olduğunu takma kirpiklerini asabi biçimde oynatarak belli etmektedir. Aniden ağlayarak ve de çarpık çarpık koşarak setten uzaklaşır. Bu koşturma stilinde Hülya Koçyiğit çok başarılıdır. İç dünyasını arka plan çekimde eller vücudun iki yanında ayaklar kıçına çarparak koşarken tüm netliği ile belli eder.


Hande Yener'in Romeo şarkısını pek bir sevmiştim geçen sene, video klibinin başındaki yürürken, yürüyemezken ki hallerini pek bir tutuyordum, izlerken nedense aklıma hep o türk filmlerindeki soru, ve o soruya yanıt olarak kadının kös kös koşarak seti terkedişi geliyordu. Yazdım. Bir rahat ettim anlatamam.

9 yorum:

  1. :) Dalga geçiyorum kendimle bir gerçeği farkettiğimden beri:
    Blog adını "hakkivladimir" sanmştım ben :) ve saçma gelmişti, "adı Hakkı herhalde" dedim geçtim. Sonra bir baktım ki "hakikivladimir"miş. Gerçi bunu farketmem de "saçma"lık hissini silemedi ama çok güldürdü beni...

    İçimden dediğim "hakkıvladimir ne ki?" sorusunu bugün dışımdan "hakikivladimir ne ki?" şeklinde soruyorum o zaman... :)

    YanıtlaSil
  2. :))

    EVet hatta ismimi Hakkı sananlar da oldu. Bunun üzerine "her hakkı mahfuzdur" diye seri öykü yazmıştım 4 tane hatta, ocak ayında...

    Vladimir benim internet aleminde uzun zamandır kullandığım bir isimdi. blogspota Vladimir kapptırınca bana da hakiki vladimir kaldı kala kala... öz vladimir diyecektim az kaldı :))

    Ben de hipermetrop-astigamtım :))

    YanıtlaSil
  3. bu aralar Türk filmleri baya önemli yere sahip senin gündemde :D bilinçaltısal birşey mi nedir bu ??

    YanıtlaSil
  4. SananaAKi,

    Evet ya nedense taktım kafayı iyiden. Bilinçaltı sanırım. Ama çok da izleyesim var. :)))) Çok güzel eski filmler ya.

    YanıtlaSil
  5. bu filmler yağmurlu havalarda sabah uyanınca o biçim izleniyor :)))

    YanıtlaSil
  6. Hıımmm... :)

    Neyse canım, yazılar ve o eski araba güzel sonuçta. ;)

    O filmleri hep öyle zevkle seyredeceğiz galiba.

    YanıtlaSil
  7. O eski türk filmlerinde mesela ufak çocukların adı hep "küçük"tür.

    Küçük, bakar mısın senin baban nerde?
    Küçük, bakar mısın bu mahallenin muhtarı kim?
    Küçük, bakar mısın dünya ne kadar küçük değil mi? gibisinden.

    Yaşasın Hande Yener'i bir dönem sevmiş biri olarak yalnız değilim :)

    YanıtlaSil

Yorumlar