Seneler önce katıldığım iki günlük bir seminerin son gününde konuyu aktaran kişi yirmi katılımcının olduğu sınıfa ince uzun şerit gibi bir kağıt dağıttı. Her bir kağıdın en tepesinde bir kursiyerin ismi yazılıydı. Kağıtlar u masa düzeninde yerleşmiş insanların arasında yazılıp, katlanarak elden ele dolaştı. Önümüze her yeni gelen kağıda en tepede ismi yazan kişi hakkındaki düşüncelerimizi yazdık. Tur tamamlanınca eğitimci kağıtları isim sahiplerine verdi. Herkes kendi kağıdını içinden okudu. Okumayı bitirenlerin yüzünde mutlu bir gülümseme vardı. Eğitimci "Bu kağıtları saklayın, moraliniz bozulduğunda çıkarıp okuyun, göreceksiniz moraliniz yerine gelip, yüzünüz gülecek" dedi. Bir seminerden sonra her zaman tuttuğum notlara varıncaya kadar herşeyi atarım. Bu kez öyle olmadı.
Ondokuz kişinin benim ile ilgili yazdığı o kağıt parçasını cüzdanımda saklıyorum. En üstünde ismim yazıyor, ve altında yer alan her bir satır bana mutlu olmam gerektiğini hatırlatıyor, bozuk olan moralim düzeliyor, işlerin en sarpa sardığı, dünyanın tepe taklak olduğu anlarda bile "haydi Vladimir" diyorum, gaza geliyorum.
Ondokuz kişinin benim ile ilgili yazdığı o kağıt parçasını cüzdanımda saklıyorum. En üstünde ismim yazıyor, ve altında yer alan her bir satır bana mutlu olmam gerektiğini hatırlatıyor, bozuk olan moralim düzeliyor, işlerin en sarpa sardığı, dünyanın tepe taklak olduğu anlarda bile "haydi Vladimir" diyorum, gaza geliyorum.
Harika bir fikir doğrusu. Bayıldım yani :) Benim öyle bir kağıdım yok. Ben müzik falan dinleyerek moralimi düzeltmeye çalışıyorum :)
YanıtlaSilYanımda taşıdığım bir kağıt yok ama silmediğim bazı e-postalar var.
Haydi Vladimir :)
Yorum kutucuklarına da güzel yazalım bari...Belki basıp, duvarına asarsın :)
YanıtlaSilBir de Vladimir:)
YanıtlaSilSeni her gün takip ediyorum.Ne bu okumadığım üç tane yazı diye şaşakaldım.Aşağıda yazdığın birşeyleri mi unutturuyorsun yoksa ard arda?
:)
Yorumcunun biri bigün gel yorumlarımızı alalım da vladimire çaya gidelim demiş.
YanıtlaSilSonra çıkmışlar yola, dağ tepe düz gitmişler, fonda da Adriano Celentano'dan Don't play that song for me çalıyormuş :)
Her neyse ya şu üstteki yorumluyorum yazısını görünce bunları yazmak aklıma geldi. :)
ben nedense böyle maddesel şeylerle moral bulamıyorum. Daha çok metafizik olgular kendimi mutlu hissetmemi sağlıyor :)
Bu arada hocam o kağıtlarda hiç mi kötü şey yazmıyordu?=
Çınar,
YanıtlaSilBU bir seminer vesilesiyle olmuştu yoksa insanların eline kağıdı verip hadi benim hakkımda iyi bir şey yaz diye ben bile diyemem :)) Müzik de iyi gelir.
Brajeshwari,
Bak iyi fikir buradan da böyle seçmeler yapıp saklayabilirim. Bİr gün bu yazıların buradan silinip gitmesinden korkuyorum ben.
Açıklayayım şöyle oluyor, önceden yazıp ileri tarih attığım bazı yazılarım var. o tarih geldiğinde kendiliklerinden buraya çıkıyorlar. Tabi ben planlanmış yazılarımı unutup arada o anda yazıp postaladığım olunca bazen günde bir kaç yazı çıkıyor işte. Plansızlık tamamen bana ait :))
Kriptograf,
Metafizik konular bana şu anda uzak, ama bazen yakı hissettiğimde de kesin bunalım dolayısıyla içime kapanmış, kendime karşı agresifleşmiş oluyorum. Rezaler yani.
Üç günlük seminerin sonunda insanlar birbirleri için yazdılar. O süre zarfında birbirimize henüz kötü yanlarımızı göstermemiştik ondan iyi çıktı sanırım hepsi. Yok ya ben çok iyi bir adamım zaten kötü yazmazlardı. Yazsalardı onların hepsini mafediceğimi anlamış olmalılar sanırsam. Kötü bir şey yazmaya cesaret edebileceklerini sanmam :)))
Nıhıhahahah ha!!!!
güzel bir yöntem ama en güzeli senin kendini her zaman daha iyi hissedebilmen. moral almak güzel şey
YanıtlaSil