9 Nisan 2012 Pazartesi

Kelimelere Tırpanı Vurun, "Geri Neyi Kalır" Hesaplayın

Türkçe mantıklı kurallara sahip bir dil, ancak geçmişte de günümüzde de özgünlüğünü kaybettirmek için yapılmadık kalmadığı için en çok zulüm görmüş/görmekte olan dil diyebiliriz. Bir çok dile kapıları açarak kirletilmesi bir yana, kitap okuyana da hala iyi gözlerle bakılmaması cabası. Kitap okumayan insan sürüleri malesef dil bilgisi kurallarını bir kenara bırakmış ya da bihaber kalmış, medya ve sosyal medyada laf üretenlerin i lüzumsuz bilgi kirliliğine maruz kala kala yanlış kurulmuş slogan cümlelerini  doğru kabul biliyor. Kelimeler reklamcıların  ya da Kenan Doğulu'nun kafiye olsun, melodiye de uysun deyip tırpanladıkları halleri ile doğru kabul edilmeye başlanıyor.

Şu anda dünyada konuşulan dil sayısı 7000 civarında. Dünya nüfusunun yüzde 95'i bu dillerin 400 tanesini konuşuyor. Geri kalan diller yok olmak üzere. Yok olma belirtileri dile yabancı kelimelerin hızlı biçimde girmesi, anlamı bilinmeden başka dillerden alınan kelimelerin dile yerleşmesi, dil bilgisi kurallarının öğretilmesi için yöntem m geliştirilmemesi, nüfusun büyük bölümünün dil bilgisi kurallarından heberdar olmayışı, zamanla ana dilini konuşmaktan utanç duyulup başka dille iletişim kurma safhasına kadar geliniyor. Anadil giderek ebeveynlerin daha sonra da sadece torun sahibi insanların konuştuğu anladığı dil haline geliyor. .

2050 yılında dillerin yüzde doksanının yok olacağı öngörülmekte. Konuşulan dillerin yaygınlığı üzerinde araştırma yapanlar Türkçeyi çok konuşulan diller arasında saymıyorlar bile.  Hoş o listelerde Arapça bile yer almıyor ama bir dip not olarak çok sayıda ülkede bu dilin farklı biçimlerde kullanıldığı yer almış. Yine de yalnızca ülkemizin nüfusu dikkate alınsa en yaygın 10 dil arasında yer alabilecekken bu çalışmayı yapanlar Türkçeyi çoktan rafa kaldırmışlar bile. Kaldı ki Türkçeyi biraz daha farklı konuşan ülkeler de var, onları da ilave ettiğinizde rahatlıkla ilk beş içinde yer alabilecek bir dilken, unutuluyor. Bu gibi bilimsel çalışmalara kim itiraz etmeli diye düşünüyorum bazen. Kültür bakanlığı olabilir pekala. Sizce neden yapılmıyor? Bakanlık onlarca yıl önce sergilenmek üçün yurt dışına gönderilip de geriye gelmediği yeni anımsanmış heykellerin peşine düşmeyi yeni akıl etti. Sağolsunlar kültür mirasımızı geriye toplayacaklar, ya da eserleri çoktan zimmetlerine kaydetmiş müzeleri bir daha asla tanımayacaklar. Türkçeyi geri istemek için kaybettikten de onlarca yıl mı beklenmeli acaba?

Bir çok ülkede dükkan tabelalarında yabancı isim kullanmak ayrı bir vergiye bağlı, dili kirletmenin bedelini ödeyenler ancak başka dilden kelime seçebiliyor. 

Atatürk'ün binen bir sözüdür; "Dilini kaybetmiş bir millet yok olmaya mahkumdur." Sahip çıkmakta herkes aynı yararı görmüyor olmalı ki, bol bol tırpanlıyor reklamcılar dili;. maksatları para kazanmak. Ben şu boya reklamında kurulan cümleye çok bozuluyorum arkadaş: "Hayattan rengi alın, geri neyi kalır ki?" Bu kadar yanlış ve kulak tırmalayan cümleyi ne hakla insanların kulaklarına sokarlar anlamıyorum. Üstelik bu kelamı edenler hasbelkader mürekkep yalamış insanlardandır.  "Geriye" değil midir oradaki doğru kullanım? Melodiye uydurmak için illaki eki kesmene de gerek yok üstelik bir oturuşta aynı yeri bir kaç tane doğru kullanım ile doldurmak melodiye de uydurmak mümkün.






Meraklısına Linkler:



8 yorum:

  1. Doğru hâli çok daha uyuyor bence müziğe. Dikkat çekmek için bilerek yapılmış bir oyun bu. Ve üstelik, isteğine de ulaşmış. Ben de aynı noktaya takılmıştım çünkü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kasıtlı kullanılması daha kötü, şimdi okumayan yazamayan bir alay yeni yetme bu sözü doğru kullanım diye kafalarına yazacak onu hesap eden, uzun vadedeki zararı dikkate alan yok :(

      Sil
  2. Ben de aynı noktaya takılıp eleştirmiştim reklamı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Feci kulak tırmalıyor, sadece yazım hatası değil. "Geriye" dense bile anlam bozukluğu var. :)

      Sil
  3. Evet, kullanım hatalıdır . Aşikar, fakat dilin evrim süreci içerisinde kullanımın yeri de vardır. Yani, bazen kullanım dili bazen -çoğunlukla-dil kullanımı etkiler. Buna ek olarak teknolojik ilerlemelerin getirisi,bir kitap karakteri vs de sayılabilir. Mesela, google'lamak diye bir fiil girmiştir ingilizceye . Catch 22 , oblomovizm de bunlardan sayılabilir sanırım, pek bilgim yok . Elbette,zevk amaçlı , bile bile yanlış kullanım değil anlatmak istediğim.

    "Turkche" konuşuyoruz ve biliniz ki diğer diller de internet dilinin getirdiği samimiyetsiz kullanımdan şikayetçiler. O kısaltmalar,jargonlar,deyimler . Artık kelimelerin derin anlamları yok, yüzeysel ve samimiyetsizleştirilmiş.Ne yazık !

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi ki moda terimler deyimler oluyor geliyor ve geçiyor ama okumasına bilinçli olarak mani olunmuş insan kalabalıkları sonra bu saçmalıkları doğru bilip onun üzerinden kuralsız bir kakafoni geliştiriyor kuralsız bir dili öğrenmek zordur, istisnaları fazla bir dili anlamak imkansıza eştir. Bu masum ya da kendini şirinmiş gibi gösteren adımlar onlarca yıl geçince başka etkileri katlayarak ortaya çıkartıyor. Çöküş kaçınılmaz oluyor. İngilizce arapça arası bir laf kalabalığı ile kalacağız sonra ayazda. :)

      Sil
  4. Daha neler var öff! Adnan Bey de hepsini üşenmeden yazıyor sağolsun. Hassasiyetini gösterdiğin için sana da teşekkür. Bu konuda ses getirecek şeyler yapmalıyız bizler de aslında ama...
    (Adnan Bey'in ilgili yazısı: http://adnanalgin.wordpress.com/2012/04/03/boydan-boya-filli-boyadan-saclari-taranmamis-turkceden-geri-neyi-kalir-ki-anne/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu beni çok rahatsız etti. Adnan Bey'in yazıyı görmemiştim iyi oldu linki verdiğin sağol :)

      Sil

Yorumlar