2013 Akdeniz Oyunları çok pahalı bir tören ile açıldı. 24 ülke katılıyor. Katılan ülkeler şunlar; Andorra, Arnavutluk, Bosna_Hersek, Cezayir, Fas, Fransa, Hırvatistan, İspanya, İtalya, karadağ, Kıbrıs Cumhuriyeti, Libya, Lübnan, Makedonya, Malta, Monako, Mısır, San Marino, Sırbistan, Slovenya, Suriye, Tunus, Türkiye, Yunanistan. Avrupa Birliği Üyesi ülkelerden olan Kıbrıs Cumhuriyeti var da Kuzey Kıbbrıs Türk Cumhuriyeti katılan ülkeler arasında neden yok?
Bu sorunun yanıtı bile yok?
tehlikeli sorular sormanın suç olduğu ülkemiz için, suç işlemişsiniz.
YanıtlaSilsevgiyle.
KKTC'yi Türkiye hariç hiçbir ülke tanımıyor ve ambargoya spor da dahil maalesef. Akdeniz Oyunları, Olimpiyatlar, ülkeler arasındaki resmi oyunlara v.s. çağrılmıyor. Türkiye futbol takımları dahi resmi olarak Kıbrıs Cumhuriyeti ile karşılaşabilirken KKTC takımları ile müsabaka yapamıyorlar. KKTC Atıcılık Federasyonu sporcuları gençlerde Türkiye'deki çeşitli yarışlarda Türkiye şampiyonluğu, 1.lik, 2.lik ve 3.lük elde ettikleri halde bu sporcular uluslararası yarışmak istiyorlarsa ancak Türkiye adına yarışabilirler. Ayni şekilde son olimpiyatlarda KKTC'li atlet Melis Redif de 4x4 bayrak yarışında Türkiye adına yarıştı.
YanıtlaSil"Bu sorunun yanıtı bile yok" diye yazmışsınız. Sorunuzun yanıtı maalesef yukarıda yazdıklarım. Aşağıdaki linkleri de arzu ederseniz inceleyebilirsiniz.
Sevgiler...
http://www.adabasini.com/haber/salahi-turkiye-sampiyonu-12681.html
http://www.starkibris.net/index.asp?haberID=146324
http://www.brtk.net/index.php?option=com_content&view=article&id=48498:londra-olmpyatlari&catid=1:kktc&Itemid=3
Çünkü KKTC, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun defalarca aldığı benzer kararlarda belirttiği şekliyle Türkiye Cumhuriyeti'nin Kıbrıs Adası üzerinde gerçekleştirdiği fiili işgal sonucu kurulmuş ve tanınmaması gereken bir devlettir. Yani en azından BM üyeleri bu karara uygun davranıp tanımıyorlar, bu tezin karşısında duran Türkiye'nin haricinde çok az ülke var.
YanıtlaSilSportif faaliyetlerde vs. de bu tarz siyasi durumlar etken olduğu için, KKTC zaten pek çok yabancı ülke için bir devlet değilken, bunların takımlarının, sporcularının bir müsabakada bulunması da abestir.
BM dahil olmak üzere pek çok uluslararası örgüt ve devletler açısından Ada'nın tamamında 1960 yılında Türkiye, İngiltere ve Yunanistan garantörlüğünde kurulmuş bulunan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin anayasası zaten yürürlüktedir ve yukarıda belirttiğim gibi Ada'nın belli bir bölgesinde şu an işgal vardır.
Geçmişte yapılan müzakereler vs. ile bu iş barış içinde çözülecek gibi olduysa da şu an durum belirsizdir ve netice itibariyle Kıbrıs Cumhuriyeti Ada'nın tamamını temsil ettiği iddiasında, KKTC ise bağımsız bir devlet olduğu iddiasındadır.
Bu gün 8 Türk sporcu da doping çıktı.
YanıtlaSilAçıklamalar için teşekkür ederim. Ancak Yugoslavya bir iiç savaş sürecinden geçerek bölünüp ortaya çıkan devletler de uluslararası alanda kabul edilmişken 1974 yılında daha berbat facialara mani olmak için yapılan müdahale, yanılmıyorsam 1985 yılında kurulan bir devlet ve bu devleti tanıyanların kısıtlı sayıda ülke oluşu bana adil gelmiyor. O yüzden sorumla mantıktan ziyade vicdanlara seslenmiştim. Müdahale etmeyi görev kabul etmiş olan tarafın ülkenin diğer devletler tarafından tanınması konusuna da sıcak bakması, lesip atmaması doğru olurdu diye düşünüyorum.
YanıtlaSilŞimdi şöyle, eğri oturup doğru konuşulacak olursa; 1974 temmuzunda ve ağustosunda iki ayrı askeri müdahale vardır. uluslararası kamuoyunun da esas tepki gösterdiği müdahale ikincisidir. öyle bir durum var. direkt itü sözlük'teki bir girimi kopyalayayım lafı uzatmamak adına:
YanıtlaSil"şimdi, bu harekat iki aşamalıdır, 20 temmuz 1974'te başlayan birinci harekata tepki gösteren bir tane devlet olmamıştır, onu bir sabitleyelim kafada. zira birinci harekat, garanti antlaşması'nda gösterilen sebepleri ve amaçları sağlamış şekilde vuku bulmuştur. amacı da 'kıbrıs cumhuriyeti'nin anayasal düzeninin yeniden tahsisidir, zira ada'da o esnada cuntacıların kulu köpeği sampson kafasına göre takılmakta ve kıbrıs helen cumhuriyeti'ni ilan etmektedir. makarios güç bela kaçmıştır.
birinci harekat bu nedenle haklı bir şekilde ve kıbrıslı türkler'in yanı sıra kıbrıslı rumlar'ın da haklarını korumak üzere gerçekleşmiştir.
25-30 temmuz'da cenevre'de toplanan konferansta da bu durum tespit edilmekle kalmamış; ada'nın fiilen iki toplumlu bir yönetim biçimi benimsemesi gerektiği üzerinde uzlaşılmıştır. bundan sonraki süreçte, garantör devletlerin herhangi birinin toprak genişletmemesi gerektiği vs. dile getirilmiştir, ki bu da türkiye'ye bir mesajdır.
12 ağustos 1974'te toplanan 2. cenevre konferansı'nda ecevit ve turan güneş'in aralarında belirledikleri meşhur parola* mevzusu olmuştur. çünkü kıbrıs'ta artık federatif bir yapı kurulacağı ve halkların coğrafi olarak bölünmüş şekilde yaşayacakları tahmin edilmektedir. türk tarafı da elini güçlendirmek ve daha güvenli sınırlara ulaşmak üzere toprak genişletmek istemektedir. bu nedenle de, "ayşe tatile çıkabilir" dendiğinde silahlı kuvvetler bir hücuma daha kalkarak neredeyse bugünkü konumuna kadar adanın sınırlarını değiştirmiştir.
bu raddeden sonra da uluslararası kamuoyu haklı olarak bize bir ton sövmüş saymış, bm'den çıkan kararlar bizi işgalci ilan etmiş ve garanti antlaşmasını ihlal etmekle suçlamıştır."