Kazara adım atılan üniversiteden mezun olunan gün Hayat gence karşıdan el sallar, “gel gel” diye işaret eder. Fırından yeni çıkmış kadar tazecik diplomasını elinde tutan çiçeği burnunda mezun genç bu daveti ciddiye alır, samimiyetine inanır ve hemen hayatın kollarına atılıvereceğini zanneder. Oysa hayat samimi değildir, hep yalanlar söyler, hep vaatler verir, hep karşıdan gösterir, gösterdiklerini zor verir, vaatlerini gerçekleştirmez.
Kendisini neyin beklediğini bilmeyen genç mezuniyet vedalaşmaları bitip de tek başına kaldı mı “ben ne yapacağım şimdi?” düşüncesi geçer aklından. O güne kadar hiç düşünmediyse artık tam sırasıdır, düşünmeye başlasa iyi olur. Kendisi düşünmezse de evdekiler “ee okul bitti ne yapacaksın şimdi?” makamında sorulara boğarak yavru kuşa yuvadan uçmayı merak etmesi için gereken huzursuzluğu tattırırlar. Genç; günler, aylar geçtikçe arkadaşlarının ya da kendi yaşındaki eş, ahbap, dost çocuklarının işe girdiği haberleri ile suratı bir karış yemek sofrasından kalkma günlerine başlar. Dört bir yana haber salınır, gazete köşelerindeki iş ilanları sonuna kadar okunur, heveslenilenlere başvurulur, gazete ilanlarında görülen sınavlara girilir, tanıdıklar vasıtasıyla ayarlanan iş görüşmelerine katılınır. Çokça olumsuz yanıt alınır, bazen umutsuzluğa kapılıp hırslanılır.
Nihayet o müjdeli haber kapıyı çalar, seçilmiştir, falanca gün işe başlanacaktır. İş kıyafetleri alınır. Henüz fotoğraflarda görülen modeller gibi iki dirhem bir çekirdek işe gidip eğlenilip eğlenilip akşama geri dönülecektir sanılmaktadır.
Genelde büyük firmalar işe yeni giren elemanını genel bir takım kuralları öğretmek ve motive edip gaza gelmiş biçimde işe başlamalarını sağlamak için kısa veya uzun süreli bir oryantasyon eğitimine alır. Genç burada kendisi gibi iş hayatına naif gözlerle bakan eşitleri ile, yani diğer seçilmişler, işe uygun bulunmuşlar ile tanışır. Üniversite ortamındakine benzer esprili, neşeli bir ortama düştüğü için sevinmektedir.
Eğitim sonrasında işe başlanılan o ilk gün genç kendisini çok önemli sanmaktadır. Girdiği müessesede kendisini bir kariyer planının beklediği hayalinin içinde yaşamaktadır. Genç bir kariyer planının kendisini beklediğini düşündüğü işine başladığı o noktaya gelene kadar hangi yollardan geçmiştir haydi ona bir göz gezdirelim. İlkokula gitmiş, orta öğrenimini tamamlamış, herkes gibi bir sınava girmiş bu sınavda başarılı olmak için bir takım kurslara yazılmış ve sınavda “şansına” ne çıktıysa o okulda yüksek öğrenimini tamamlamıştır. Ne genç ne de ailesi hayat ile ilgili bir plan yapmamıştır. Kendi hayatını planlamamış birinin, mesleki gelişimi için kendisine dair birilerinin bir planı olduğunu düşünmesi için hiçbir sebebi yoktur. Ama o bunu bilmez bir yerlerde bir plan olduğu hayaline kapılır.
Eğrş oturup doğru konuşalım, eğer ki bir insan yavrusu; çok uğraşır, işini hızlı öğrenir, çok çalışır, didinir, joker gibi oradan oraya koşturulup tüm angaryaları üstlenerek, gerektiğinde fedakarlıklar yaparsa günün birinde işindeki en yüksek noktaya kadar ilerleyebilir sanıyorsa maalesef çok yanılıyordur. Bu biçimde kendini işine adamışları hızlı terfi ettirmezler. Enayice her tür işi üstüne yükleyecekleri adamı yüseltirlerse o adamın yaptığı işleri yükleyebilecekleri başka adam kalmaz ellerinde. Gencin bunu kendi kendine kabul etmesi için önünde uzun yıllar vardır. Eğer işinde ilerlemek istiyorsa, hızla yükselmek gibi bir emeli varsa kesinlikle yapmaması gereken şey sadece çalışmak olmamalıdır.
Gelelim Kariyer Pilavlamasına, mesleğinde yükselmek için yapılması gereken ancak etik olarak zaafları olduğunu da can-ı gönülden düşündüğüm hızla ve kendini yıpratmadan yükselebilme emeline ulaşma üzerine sinsice düzenlemiş organizasyon faaliyetlerinin cümlesine ben kariyer pilavlaması diyorum. Bir nevi kendi kariyerini kendin parlat manevrası yani. Madem kariyer planlaması diye bir şey yok, madem genç de bir yandan yıllar geçerken, yaşlanmayı beklemeden yükselmek istiyor, o halde kişi kendi kariyerini kendi planlamalıdır. Kişinin kendi kariyerini parlatma, işinde kendini ön plana atmak için el yordamı ile yürüttüğü kulis faaliyetleri için takip ettiği rota Kariyer Pilavlaması’dır. Nasıl ki pilav pişirmek incelik, ustalık ister, kariyerde yükselmek içinde göze batmadan aradan sıyrılmak, pilav pişirmektekine benzeyen bir ustalık gerektirir. Suyunu, tuzunu, pirincini, şekerini yağını hep uygun zamanda atmalısınız ki lapa olamasın ya da kuru kuru kalmasın.
Adet olmuş her bir işin raconu var, en önemli bölümü de bunları maddelemek, iyi bir kariye inşa etmek için şu başlıklarda efor sarfetmek çok önemlidir:
Madde 1: Aman fazla çalışmayalım!!
Madde 2: Cıvık yaftasını yemeden sosyalleşelim
Madde 3: Yeri geldiğinde didişelim sessiz sanıp hakkımızı yemesinler
Madde 4: Bol bol izin rapor kullanalım
Madde 5: Dozunda yağ çekelim.
Madde 6: Ufak ofis çatışmalarına gözü kapalı girmeyelim
Madde 7: Rakiplerin sinirini yıpratalım, iz bırakan çamurlar atalım.
Madde 8: Klüplere katılalım, kendimizi tanıtalım.
Madde 9: Torpilimizi açıklamayalım
Madde 10: Deşifre olmayacak denli sinsi kalalım.
Kendisini neyin beklediğini bilmeyen genç mezuniyet vedalaşmaları bitip de tek başına kaldı mı “ben ne yapacağım şimdi?” düşüncesi geçer aklından. O güne kadar hiç düşünmediyse artık tam sırasıdır, düşünmeye başlasa iyi olur. Kendisi düşünmezse de evdekiler “ee okul bitti ne yapacaksın şimdi?” makamında sorulara boğarak yavru kuşa yuvadan uçmayı merak etmesi için gereken huzursuzluğu tattırırlar. Genç; günler, aylar geçtikçe arkadaşlarının ya da kendi yaşındaki eş, ahbap, dost çocuklarının işe girdiği haberleri ile suratı bir karış yemek sofrasından kalkma günlerine başlar. Dört bir yana haber salınır, gazete köşelerindeki iş ilanları sonuna kadar okunur, heveslenilenlere başvurulur, gazete ilanlarında görülen sınavlara girilir, tanıdıklar vasıtasıyla ayarlanan iş görüşmelerine katılınır. Çokça olumsuz yanıt alınır, bazen umutsuzluğa kapılıp hırslanılır.
Nihayet o müjdeli haber kapıyı çalar, seçilmiştir, falanca gün işe başlanacaktır. İş kıyafetleri alınır. Henüz fotoğraflarda görülen modeller gibi iki dirhem bir çekirdek işe gidip eğlenilip eğlenilip akşama geri dönülecektir sanılmaktadır.
Genelde büyük firmalar işe yeni giren elemanını genel bir takım kuralları öğretmek ve motive edip gaza gelmiş biçimde işe başlamalarını sağlamak için kısa veya uzun süreli bir oryantasyon eğitimine alır. Genç burada kendisi gibi iş hayatına naif gözlerle bakan eşitleri ile, yani diğer seçilmişler, işe uygun bulunmuşlar ile tanışır. Üniversite ortamındakine benzer esprili, neşeli bir ortama düştüğü için sevinmektedir.
Eğitim sonrasında işe başlanılan o ilk gün genç kendisini çok önemli sanmaktadır. Girdiği müessesede kendisini bir kariyer planının beklediği hayalinin içinde yaşamaktadır. Genç bir kariyer planının kendisini beklediğini düşündüğü işine başladığı o noktaya gelene kadar hangi yollardan geçmiştir haydi ona bir göz gezdirelim. İlkokula gitmiş, orta öğrenimini tamamlamış, herkes gibi bir sınava girmiş bu sınavda başarılı olmak için bir takım kurslara yazılmış ve sınavda “şansına” ne çıktıysa o okulda yüksek öğrenimini tamamlamıştır. Ne genç ne de ailesi hayat ile ilgili bir plan yapmamıştır. Kendi hayatını planlamamış birinin, mesleki gelişimi için kendisine dair birilerinin bir planı olduğunu düşünmesi için hiçbir sebebi yoktur. Ama o bunu bilmez bir yerlerde bir plan olduğu hayaline kapılır.
Eğrş oturup doğru konuşalım, eğer ki bir insan yavrusu; çok uğraşır, işini hızlı öğrenir, çok çalışır, didinir, joker gibi oradan oraya koşturulup tüm angaryaları üstlenerek, gerektiğinde fedakarlıklar yaparsa günün birinde işindeki en yüksek noktaya kadar ilerleyebilir sanıyorsa maalesef çok yanılıyordur. Bu biçimde kendini işine adamışları hızlı terfi ettirmezler. Enayice her tür işi üstüne yükleyecekleri adamı yüseltirlerse o adamın yaptığı işleri yükleyebilecekleri başka adam kalmaz ellerinde. Gencin bunu kendi kendine kabul etmesi için önünde uzun yıllar vardır. Eğer işinde ilerlemek istiyorsa, hızla yükselmek gibi bir emeli varsa kesinlikle yapmaması gereken şey sadece çalışmak olmamalıdır.
Gelelim Kariyer Pilavlamasına, mesleğinde yükselmek için yapılması gereken ancak etik olarak zaafları olduğunu da can-ı gönülden düşündüğüm hızla ve kendini yıpratmadan yükselebilme emeline ulaşma üzerine sinsice düzenlemiş organizasyon faaliyetlerinin cümlesine ben kariyer pilavlaması diyorum. Bir nevi kendi kariyerini kendin parlat manevrası yani. Madem kariyer planlaması diye bir şey yok, madem genç de bir yandan yıllar geçerken, yaşlanmayı beklemeden yükselmek istiyor, o halde kişi kendi kariyerini kendi planlamalıdır. Kişinin kendi kariyerini parlatma, işinde kendini ön plana atmak için el yordamı ile yürüttüğü kulis faaliyetleri için takip ettiği rota Kariyer Pilavlaması’dır. Nasıl ki pilav pişirmek incelik, ustalık ister, kariyerde yükselmek içinde göze batmadan aradan sıyrılmak, pilav pişirmektekine benzeyen bir ustalık gerektirir. Suyunu, tuzunu, pirincini, şekerini yağını hep uygun zamanda atmalısınız ki lapa olamasın ya da kuru kuru kalmasın.
Adet olmuş her bir işin raconu var, en önemli bölümü de bunları maddelemek, iyi bir kariye inşa etmek için şu başlıklarda efor sarfetmek çok önemlidir:
Madde 1: Aman fazla çalışmayalım!!
Madde 2: Cıvık yaftasını yemeden sosyalleşelim
Madde 3: Yeri geldiğinde didişelim sessiz sanıp hakkımızı yemesinler
Madde 4: Bol bol izin rapor kullanalım
Madde 5: Dozunda yağ çekelim.
Madde 6: Ufak ofis çatışmalarına gözü kapalı girmeyelim
Madde 7: Rakiplerin sinirini yıpratalım, iz bırakan çamurlar atalım.
Madde 8: Klüplere katılalım, kendimizi tanıtalım.
Madde 9: Torpilimizi açıklamayalım
Madde 10: Deşifre olmayacak denli sinsi kalalım.
evet aynen dediğin gibi oluyor.. üniversitede okurken kurulan hayaller.. bitince elimizdeki umut..
YanıtlaSilve sonra gerçek hayat :)))
iş hayatı cidden çok zor vladimir .
YanıtlaSilben sizin yerinizde olsam bu iyiliği yapmazdım. :)) hata yapa yapa duvara toslayarak öğrenmelerini isterdim; hayatın zor, ama iş hayatının daha zor olduğunu...
mademki bu güzel ve faydalı yazıyı yazmışsınız bu blogu takip eden yeni mezun arkadaşlara diyeceğim son bir şey. vladimirin yazdığı 10 altın kuralı dikkatle okuyun ve uygulayın. tecübeyle sabittir...
Hayatın acımasız kolarına atılım. Şansın varsa hemen iş buluyorsun yoksa günlerce, aylarca, yıllarca iş arıyorsun. Ben o şanslı gruplardanım. Yaz stajım bitti sadece 3 ay bekledim. sonra işe girdim. Garip bir hikayesi var.
YanıtlaSilDediklerine katılıyorum 12 yıl okuyorsun sonra üniversiteye bitiriyorsun o zamana kadar yaşamı toz pembe sanıyorsun bittikten sonra elinde sadece bir kağıt parçası ile kapı kapı dolaşıyorsun. Düşün geçen yıllar, giden paralar ha bunun yanında manevi duyguların sarsılıyor. Fakettin mi hayat çocukluktan beri tuzaklara dolu. 7 yaşında başlıyorsun bazen 20-25 yaşlarına kadar sürüyor bu okuma işi. En güzel çağlar gidiyor. :)
İş bulsan bir dert bulmazsan bir dert.:((
"Eğri oturup doğru konuşalım, eğer ki bir insan yavrusu; çok uğraşır, işini hızlı öğrenir, çok çalışır, didinir, joker gibi oradan oraya koşturulup tüm angaryaları üstlenerek, gerektiğinde fedakarlıklar yaparsa günün birinde işindeki en yüksek noktaya kadar ilerleyebilir sanıyorsa maalesef çok yanılıyordur." Gel alnından öpüyüm seni.
Madde-1 hak veriyorum. çok emek göstereceksin ama az iş yapacaksın. Yani çok çalıştığını göstereceksin. Dosyayı önüne açaçaksın Müdürler geldiği zaman çalışıyor numarası yapacan. Çok basit. (vallah ben öyle yapmıyorum) benim için (-)
Madde-2 cıvık yaftasını yemeden sosyalleşmek yine (-)
Madde-3 Ben hep didişiyorum yine hakkım yeniliyor (-)
Madde-4 52 gün iznim var. çok demi. alamıyorum ki :(( eksi (-)
Madde-5 Hiç çekmiyorum. Bende diyorum ki niye benimkiler yağsız sulu. onların ki zeytinyağlı o zaman. (-)
Madde-6 Evet uzak durmakta yarar var. sessiz sessiz izlemek. fakat bana göre değil (-)
Madde-7 Vallah rakiplerimi sinirlerini yıpratıyorum açık sözlüyüm kusura bakma(inşallah senin gözünde düşmem şimdi)(+) tövbe kesinlikle çamur atmıyorum (-)
Madde-8 yok bende tühh görüyon mu. salak gibi sendikaya üye oldum eksi hocam eksi (-) hakkımı koruyacak diye :DDD
Madde-9 İmkanı yok. Kitap yazdılar onun için. İnternette bile geçiyor :( Ama torpilimi yanlış yazmışlar. (-)
Madde10- Hiç sinsi değilim. hemen renk veriyorum. çok kötü bir şey bu. değişmek lazım (-)
Şimdi ben bakıyorum hepsi (-) eee şimdi ben sana kızmaz mıyım, küsmez miyim. Boşa giden 12 yıl. Bunu önceden yazsaydın ne olurdu :pp
Aslında şakayı bir kenara bırakıyım maddelerine katılıyorum öyle kişiler çok çabuk yüksek yerlere tırmanıyor. Çok iyi bir kar elde ediyorlar. Hem maddi hem manevi olarak.
Sinirlenmedem kaçıyorum. Çünkü haksız yere gelen insanlar aklıma geldi şimdi. İyi geceler.
Unutmadan parlak kariyer demişsin. arada bir cila atıyorlar :))
Kusura bakma yorumum uzun olmuş.
7. Oda;
YanıtlaSilİlerideki yılların ne göstereceğine dair en ufak bilgim olsaydı her şey daha farklı olurdu diye düşünüyorum. :(
Sarya;
YanıtlaSilEvet iş hayatı gerçekten zor, masumiyet ve iyiniyete tutunmak istedikçe insanın elinden çekip alıyorlar. Bu on madde malesef acı tecrübelerle sabit. Ben bunları yapabildim mi? O ayrı konu bunların tamamını farketmem malesef toplam 10 yılımı aldı. Kişiliğimden taviz vermek istemiyorum, hızla yükselenleri seyredip ibret alıyorum. O kadar :( Hakkımın yenmesine seyirci kalmayınca da zor insan oluyorum. Zor insanı, sorgulayani sorular soran sevmiyorlar, kendilerini rahat hissedemiyorlar onların karşısında çünkü :(
Neslihan;
YanıtlaSilN'aptın arkadaşım. Bu yorum değil resmen entry olmuş. Çok teşekkür ederim bu kadar zaman ayırdığın için.
Yazdıklarını okuyorum da. Bu maddeleri yazdım ben ama uygulayabiliyor musun diye sor bana... Malesef uygulamıyorum, deşifre ediyrum o kadar. :(
Bende bu kadar uzun bir yorum yazdığımı yorum bittikten sonra anladım.
YanıtlaSilYalnız olmadığımı bilmek güzel. çünkü bende yapmıyorum
Neslihan;
YanıtlaSilBak buna sevindim işte, böyle yapanlar yükselir şana paraya kavuşur ama gerçek dosttları da pek olmaz neticede, seveni de olmaz. Kolay unutulurlar hatırlandıklarında da arkalarından iyi konuşulmaz :)) seçim yapma işi bu mesele
Bir kariyer sınavına katıldım. 1,5 ay çalıştım. Sonuç ne dersen sınav iptal edildi. soruları başkalarına vermişler. düşün bizim kurumda..
YanıtlaSilİnşallah bir gün karşılaşırız ve eminim çok konuşacak konumuz olacak.
sahte dostları oluyor,makam gittin mi onlarda gidiyor. ben işyerinde şunu farkettim dostluk diye birşey olmuyor.
bizler bu hafta kariyer hakkında işyerinde konuştuk ve bunun için dün bizler için verilen yemeğe gitmedik, protesto ettik. Yani bu hafta yaşadığım bir konuyu sen blogunda ele aldın. tebrik ederim.
UZUN ZAMANDIR iş hayatında olan bir müdür / yönetici olarak şunu belirtmek isterim. Elbette üniversite önemli fakat en önemlisi SİZİN KARAKTERİNİZ,SORUNLARA KARŞI TAVRINIZ ,İŞ TECRÜBENİZ ( ne demekse bu anlamam işe başlamayan birisinin tecrübesi olmaz zaten) ŞİRKETTEKİ ÜST KADEMEDEN BİRİSİ OLAN OLAN DİYALOĞUNUZ DERİM...Gerisi gelir zaten .. Tavsiye 1 ; İlk işinizi muhakkak ama muhakkak bilinen tanınan bir yerde başlamanız.1 yıl kalın ve daha sonra tecrübeliyim diye cv doldurup kariyere başlayın...hadi kolay gelsin
YanıtlaSil