Bizler internete erişimimizi engellemeye hevesli yasaklardan mağduru oynayan yasaklamacı zihniyetin keyfi yasaklamalarıyla boğuşaduralım, Google’dan mükemmel bir hizmet keşfettim hayatım değişmedi ama ufkum hayli genişledi. Bir çok blogun üst kısmında yer alan sonraki blog butonuna bastığım zaman farklı dillerde hazırlanmış sayfalara erişir, onarı merakla incelerdim. Neler yazdığını merak eder ama İngilizce dışındakileri pek anlamazdım.
Şuradan girildiğinde; Arapça, Bulgarca, Katalanca, Çince, Hırvatça, Çekçe, Danimarkaca, Flamanca, İngilizce, Fince, Filipince, Fransızca, Almanca, Yunanca, İbranice, Hintçe, Endonezyaca, İtalyanca, Japonca, Korece, Latviaca, Litvanyaca, Norveççe, Lehce, Portekizce, Romence, Rusca, Sırca, Slovakca, Slovanyaca, İspanyolca, İsveçce, Ukraynaca, Viyetnamca, dillerinden birbirine ister yazılı olarak farklı bir dilden girmiş olduğunuz metni isterseniz, bir blogu ya da internet üzerindeki herhangi bir sayfayı tamamen çevirtebiliyorsunuz. Gördüğünüz gibi bu kadar dilin arasında, dünyadaki en yaygın kullanıma sahip dillerden birisi olan dilimizin yer almıyor olması yazık ki ne yazık. Yine de okuduğum Çince, Fransızca, İbranice dillerinde yazılmış sayfalara onların dilinde yorumlar bırakabilmek hoşuma şimdiden gitmeye başladı.
İnternet engin bir okyanus, ciddi ya da gayrı ciddi, her telden çalan insan tipleri blog dünyasında mevcut. Herkes kendi önüne aldığı pcden dünyaya bir pencere açıyor. Bazıları da muziplik ederek farklı kimlikler yaratıp bir bloga yorum bıraktığında kim olduğunun gizli kalacağını düşünüyor. Ha babam yeni google kimliği yaratıyor, dalıyor blogger dünyasına, kendine blog açmadan veriyor veriştiriyor insanlara. Bu konudan geçen sene şurada ve şurada bahsetmiştim. Gene olsun gene bahsederim diyemiyorum bir kere zaten demişim niye gene diyeyim değil mi? Hazır yazılı ver linki gitsin. Blogu olmayan kimliğin yazdığı yorumların şüphelere yelken açtırtması şöyle dursun, benim sayfanın en altındaki sevgili widgetime tıklayıp şifremi girdiğimde sayfama uğramış olan kimselerin blogger kimliklerinin yanında IP numaralarını da görüyorum bu tarz ufak mucizevi aygıtı kullanan herkes kadar. Hal böyle olunca "Operadaki Rezalet" olsun, "Vladimir’in Sinirlendiği An" olsun başlıklı yazılarımın altındaki muzip yazıların kime ait olduğunu görüyorum, biliyorum. Görünen köy kılavuz istemediği için kargadan kılavuz neyin istemiyorum, ilgisinden ve yaratıcı olmayan espritüel yaradılışından ötürü kendisine teşekkürler ediyorum. Güldümsediğimi itiraf edeyim de bir şeye benzesin, yazıktır dert görmesin o kadar uğraşmış boşa gitmesin.
Çenem düştü lafı dolandırdım yine. Bir de bloglara yazdıklarını bir kitap haline getirmeyi düşünenler varsa bu işi nasıl yaparım ederim diye çok da fazla düşünmesinler, bu sayfadan indirdikleri ufak bir program ile yazdıklarını kitap düzenin kolayca aktarabilirler.
İnternet böyle mucizevi edevatlar, widgetler bir de muzip insanlarla dolu işte.
İnternet engin bir okyanus, ciddi ya da gayrı ciddi, her telden çalan insan tipleri blog dünyasında mevcut. Herkes kendi önüne aldığı pcden dünyaya bir pencere açıyor. Bazıları da muziplik ederek farklı kimlikler yaratıp bir bloga yorum bıraktığında kim olduğunun gizli kalacağını düşünüyor. Ha babam yeni google kimliği yaratıyor, dalıyor blogger dünyasına, kendine blog açmadan veriyor veriştiriyor insanlara. Bu konudan geçen sene şurada ve şurada bahsetmiştim. Gene olsun gene bahsederim diyemiyorum bir kere zaten demişim niye gene diyeyim değil mi? Hazır yazılı ver linki gitsin. Blogu olmayan kimliğin yazdığı yorumların şüphelere yelken açtırtması şöyle dursun, benim sayfanın en altındaki sevgili widgetime tıklayıp şifremi girdiğimde sayfama uğramış olan kimselerin blogger kimliklerinin yanında IP numaralarını da görüyorum bu tarz ufak mucizevi aygıtı kullanan herkes kadar. Hal böyle olunca "Operadaki Rezalet" olsun, "Vladimir’in Sinirlendiği An" olsun başlıklı yazılarımın altındaki muzip yazıların kime ait olduğunu görüyorum, biliyorum. Görünen köy kılavuz istemediği için kargadan kılavuz neyin istemiyorum, ilgisinden ve yaratıcı olmayan espritüel yaradılışından ötürü kendisine teşekkürler ediyorum. Güldümsediğimi itiraf edeyim de bir şeye benzesin, yazıktır dert görmesin o kadar uğraşmış boşa gitmesin.
Çenem düştü lafı dolandırdım yine. Bir de bloglara yazdıklarını bir kitap haline getirmeyi düşünenler varsa bu işi nasıl yaparım ederim diye çok da fazla düşünmesinler, bu sayfadan indirdikleri ufak bir program ile yazdıklarını kitap düzenin kolayca aktarabilirler.
İnternet böyle mucizevi edevatlar, widgetler bir de muzip insanlarla dolu işte.
Bu arada opera maceramdan sonra geçtiğimiz hafta Elhamra'da yine İzmir Devlet Opera ve Balesinin sergilediği Manon Lescaut'unu izledim. Muhteşemdi, bir yerlerde bir şekilde yakalayanlar kesinlikle kaçırmasınlar. Manon'da Ayşe Tek, Le Havre sahnesindeki çığlığı da dahil olmak üzere ve Des Grieux rolünde Enrique Ferrer sesine ilaveten oyun gücü ile mükemmeldiler. Eser muvaffakiyetle sahnelenmişti böylelikle ben de ilk defa izlediğim bir operadan zevk aldım, zihnimdeki bir önceki temsildeki Romeo Bey'in hoyrat kartlığı ile Juliette Hanımefendi'nin evlerden ırak nobranlığı, sevimsizliği ve bahtsızlığı silindi gitti.
olala! İnternet kurcalandığında hakkaten yepyeni bir dünya getiriyor insanın önüne. ben o kadar kurcalayıcı değilim bu konuda ama bilmediğim dilde bir metni okuyup yine bilmediğim bir dilde yorum bırakabilecek olma düşüncesi bile çok enteresan ve güzel oldu :)
YanıtlaSilGünaydın bu arada :))
Günaydın :)) Çınar.
YanıtlaSilGerçekten çok ilginç bu tercüme edevatı, keşke türkçe de olsaydı içinde neden yoktur anlamadım. :)
çince okuyup çince yorum bırakabiliyorsun ha ne güzel :))
YanıtlaSilbirde benim bildiğim farklı isimler altında farklı sayfalara sahip olup da kendine yorum yazanlar da var. burada henüz var mı bilmiyorum da milliyet blogda bunu yapan çok sayıda kişi var ne yazık ki :))
hahhaaha seni sevdiğimi söylemişmiydim. :)) tşk ler vladamir
YanıtlaSilbenim de kitap haline getirme olayı ilgimi çekti. bir gün sitem kaybolursa kızıma kalamayacak diye endişeleniyordum. bunu bir inceleyeyim ben :)
YanıtlaSilInternet doğru kullanıldığında hakikaten birçok penceresi olan dünya gibi.
YanıtlaSilTercüme olayını çok sevdim, hangi dilde okursan o dilde yorum bırakabiliyorsun mükemmel :)
Yazdıklarını kitap haline getirebilmek çok hoş olabilecek.Bilmediğim bir dilde metni okuyabilme ancak bildiğin bir dile çevirmekle mümkün, ya biri türkçeden başka bir dil bilmiyorsa?Bu translate işlemlerinde de çok anlamsız metinlere dönüşüyor yazdıkların.En iyisi bir kaç dil bilebilmek bence.Öğrendiklerini bizlerle paylaştığın için teşekkürler.Tontini
YanıtlaSilbiz daha türk bloglarını okumayı bitirmemiştik oysa...Gerçi benimde içeriğini merak ettigim bir kaç yabancı -ingilizce olmayan site var.Onları anlamak adına bu translate işini sevdim.Ama Türkçe konulmamasına üzüldüm.Bizi de çevirip, evirip okurdu bazıları diye..
YanıtlaSilKitap haline getirme linkini en yakın zamanda inceleyeceğim. Bunları öğrenmek işimize yaradı Vladimir.Teşekkürler paylaştığın için...
Sanki bu yazı, bloglar kapatılıp, 10 Kasım'ı geride bıraktıktan sonra blogundaki uzun zamandır durgunluğunu üzerinden atmak için bir geçiş yazısıydı..Sanırım gümbür gümbür bir yazı geliyor arkasından ?
süper bu bilgiler . saolasın.
YanıtlaSilizmir de yaşam nasıl vladamir? bugün orası için bir iş görüşmesi yaptım da. gel deseler istanbul dan, gitsem mi, kalsam mı acaba diye düşünüyorum da.
İyi geceler Vladimir :))
YanıtlaSilYorumuma selam vererek başlayayım dedim. İnternette araştırma yapma huyum pek yoktur, araştırma yapanların yönlendirmesini daha çok seviyorum. Araştırma yapıp bu bilgileri önümüze hazır lokma halinde getirdiğin için saygılar, teşekkürlür...
teşükkürlür :))
YanıtlaSilimla hatasını gördüm ama düzeltmeye üşendim. Burada düzelteyim dedim...
Teşekkürler :)
İyiymiş ya!
YanıtlaSilTeşekkürler paylaşım için :)
O yazıların altında belirsiz kimse yok ki... Herkes belli görünüyor...
YanıtlaSilAbi, bu counter widget'ları kullanmak, kim gelmiş kim gitmiş diye pek bi'merak içinde bakmak, sonra aslında bunların hiç önemli olmadığını defalarca söyleyip en sonunda da "bloğu sırf kendim için yazıyorum." demek,daha da sonra bu yazıyı acaba kimler okudu diyerek yine analizlere bakmak,
YanıtlaSilyorum almak, yorum kapatmak, yine açmak, yine kapatmak, sonra yine açmak üzerine bi külliye çıkartıcam bi'gün ama kırılanlar olur, üzülürüm..
Ben de bir dilden diğerine çeviri için altavista diye bir site kullanıyorum ama bir daha ihtiyacım olduğnda google u denerim. Türkçesi olmasa, kötü bir çeviri bile olsa başka dillerden metinleri ingilizceye çevirmek özellikle iş alanında çok işime yarıyor; umarım türkçesi de olur yakında.
YanıtlaSilKitap oluşturacak kadar yazamadım daha ama kitap haline getirmenin bu kadar kolaylaşabilmesi çook hoşuma gitti. Teşekkürler.