27 Haziran 2014 Cuma

Marilyn Monroe Ve Patates Çuvalı Hadisesi

Senelerden 1951'dir ve Marilyn Monroe'nun isminin ya da resminin boy göstermediği gazete ya da mecmua kalmamıştır.

Sanatçı Beverly Hills Hotel'deki bir partiye göğüs dekoltesi o dönem için bile hayli cüretkâr kaçan bir tuvalet ile katılınca; kadın köşe yazarları artık hasetlerinden midir, yoksa mesleklerinin verdiği doğruyu yazma tutkusundan mıdır bilinmez; Marilyn Monroe'ya veryansın etmeye başlarlar. Hele içlerinden birinin dili de, kalemi de öylesine keskindir ki; o saat şunları yazar: "Monroe son katıldığı partideki kırmızı elbisesi içinde malesef bayağı bir kadın gibi görünüyordu. Ucuz bir şeyler, mesela bir patates çuvalı geçirse sırtına o zaman gerçek yüzünü görüp hepimiz rahatlayacağız."


Genç yıldızın hakaret sınırlarına dayanmış, dahası kavgada bile edilmeyecek bu sözleri okumasıyla minik bir çığlık atması bir olur. Çığlık atmak da kesmemiştir, ardından elindeki gazeteyi buruşturarak camdan dışarı fırlatır. Fazlasıyla içerlemiştir. Ancak gelin görün ki, 20th Century Fox, Halkla İlişkiler Departmanı, Marilyn Monroe Masası (M.M.M.) bu iğneleyici makaleyi bir sonraki haftaya baş sayfalardan başlamak için güzel bir fırsat olarak değerlendirme kararını sabahın köründe yaptıkları kriz toplantısında almıştır bile. 

Ertesi gün, tüm akla seza itirazlarına rağmen Monroe'nun sırtına, tepesine delik açılmış bir patates çuvalı geçirilir. Zira kapı gibi kontrat stüdyonun elindedir ve ne buyurulduysa Monroe onu giymek mecburiyetindedir. Stüdyonun kıdemli fotoğrafçılarından bir tanesine değişik pozlar verir Marilyn. Fotoğraflar bütün mecmua ve gazetelere servis edilir. Ertesi hafta tüm yazılı basının ön sayfasında Marilyn Monroe ve patates çuvalı vardır. Elbette paçavraların içinde bile, binlerce dolarlık elbiselerin içinde olduğu kadar güzeldir, alımlıdır, cazibelidir ve ışıl ışıl gülümsemektedir.


2 yorum:

  1. Oh iyi olmuş pis çirkefe :D
    İçinde doğal bir ışıltı olan "gerçek" güzellerden Marilyn.. Çuvalla da güzel.
    Gerçekten bu hem içi hem dışı çirkin acuzelerden de gına geldi. Zehirli dilleriyle değil insanlara tabiat güzelliklerine bile çamur atarlar. Hiçbiri o şahane yaz mevsimini sevmez mesela..

    YanıtlaSil
  2. Dae Laurelin arkadaşımıza katılıyorum. "Güneş balçıkla sıvanmaz" derler. Bu atasözü de geldi aklıma.Gerçekten Marilyn etrafını aydınlatan bir güneş gibiymiş.Efsaneliğini hak ediyor.

    YanıtlaSil

Yorumlar