15 Ekim 2012 Pazartesi

Karatenin Birincil Kuralı

Seyyar ve de seyahat halinde olduğum için biraz ihmal ettim buraları. Yanıma PC almadığım içinde ne zaman gireceğim ve bloguma eriştiğimde ne kadar kalacağım belli değil. O yüzden komşu blogları ziyaretlerim ve de bana bırakılan yorumları cevaplamam zaman alıyor. İşlerimi bi ryoluna koyaqyım da kendi PC me kavuşayım istiyorum artık.

Hoş seyahat halinde olunca vakit çabuk geçiyor; eğlenceli olaylarla da, saçma sapanlıklarla da, nevri dönmüş insanlarn kendi kendilerini dövdürme hadiselerine de ucundan kenarından şahit olmak mümkün. Nasıl mı?

Cumartesi günü bindiğim bir dolmuşta orta tarafta yolcunun biri ile şoför arasında önce kısacık bir diyalog yaşandı:

(Çıyan ses tonu ve vurgulaması ile okumanızı öneririm)

Yolcu: Ne bu muavin yok, milletin parasını elden ele taşıdım. Yordun beni.
Şoför: N'olmuş yani.
Yolcu: Ne biçim konuşuyon lan sen. Hizmet sektöründesin beni memnun edicen.
Şoför: İn len aşarı!!!

Diyalog, zayıflıktan kikirdemiş kemiksi, elastiki şoförün sinir buhranı geçirmeye başlamsı ile burada sona erer. Şoför koltuğunda arka koridora atlar, iki adımda (belki de daha az) diklene yolcunun suratına oturtur. Yolcu da az Bruce Lee izlememiştir, pratiği de yerindedir. Bam küt bam şeklinde hız kazanır diyalog. İkilinin birbirine kilitlenmesi, fırsat buldukça çenelere yumruk belden aşağı kısımlara tekmeler, yere düşüp açık olan minibüsten düşmeleri ile dışarıda devam eder. Hakaretin bini bir paradıri bi rtürlü yenişmezler araya girenler de sille ve tokatlardan nasiplerini alırlar.

Bütün bunlar iki üç dakika içinde olur. Sepetlenen yolcu yol kenarında cep telefonuna sarılır, arkadaşlarına havadisi ve dolmuşun plakasını verir. DOlmuş şoförü bir şey olmamış gibi sakin makamına geçer. Kapısını kapatır. Basar gaza.

Bu minik hadise bana karatenin birincil kuralını anımsattı.

Ne de olsa çocukluğumda ben de az Brce Lee filmi seyretmemiştim.

Karatenin Birincil Kuralı:

"Dövemeyeceksen Dayak Yememeye Bak"




İnsanlar bu ara ipe sapa gelmeyen nedenlerle ne kadar çabuk celalleniyorlar değil mi? 

2 yorum:

Yorumlar