3 Aralık 2008 Çarşamba

Otorite

Adamın üzerine üzerine değnek sallar, “höt” der otorite, kaşlarını çatar nedensiz. Naletlik eder, bağırır, sindirir insanları. Bir kimlik soramaz hale gelir vatandaş. Otorite serttir, neden sert olduğuna dair açıklamada bulunmaz. Kendine güvenemeyenler açıklamalarda bulunmazlar, dedim ya “höt” diyerek korkutur sindirir, hep dediği olsun ister.


Otorite ile sorunum oldu benim. Hem de kendimi bildim bileli. Çünkü açıklamaktan aciz insanları asla anlayamadım, sevemedim, saygı duymadım onlara. Zeki çocuktum, orta okul ve lisede otoriteyi sorgulamam hiç bitmedi Başım belaya girdi sürekli. Haklı olduğum durumlarda bile disiplin kurulunun müdavimiydim.


Dönelim başa, otorite sindirmeyi hedefler, bunun için şartlandırır. Otorite Polis kılığına girer avukata gider bir şeyler ister avukat karşısındakinin polis olduğunu ispatlaması için kimliğini sorar, vatandaş tarafından kimliği sorulan polisin gururu incinir, gururu incindiği için kimliğini soran vatandaşı bir güzel benzetir. Benzetmenin neticesi bir kırık kol, bir de kırık burundur. Nedir vatandaş kimlik sormuştur. Demek ki polise kimlik sorarsan gururu kırılır, o da seni kırar. Polise bir şey sormamak lazımmış.


Üç tane it bir birahanede çalışan konsomatris kadının üzerinde otorite kurmak, ona haddini bildirip sindirmek ister. Plan yaparlar. Uygularlar. Polis kıyafeti almak için dükkana giderler. Dükkan sahibine; “Biz dizi çekicez” derler. Dizi deyince akan sular durur, hoş canı isteyen canının istediği kıyafeti alabilir de gerekçesi ayrı bir ızdırap. Dükkan sahibi üç ite üç polis kılığı satar. İtler polis kılığına bürünürler, bu kılık onları otoritenin şemsiyesi altına alır. Artık kimse onlara kimlik sormaz, soramaz, dokunamaz. Dokunulmaz olurlar. Kadını yerlerde sürükleyerek arabalarına atar, dayak atar, tecavüz ederler. Suçlu kim. Otoritenin payı yok mu bu eylemde? İnsanları sindirerek en doğal haklarını talep edemez hale getirmiş olmakta suçu yok mu otoritenin?


Otorite ile sorunum iş hayatımda da peşimi bırakmadı, nedensiz cart curtları sindiremedim. Kimselere alkış tutamadım, yağ yakamadım, sorgulamadan edemedim. Soru sorduklarım gıcıklığına yapıyorum sandılar. Burnumdan fitil fitil getirmeye çalıştılar. Onu bile ağız tadı ile getirtmedim.


Otorite tutkunlarının en temel özelliği kendilerine soru sorulmasından, özellikle cevap vermek zorunda kalıp da aptallıklarının ortaya dökülmesine neden olacak soruların sorulmasından rahatsız olmalarıdır. En kıl oldukları ise “neden?” sorusudur. Size yağdırırlar ültimatomlarını durdurak tanımaksızın bir an susarlar. “Neden?” diye sorarsınız. İşte o an size olan nefretleri gözlerinin iris dalgaları arasında kıvılcım olup birbirlerinin üzerinden atlamaya başlarlar. Nefret somutlaşır.

Otorite tutkunları aslında zayıf insanlardır, neyi neden yaptıklarını bilmezler, ayaklarının üstüne sağlam basamazlar, korku ile sindirmeye bakarlar karşısındakileri, içleri tın tın bomboştur, o boşluğu doldurabilecek insani duyguların büyük bölümünden ırakta kalmışlardır. Sıkı sıkıya tutundukları bir gururları vardır. O da çok çabuk kırılıverir. Bizim bildiğimiz gurur değildir onların ki. Onların gururu, şeref, haysiyet, verdiği sözü tutma, kendi ayaklarının üzerinde başkasının desteği ile durabilmek değildir. Onların gururu aptallıklarının yüzlerine vurulmasıdır, onların gururu zorbaca dayatmalarının sorgulanmasıdır, onların gururunun tamamı gerçekten gururu olan insanların insanlık ayıbı olarak görüp yapmaktan kaçındıkları her tür eylemdir. Böyle olunca kolay kırılır onların gururu. Sahi gurur nedir?




12 yorum:

  1. Otoriter ile ilgili yaptigin tüm saptamalara katılıyorum.Bir eksiklikten doğuyor .. Söz geçirme, adam sayılma eksikliğinden.. Bu tür insanların geçmişlerinde psikoljik bir ezikliği vardır mutlaka..Benimde otorite ile ilgili sıkıntılarım olmadı değil, genelde hep dengede durmak -dengede tutmak zorunda kaldım arada..

    Senin otorite ilgili sıkıntını anlamamak imkansız olur Vladimir..Sen indigosun çünkü... Bence...

    YanıtlaSil
  2. Kabahat senin demeye de dilim varmıyor ama
    Kabahatin çoğu senin canım kardeşim.
    diye biten bir şiiri anımsadım bunları okuyunca.. Herkesin kızı iyi, gelini kötüdür değil mi? o halde bu çürük yumurtalar kimin ki..Onları da biz yetiştirmedik mi..
    Bütün çocukların sorusudur, NEDEN.. bitmek tükenmek bilmeksizin sorarlar Neden, neden, neden.. Otoriteyi hiçe sayan bir masumiyetle... şimdi hep beraber bu çocuklara verilen cevapları bir düşünelim..
    Kabahat bizim demeye de dilim varmıyor ama
    Kabahatin çoğu bizim canım kardeşim.

    YanıtlaSil
  3. o haberi bende izledim dün akşam saçlarından tutularak sürüklediler kadını, kimse de dur lan sen kimsin demedi. coplarla vurdular tekme attılar. en son adamlar gidince polisi aramak akıllarına geldi de kimlik sormak gelmedi.
    haklısın ne denir ki yazdıklarının üzerine.

    YanıtlaSil
  4. yurtdışında koskoca müdürler, hatta bakanlar metroya binip işe gidiyorlar ya. bayılıyorum. bizde mevki arabası olur, şoförü olur, o şoför önünde el pençe divan durmak zorundadır. siz bir elemanıysanız haşa saygıda kusur etmemelisiniz. azıcık farklı bir tonunuz varsa, bir de üstelik konuşuyorsanız zaten hemen kovulursunuz.bunlar her zaman öfkelendirmiştir beni.

    ama televizyonda o haberi izlediğimde oha dedim. son noktaydı işte, koskoca bir gazino dolusu bir adam, taş devrindeki gibi bir kadının saçından sürüklenerek götürülmesi karşısında yerinden bile kıpırdamamıştı. otoriteydi çünkü çekip götüren. polis kıyafetindeki zorbalardı.

    kızcağız da o korkuyla diyememişti belli ki "hop babam belediye başkanı, amcam emniyet müdürüdür benim. mahfederim sizi."

    bunlar sadece korku dilinden anlıyorlar. "ezerim başını" demedikçe, kavganız ve siz başbaşa. bu gidişle köle bir ülke olacağız. yurtdışında metroyla işe gidip gelen müdürler ele geçirecek tüm şirketlerimizi, topraklarımızı o zaman anlayacağız korkutarak, sordurmayarak, sindirerek yönetimin ne büyük aptallık olduğunu.

    YanıtlaSil
  5. Bendede gurur var ve seviyorum gururumu, beni anlamayacak olanlarla aramdaki sınırdır gurur..

    otoriteyi güzel anlatmışsın vladimir, senin gibi düşünüyorum. otoriteden canı fazlasıyla yanan bir insanım. canımın yandığıyla kalıyorum. sussam kendime kızıyorum, konuşsam bana kızıyorlar...
    çözümü yok

    YanıtlaSil
  6. Adaleti sağlaması için çıkartılan (ama aslında çoğu adil olmaktan çok uzak olan) kanunlarımızda polisin, vatandaş talep etmeden kimliğini göstermesi bir ZORUNLULUKTUR. Ama bizim ülkemizde kanun nerede bir adalet sağlıyor, o kanun uygulanmaz, 'işine gelme' durumu geçerli olur. Ama hangi kanun ki bir adaletsizlik içerir (töre cinayetlerinde tahrik unsuru gibi akıl almaz bir bahane öne sürülmesi gibi) o kanun harfi harfine, virgülü virgülüne uygulanır. Otorite, statüko, itaat, biad etme, kul olma, köle olma, koyun olma... hepsi ama hepsi çoğu zaman baba evinde bile başlıyor bünyelerimize aşılanmaya. Gözümün önünden gitmiyor o kadının sürüklenişi ve etraftaki bir allahın kulunun bile ne yapıyorsunuz demeyişi. utanç içindeyim insanlığıma dair. gerçekten utanması gerekenler utansın!

    YanıtlaSil
  7. en korktuğun şeylerin arkasına sığınma gibidir biraz da otorite. sendeki eksiklikler kaba kuvvet ve nedeni olmayan bir dayatma ve zorlamayla kamufle etme gibi bişi...

    YanıtlaSil
  8. haberi ilk izlediğimde aklıma gelen şey neden bu olay yaşanırken kimsenin sesinin çıkmadığı ve bunu olası bir olay gibi gördüğü olmuştu zaten. "polise kimlik sorun" diyenlerin durup biraz düşünmeleri gerektiğini düşünüyorum ben.Yani bu olay polisin yapabileceği işler kapsamına giriyorsa halk gözünde sistemde sorgulanması gereken bişeyler var demektir bu.Yazık.
    Akıllarına geldimi acaba ???

    YanıtlaSil
  9. bide unutmuşum
    saygının otoriteyle kazanılmayacağını düşünüyorum ben tam aksi saygı sevgiyle ve yine saygıyla kazanılır.
    sevgiler

    YanıtlaSil
  10. Otorite
    Herkeste öyle bir korku oluşmuş ki hiçbir konuda hiç kimseye ses çıkaramıyoruz bir yerde, o bakan o paşam o hocam.. onlara karşı sustukça hiçleştiriyoruz kendimizi adeta..
    Birbirizi eşit görsek aslında,
    kimse kimsenin üstünde bir otorite kurmasa,
    söz hakkı verilse biraz olsun insanlara,
    bu zorbalıklar yaşanmaz zaten bu dünyada..

    YanıtlaSil
  11. Yazın her zamanki gibi az ve öz. Haberi de hatırladım...

    Aklıma bir şey geldi, bak...Uygulayabilirsem seni haberdar ederim:)

    YanıtlaSil
  12. N. Narda;

    Böyle eski yazılara yorum bırakılmasına çok seviniyorum. Teşekkürler. Üç yıldan uzun bir zaman geçmiş vay be..

    Aklına geleni merak ettim, bekliyorum.

    Sevgier.

    YanıtlaSil

Yorumlar