11 Şubat 2015 Çarşamba

Allez, Venez, Milord!

Elini titrete titrete önündeki tabağa çatal, kaşık sallamasını izlemeye dayanamıyorum Vedat Milör'ün. Yüzüne kamera dayanmadıkça sudan çıkmış balık hayatı yaşayanları anlayamıyorum. Hırsın hiçbir türlüsünü anlamıyorum o da ayrı konu ya.

Ülkemizde İspanyol yemekleri yapan bir restoran sahibi kadın paprika ile ilgili bir anısını anlatıyor. İspanyada bir aşçıdan öğrendiği hikayeyi tekrar eden kadını burun kıvırarak ve sabırsız dinliyor Milör. 
"Bunu daha evvel duymamıştım" diyor kadın susar susmaz. 
Duysan İspanya'daki her bir ağızdan dökülen hikayeye vakıf sanırsın. Kadın bozuntuya vermiyor. 

İç Anadolu'da bir pideciye düşüyor yolu. Önüne sunulanlara sallıyor çatalını. Bakamıyorum. Hoş görüntü değil. Elimdeki derginin sayfalarını karıştırıyorum bir yandan.  

Derken;
"Ne güzel ambiyansı var buranın?" diyor Milör.
"Beyim kendimiz tuğladan yaptık burayı" diyor pideci.

Ekrana çeviriyorum bakışlarımı: yemin ederim göz bebekleri titriyor Milör'ün. 
Kafamda tuhaf bir Piaf sesi: başlıyor şarkı söylemeye:  

"Allez, venez, Milord!
Vous asseoir à ma table
" (*)

(*) "Haydi cici Beyim,  gel soframa buyur..."

8 yorum:

  1. Bence bi tür anlayış bu televizyonlardani "gurme" anlayışı bunu gerektiriypr, beğenmemezlik , çok bilmiş tavırlar çok gezip gördüğüne dair bir kaç söz kelam .. Sebebini ne bilmyorum ama bi Ayhan sicimoğluna bi bedat milora bakınca ben de bu izlenim doğuyor ntv'de başka yabancı menşeili bir proğram daha vardı baktım ama adını bulamadım aklıma gelirse söyliyeyim oldukça iyiydi
    Edith piaf la çok iyi bağlamışsın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir şeyleri beğenmez görününce sanki daha bilgili süsü verdiklerini sanır gibi halleri var. Bence en sıradan aşçı bile onlardan çok fazla hakim konusuna. Yabancıların bu tarz programları çok daha iyi, beğenmezlik üzerine değil alttan alta süren bri hikaye üzerine kurguluyorlar her bir bölümü. Seyirci de kendisini ekiple bir oralarda geziyormuş gibi farklı hissediyor. Ekrandakileri insanları ilginç kişiler haline geitrerek sunmayı başarıyorlar. Bizim programlarda bir tek star var o da sunuculuğu yapan kimse. Böyle olunca da bir telaş, bir laf kalabalığı, bir gereksiz bağırtı gidiyor. Yoruyor insanı... Aslında ka gündür aklıma takıldı bu arkı milör milör diye, dur yazayım dedim kendi kendime. Teşekkürler. :)

      Sil
  2. Yani tamam da Vladimir, adamın eli sinirsel bir hastalıktan titriyor. Tabii ki nerede nasıl konuşulacağını bilmemesine gerekçe değil bu, ne de o fazla bilmiş hallerine. Bir seferinde gene ukalalık yapıyordu: bu patates kızartmasını önceden kızartıp sonradan ısıtmışsınız, taze kızartsanız daha başarılı olur tarzı abuk bir yorum yapmıştı (sanki bunu işletme sahibi bilmiyor). Karşısındaki adamın da belli Vedat Medat hiç umurunda değil hatta "üf nereden çıktı şimdi bu adam bir de buna laf yetiştiricez" gibi bir sabırsızlıkla konuşuyordu, hiç karşısında ezilip büzülmeden "burası esnaf lokantası akşama kadar 1400 tabak yemek çıkartıyoruz (ya da her ne kadarsa şimdi unuttum) tek tek uğraşırsak millet aç kalır" demişti :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bana o haraketleri de batıyor: insanların karşısına bilmiş bilmiş dikilmesi, karşısındaki sözünün doğruluğunu ispat etse bile hala "benim dediğim doğru" bakışları atmayı sürdürmesi berbat. Aslında başkalarından beklediği özeni kendi işine gösterse o el titremelerini görmeyiz. Katherine Hepburn meslek yaşamının son döneminde uzun yıllar boyunca aynı hastalıktan muzdaripti. Yine de filmlerinde, yakın çekimlerinde dahi yüzündeki kasılmaları görmeyiz. Stoklu çekim yapılabilir ve kurguda düzgün olanlar bir araya getirilebilir. Hem de digital kameralar ile hiç maliyet değil. Haklısın bazen birinin tepesi atıyor ve veriyor gereken cevabı. :)

      Sil
  3. hahahhaah bu kadar çok uyuz olunduğu halde bir yandan da izlenen başka bir adam daha yok sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne zaman açsam denk geliyor. Kanalı değiştir değil mi? yok illa ki izlenecek :)

      Sil
  4. Ben de hiç anlamıyorum ve seyredemiyorum Vedat Milör'ü, hakkaten zorla yiyor o yemekleri titreyen eliyle. tamam adam hasta olabilir. hasta olanlar işini birakip evde otursun da demiyorum ama bu kadar da göze sokula sokula hoş olmuyor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok ufak rotüşlarla o kayıtlar düzelir ama onu yapmak için önce niyet etmeleri lazım. :)

      Sil

Yorumlar