Beylikdüzü'ne fuar için gitmek yorucu bir deneyim. Hele Kadıköy tarafından yola çıkacaksanız kendi kendinizi cezalandırmak üzere yola koyulur gibisiniz. Bu kez fuara bir tek kitap bile almamak kararı ile giden ben, 12 adet kitapla geri dönmeyi başardım.
Fuar hengameli bir deneyim, standların yerleşimi okuyucudan ziyade stand görevlilerini rahat ettirmeye yönelik gibi (Metis'in standı hariç). Hele bir de yazarlar imza salonunda değil de standda imza atıyorsa izdiham sıkıntıyı büyütüyor. Kitap seçmeye yani elinize alıp arka kapağı okuyup, içini karıştırmaya uygun bir ortam fuar alanlarında sağlanamıyor. Bu sadece İstanbul'da görülen bir hata değil geçtiğimiz dönemlerde katıldığım tüm kitap fuarları okuyucu dostu değildi.
Fuar alanından metrobüse bindim, ilk durak olduğu için rahat biçimde Cevizlibağ'a geldim. Söğütlüçeşme için aktarmamı yaptım itiş tepiş aracın kapısına bir yere sıkıştım. Bir iki durak geçmişti ki elim kolum dolu ve ayakta gitmek iyice zul gelmeye başladı. İzmirliler bildiğiniz gibi sıkıntıya gelemez pek. "Tanrım bir mucize olsa da ben de oturarak gitsem" düşünceleri ile derhal hayale daldım elbette. İşte o anda aklımdan geçen mucize başıma geldi.
Otobüsün lastiği patladı. Ön kapıya tüneyen ben olduğum için yeni gelen bomboş otobüse ilk ben binerek rahat rahat ve kitaplarımı kurcalayarak son durağa kadar geldim.
Tanrı kitap severleri seviyor arkadaşlar.
Bu sefer edindiğim kitaplar şunlar:
Kara Kitap'ın Sırları
Küçük Prens'in Güzel Hikayesi
Okuma Günlüğü - Alberto Manguel
Bütün İnsanlar Yalancıdır - Alberto Manguel (ilk kez yabancı bir yazardan imzalı kitabım oldu, üstelik imza süresi dolmuş standdan ayrılmıştı :) )
Ses Taklitçisi - Thomas Bernhard
Gelelim onur konuğu Çin'e ayrılan bölümden edindiğim kitaplara
Golden Treasury of Chinese Poetry in Han Wei and Six Dynasties
300 Tang Poems
Dialogue with 2 Contemporary Chinese Writers (Mo Yan dahil, entersan ropörtaj yazıları)
Tales from Tibetan Opera
Unravelling the Mystery, Chinese Faces (Çinlileri anlamak, vücut dillerini okumak için enteresan bir kitap)
China in the Movies
Chinese Literature (biröykü ve novella antolojisi)
Bu kitapalrın arasında en ilginç bulduklarım ise,
İlki daha önce bahsettiğim, Yaşar Kemal imzalı İlk Sözler
İkincisi "Küçük Prens'in Güzel Hikayesi. Kitabın oluşma öyküsünü anlatıyor, yazılışından basımına giden süreyi fotoğraflarla, orijinal metinden fotoğraflar ile ve bugüne kadar yapılmış Küçük Prens kitabından sayfaları içerdiği gibi, kitapta yer almamış sayfalara da yer veriyor. Bu hali ile "kamera arkası görüntüler" ve "silinmiş sahneler" içeren bir DVD yi andıran bir kitap. Elbette bir böüm de bildiğimiz "Küçük Prens"e ayrılmış. Mavi Bulut yayınlarından küçük büyük tüm okurlara hediye adeta. Kitapla bir verilen Küçük Prens kitabı görünümlü defter de cabası. Önümüzdeki bir yıl boyunca dostlarıma alacağım doğum günü hediyesi de diyebilirim artık buna :)
.
Son ilginç kitap ise, Orhan Pamuk'un Kara Kitabının hazırlanma sürecini konu alıyor. Kara Kitap'ın Sırları. Yazarın kendi eli ile yazdığı notlardan, çizdiği rsimlere, kendi hayatının gizemlerine dokunan bölümlere kadar bir çok ayrıntı yer alıyor. Bu işin mutfağına kayıtsız kalamayan okurlar için biçilmiş kaftan.
Hiç kitap almayacağım derken 12 kitap ile çıktım bir de alamadğım için pişmanlık duyduğum kitap var. O da Radikal Gazetesinin seçtiklerinden oluşmuş bir derleme.
Neyse..
Bir daha başka fuardan bir daha kitap mitap almayacağım.
Söz.