Geçtiğimiz salı akşamı üçüncü kez konuştuk filmler üzerine.
Her oturumumuz saat 18 de bir kısa film ile başlıyor. İzlediğimiz kısa film üzerine söyleşiyor ve o akşamki asıl filmimizi çözümlemeye çalışıyoruz. Toplantımız 20:30 gibi bitiyor.
Sinema üzerine sunumlarım ilk kez geçen yıl bu vakitlerde başlamıştı, "Cumalı* Seferis Gökyüzü Derneği'nin konuşmacı konuğu olarak yaptığım "Kış ve Sinema" ile Alfred'in Kuşları başlıklı iki sunumumun verdiği cesaret ile bu işe kalkıştım. İlkinde kış duygusunu yoğun biçimde barındıran dört film ve yapıldıkları döneme dair konuşmuştum. The Last Laugh, I Girasoli, La Sirene du Mississippi ve Mİshima: A Life in 4 Chapters filmleriden kısa parçalar üzerinden kışı anlatırken kış temasının geçmişe özlemi de barındırıp barındırmadığını tartışmıştık. "Alfred'in Kuşları" başlıklı konuşmada ise filmlerinden görüntüler eşliğinde Hitchcock filmlerinde bazen aleni bazen gizliden kullanılan kuşları incelemiştik.
Kasım sonundan bu yana iki haftada bir, Kafka, Frances Ha ve Smoke filmlerini tartıştık bugüne kadar. Ocak ayında devam edeceğiz.
Smoke: Paul Auster'ın sinema ile ilk buluması, senaryosu "Auggie Wren'in Noel Öyküsü"nden yla çıkılarak yazar tarafından tamamlanmış ve filme yönetmen olarak elinin değdiği de biliniyor.
Frances HA, Noah Baumbach'ın yönettiği Fransız yeni dalgasından izler taşıyam kendini iyi hisset filmlerinden, film bittiği anda okurun zihninde yeniden başlıyor hoş finali sebebiyle. Frances HA'nın yaşamının dizginlerini eline almaya çalışmasını, yani çocukluk ile genç kadınlık arasında sıkışmış bir kadının büyüme öyküsü hepimize ayrı ilham vermiş olmalı ki, hayli uzun konuştuk bu film üzerine.
Kafka: S. Soderbergh'in ikinci filmi 1991 yapımı. Yönetmeinin bu filmle işi bitmemiş olmalı ki, 2013 de ilave sahneleri çekip tüm filmi almanca seslendirmesi ile tamamladı. Seyircisine yeni hali ile yakında yeniden kavuşacağa benziyor. Siyah beyaz film Kafka'nın eserlerinden derin izler taşıyor, aniden renklendiği bölmün anlamı üzerine sıkı bir beyin fırtınası yaşadık.
Daha iyi, sanat dolu yıllar dilerim.
YanıtlaSil