İnsanların, hayvanların, nesnelerin, grup çalışmalarının sonunu getiren kazalar var. Ancak görünmez kaza diye bir şey yok. Hepsi görünür. Görünmez şeyler; izansızlık, dikkatsizlik, sorumsuzluk, umursamazlık, bakar körlük, edepsizlik, rezillik, ego yüksekliği, ego yüksekliği ile ters orantılı zeka düzeyi - kısaca beyinsizlik, hazımsızlık, ekelik, tekelik, inat, dediğim dedik çaldığım düdükçübaşılık, kepazelik, ahmaklık, zevzeklik, üç ay evvel gördüğünü yeni gördüğğünü sanıp üç ay sonrasına ertlemeyi cevvalik sanmak, tembellik, basiretsizlik vs. Bunları görüp de kazadan evvel söyleyenin kötü kabul edildiği coğrafyada elbette kazalara görünmez kaza denilecek. Tekerlek kırılınca yol gösteren çok olur. (Atasözlerimizin her birinde olduğu gibi buradaki isimler ve fiiller de sadece örnek olsun diye cümlenin içinden geçmektedir, birebir alakası olduğuna yormamak ehven olabilir. İhtimal bu ya) Ondan sonra ayıkla pirincin görünmez kazasını. :)
Görünmez kazadan ziyade görünen eza diyorum ben bu salaklıklara. Gerçi benim de bu yaygın hastalığın farkına varmam yıllarımı aldı. Uçaktaydım ve kabin görevlisi önümde oturan kadına çay servisi yaparken aksi yönde oturan bir yolcu ile cilveleşirken benim arkamda oturan biri yüksek sesle:
- "Görünen kaza"
demişti ki, çay bardağı yolcunun üzerine olnca haşlaklığı ile...
O gün bugündür görünmez denen kazaları evvelden farkedebilecek biçimde etrafımda dönenleri izliyorum. Çoğunu olmadan görüyorum ve hiçbiri uyarılarımı dinlememiş oluyor. Hödüklüğü düzeltemiyorsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlar