Rüyalar: Rüyalardaki
mantığa ve zamanın akışına bayılırım. Ama rüyalarım pek işime yaramaz, ben
fikirlerimi genellikle müzik dinlerken ya da yürüyüş yaparken yakalarım. Ama Blue
Velvet‘in senaryosu üzerinde çalışırken, dört farklı taslak yazmıştım ve
hepsinin finalinde problem vardı. Derken bir gün kendi ofisimden çıktım,
yandaki ofisteki biri ile görüşmem vardı. İçeriye adım attığım anda bir gece
önceki rüyamı anımsadım, sekreterden bir kağır rica ettim. Yazmaya koyuldum,
rüyamda üç minik detay vardı ve her şeyi çözmüştü. Rüyalarım şimdiye kadar bir
kez zişime yaradı.
Angelo
Badalamenti: Blue Velvet‘i yaparken tanıştık ve o günden beri bütün
filmlerimin müziğini o yazdı. Artık kardeş gibiyiz. Onunla çalışma biçimiz
şöyle: beraberce piyanonun önünde otururuz, ben konuşurum Angelo bir şeyler
tıngırdatır. Sözcüklerimi müziğe tercüme eder. Bazen, dediklerimi özümseyemediğinde,
çaldığı da bir şeye benzemez. O zaman “Yok Angelo, olmadı” derim. Sözcüklerimi
biraz değiştiririm, sonra biraz daha değiştiririm. O da notalarını değiştirir.
“Yok” derim “hayır, olmuyor Angelo”. O daha farklı çalmaya başlar ve böyle,
böyle bir şeyler yakalar. “Tamam” derim “işte bu!” Sonra yakaladığı doğrultuda
sihirini devam ettirir. Onunla çalışmak çok eğlenceli. Eğer birbirimize yakın
oturuyor olsaydık, her gün böyle çalışalım isterdim. Ama o New Jersey’de
oturuyor; ben Los Angeles’da.
Kayıp
Otoban: Barry Gifford’la beraber Lost Highway (Kayıp Otoban)
filminin senaryosunu yazarken kafamı O. J. Simpson duruşmasına takmıştım. Barry
ile bu konuda konuşmuşluğumuz olmadı ama sanırım film bir biçimde, bu dava
süreci ile ilgili oldu. O.J. Simpson ile ilgili olarak aklımın almadığı, adamın
hala gülebiliyor, dahası kahkahalar atıyor olmasıydı. Olan biteni, yaşadıklarını
kafaya takmaksızın gidip golf oynuyordu. Bir insan bir şey olmamışcasına
rutinini nasıl devam ettitir, nasıl normal yaşantısını sürdürebilir diye düşünüyordum.
Sonra bazı insanların kendilerini korkutan şeylerden kaçmak için zihinlerinin
onları aldatmasını ifade eden şu güzel psikoloji terimini buldum “psikojenik
füg”. Yani, Lost Highway bir anlamda bununla ve hiçbir şeyin ilelebet
gizli kalamayacağı ile ilgilidir diyebilirim.
Bu yazılar süper ilgimi çekti Vladimir. Nerden de buldun? İki filmi de izlemedim fakat isimlerini çok duydum. Fakat "psikojenik füg" kavramını yanlış anlamış. Ruhsal sebepli evden kaçma demek. Aslında okurken rast gelmediğim bir terim. Bize bütün evden kaçmalar psikojenik gibi anlatıldı derslerde ve kitaplarda ki buna son derece karşıydım. Demek böyle bir ayırım yapan da varmış. Psikoloji söz konusu olunca çenem düşüyor :) Kusuruma bakma.
YanıtlaSil