Aslında "silahlı adam"ın bir yere gittiği yok, şuracıkta duruyor. Haziran 2011'den beri de yukarıda duruyordu. O tarihe kadar üç, beş vakitte bir tepeliği değiştirirdim. Üşengeçliğim uzun sürdü, adam bir buçuk yıl postu serdi tepeye. Tehdit eder halleri de cabası. Hümanist takılıp silaha sarılmış bir blogger imajı da çelişkilerden çelişki derlemek gibi bir duruma düşürse de beni, ses etmedim. Şimdikinden çok memnun değilim, ama elim erdiğinde hallederim. Hoşuma giden bir resim bulup didiklemem lazım bir miktar. Blog işte.. görsel malzemeye el atmadan olmuyor.
Yazma hallerimde de bir seyrelme oldu şu aralar. Ama online olmadan bazı şeyler yazıyordum. Ondandı. Haziran ayında aklıma gelen defterime not ettiğim bir fikri geliştiriyordum. Çala kalem yazıp, koydum kenara.
Yazı tuhaf bir şey yazdığın an güzel geliyor da, aylar sonra baktığında iiçindeki fazlalıkları da noksan yönlerini de şıp diye görebiliyorsun.
Durum böyle yani.
yukarıdaki adamı sevmedim ben silahlı milahlı önceki fena değildi :)
YanıtlaSileh fena olmamış. diğerine daha bir alışmış sevmiştik sanki. neyse bunada alışırız. insanoğlu nelere alışmıyor resme mi alışmayacağız.
YanıtlaSilyeni resim de fena değil, sıkılmıştık iyi oldu değişiklik:)
YanıtlaSilpeki o zaman.
YanıtlaSil:)
ee güzel olmuş
YanıtlaSilgözlük-silah ve kravat renklerindeki benzerlik iyiydi. bu da iyi, o da iyi... hangisi daaa iyi vs.
YanıtlaSil