Domuz gribi korkusundan sokağa çıkamaz olduk. Anadili ingilizce olanların deyimi ile çok kısa zamanda bir "couch potato"ya dönüşme riskinden beni koruyacak tek şey ise kanepeden kalkmamı sağlayacak sıkı bir korku filmi. Korku filmlerinde de Star TV'nin hayatımıza soktuğu saçmasapan terim ile ifade edecek olursam "maadesel olmayan varlıklar" beni hayli irkiltegelir nedense. Ben böylesi bir korku filmi ararken beklediğim sıkı korku filmi meğer 2007 yılında çekilmiş bile. Bir kaç festivalde boy göstermiş ancak, gösterime girme şansı bulamamış, yönetmeni kapı kapı dolaşıp filmini dağıtacak bir baba stüdyo bulmasa haberimiz olmadan unutulup gidecek bir filmmiş.
Senaryoyu yazan ve filmi yöneten Oren Peli, Oyuncular aynı zamanda filmin büyük bölümünü elde kamera, çeken Katie Featherston ve Micah Sloat. Blair Witch Project, Rec, Cloverfield, Quarantine ve Diary of the Dead'den sonra yine bir amatör kamera ile çekilmiş süsü verilmiş bir film ile karşıkarşıyayız. 15.000 USD'nı aşmayan bu film bir haftada, filmde önemli rolü olan dublex, bahçeli, havuzlu bir evde çekilmiş. Filmin üç ayrı sonu var, ilk gösterildiğindeki son fazlası ile kanlı ve akılda çok soru işareti bırakıyor, sanırım bu sebeple katıldığı festivallere ve bir kaç gösterim şansı bulduğunda ikinci son ile gösterilmiş. Direktör Oren Peli yılmamış filmini gösterime sokabilmek için neredeyse 3 yılı bulan bir süre uğraşmış ve sonunda Dreamworks'e ve Steven Spielberg'e ulaşabilmiş. Steven Bey filmi izlemiş, dokunulmamış haline rağmen filmdeki potansiyeli görüp seyirci yüzü görmemiş sayılabilecek bu filmi yeniden çekmeye karar vermiş. Ancak yeniden yazmaya girişmeden önce filmin ikinci finalini beğenmemiş ve eldeki malzemeden son bir final oluşturmuş. Kurgulamış demiyorum çünkü film uzun planlardan oluşuyor. Özellikle finalde kamera sabit hiç bir yere kıpırdamıyor. Üçüncü finali ile film için bir deneme gösterimi yapılmış ve alınan tepkiler çok olumlu olunca yeniden çevrim planı rafa kaldırılmış ve Paranormal Activity 16 Ekim 2009 tarihinde seyircisine kavuşmuş. Amerika'da bindokuzyüz küsur salonda gişe rekorları kırarak gösterime girmiş. Imbd'de filme filmi oylayan 13025 kişinin oluşturduğu rating şu anda 7,4 seviyelerinde.
Filmin öyküsü; Micah ve Katie henüz yeni beraber yaşamaya başlamış genç bir çift. Micah evde geçen her anlarını video kamera ile kayıt altına almaya meraklı. Evdeki ilk gecelerinden itibaren Katie tuhaf sesler duyarak uykusundan fırlıyor, bazen kulağının dibinde bir ses adını fısıldıyor bazen alt katta bir tıkırtı oluyor. Bunun üzerine Micah evdeki 24 saati kameraya almaya başlıyor. Geceleri kamera yatak odasında kamera ayaklığının üzerine sabitlenip tüm odayı görüntülüyor. Evlerini bilinmeyen bir güç ile paylaşmakta olduklarını düşünerek tedirginleşmeye başlayan çift doğa üstü güçler konusunda tanınmış bir medyumu evlerine davet ediyor.
Dikkat bundan sonrası filmin büyük bölümünü anlatıyor yani feci biçimde spoiler içeriyor, filmi izlemeyi düşünenler okumasın lütfen.
Medyum, Katie'nin 13 yaşında iken evlerinin yanmasından beri görünmeyen bir varlık tarafından ziyaret edildiğini öğreniyor. Böyle güçlerin olduğunu, bunların iyi ya da kötü huylu olabildiklerini ama ne yaparlarsa yapsınlar onlarla asla iletişim kurmaya çalışmamalarını. İletişim kurarlarsa ve kötü niyetli ise öbür dünya ile aralarında bir daha asla kapatamayacakları bir kapıyı açacaklarını ve ondan sonra başlarına çok kötü olaylar geleceğini söylüyor. Özellikle ruh çağırma tahtalarındani ruh çağırma seanslarından uzak durmalarını hatta denemeyi asla kalkışmamalarını önerip gidiyor.
Bu ziyaretten sonra video kamera, yatak odalarında tuhaf hareketler kaydediyor. Gece yarısından sonra yatak odası kapısı aralanıp kapanıyor, aşağıdan sesler geliyor. Uyanıp alt kata indiklerinde avizenin sallandığını görüyorlar. Uykularında yatak örtüsünün altından bir hava akımı girip Katie'nin ayağını tutuyor, yatak odası kapısında ayakta duran bir varlığın gölgesi izlenebiliyor, üst kattaki diğer odanın ışığı yanıp sönüyor. Bütün bunlar çiftin sinirlerini iyice bozuyor. Kameranın her anlarını kaydetmesi kadının sinirlerini bozuyor ve Katie Micah ile kavga ediyor.
Her gece ayrı bir tuhaflığın kaydedilmesi ile bir yere varılamadığını gören Micah bir arkadaşından ruh çağırma tahtasını ödünç alıyor. Tahtayı gören Katie evi terkediyor. Çift evi terkedince ruh çağırma tahtasının üzerindeki işaret tahtası harflerin üzerinde hızla hareket edip bir şeyle yazıyor. Ve ardından tahtanın yüzeyi alev alıyor. Saatler sonra eve geri dönen çift o gece merdivenlere, koridora ve yatak odası kapısına un serpiyorlar. Aniden bir sesle uyandıklarında ışıkları yakıp odalarında üç parmaklı bir ayağa benzeyen nesnenin braktığı izleri görüyorlar. İzler onları tavanarasına açılan bölmeye götürüyor. Micah tavanarasında üç parmaklı ayağa benzeyen yanmış bir eski fotoğraf buluyor. Resim Katie'nin 13 yaşındaki halini gösteriyor. Aile fertlerini arayan Katie küçüklüğünde yaşadıkları yangından bir tek eşyalarını bile kurtaramadıklarını o resmin de yanmış olduğunu öğreniyor.
Ruh çağırma tahtasının eve girmesinden sonra varlık daha sinirli bir hal alıyor. Ertesi gece kapıyı çarpıp arkasından tekmeler atıyor. İnternette bir araştırma yaptıklarında 1963 yılında bir kızın ruhuna şeytan girdiği öğreniyorlar, kızın internetteki ürkütücü görüntülerinden bu durumdaki kurbanların ne kadar tehlikeli olabildiklerini görüyorlar.
Ertesi gece merdivenlerden öfke ile çıkan adımları duyuyoruz, merdivenlerden çıkıp odaya giriyor ve Katie'yi yataktan çekip ayaklarından sürüklemeye başlıyor. Katie'nin çığlıklarına uyanan Micah diğer odaya koşup kadını geriye alıyor. Alt kata iniyorlar, Katie'nin sırtında bir ısırık izi var. Daha sonra bacağında da bir ısırık izi oluşuyor. Katie yatağına dönüyor ve evden taşınmayı düşünmelerinin gereksiz olduğunu söylemeye başlıyor. Takip eden gece Micah buldukları yanık resmi şöminede yakıor. Katie gece yarısını bir kaç saat geçe uyanıyor bir saati aşkın süre kıpırdamadan durup Micah'a bakıyor. Sonra aşağıya iniyor, derken Katie'nin çığlıklarını duyuyoruz. Micah koşarak yanına iniyor, olan biteni görmüyoruz seslerden anladığımız kadarı ile dövüşüyorlar. Birisi ölüyor. Merdivenleri çıkan ayak sesini duyuyoruz. Katie yatak odasına giriyor, üstü başı kan içinde ve elinde büyük, kanlı bir bıçak var.
İlk final: Katie kameraya yüzünde çılgınca bir gülümseme ile yaklaşıyor. Gözlerini dikip aniden bıçağı kendi boğazına sokup yere düşüyor.
İkinci final: Katie yatağın ayak kısmına yakın, yere oturup saaterce sallanıyor. Ertesi gün akşamüstü telefona mesajlar nırakılıyor. Akşam dokuz gibi Katie'nin yakın arkadaşı eve giriyor, mutfakta ceset görünce kaçıyor. Yarım saat sonra eve giren polisin sesini duyuyoruz. Polis üst kata çıkıyor, Katie'yi görüyor. Kadın elinde bıçakla polislere doğru yürüyor, "Micah nerede?" diye soruyor. Polis bir kaç el ateş ederek kadını vuruyor.
Sinema finali: Çift döğüşüyor ve Katie Micah'ı bıçaklayarak öldürüyor.
Ağır başlayıp, yavaş ilerleyen ama yavaş yavaş yarattığı korku dolu dünyanın içine çeken bir film. Gece, yatak odası çekimleri sıkıcı olabilecekken hızlı ilerlemelerle ilginç hale getirilmiş. Bir korku filmi şaheseri değil ama seyiriciye verdiği ufak bilgi kırıntıları ile gerilimi tırmandırmayı başarmış bir film. Ben holywood sonunu değil de ikinci finali olanı baştan sona izledim. Film bu hali ile daha güzel bence, diğer tam bekleneni veriyor.