"Plaklardan Şimamoto sorumluydu. bir tanesini kabından çıkarır, plağın dış yüzeyine parmaklarını değdirmeden dikkatlice pikaba yerleştirir ve minik bir fırçayla kafalığın tozdan arındırıldığına emin olduktan sonra iğneyi plağın üzerine itinayla indirirdi. plak bittiğinde onu spreyler ve yumuşak bir bezle silerdi. Son olarak, plağı tekrar kabına yerleştirerek raftaki doğru yerine koyardı. bu prosedürü babası öğretmişti, o da bu direktifleri yüzünde müthiş ciddi bir ifadeyle, gözlerini kısıp nefesini tutarak uygulardı. Bu sırada ben kanepeye oturur, onun her hareketini izlerdim. Ancak plak güvenli bir şekilde raftaki yerini aldığında bana döner ve hafifçe tebessüm ederdi. ve her defasında şu düşünce beni sarsardı: elinde tuttuğu bir plak değil, cam fanusun içindeki kırılgan bir ruhtu."*
Zemberek Kuşunun Güncesi, Kafka Sahilde, 1Q84, İmkansızın Şarkısı romanlarından birini mutlaka okumalısınız. Müzik her zaman ayrı bir yer tutuyor kitaplarında ayrıca.
Japon kültürü hayli farklı, insan insan olduğunu sürekli anımsıyor, diğerlerine ve doğaya faydalı ve düzeni bozmayan insan olmak önemli aksi halde büyük onursuzluk addedilmekte.
Hmmm....çok methini duydum ama hiç kitabını okumadım. Teşekkürler Vladimir..müzik için de..
YanıtlaSilZemberek Kuşunun Güncesi, Kafka Sahilde, 1Q84, İmkansızın Şarkısı romanlarından birini mutlaka okumalısınız. Müzik her zaman ayrı bir yer tutuyor kitaplarında ayrıca.
SilEşyaya özen gösteren insanlar, eminim insana da özen gösteriyorlar.
YanıtlaSilKırmamak, incitmemek istiyorlar.
Japon kültürü hayli farklı, insan insan olduğunu sürekli anımsıyor, diğerlerine ve doğaya faydalı ve düzeni bozmayan insan olmak önemli aksi halde büyük onursuzluk addedilmekte.
Sil