4 Şubat 2015 Çarşamba

Bırakınız Üfürsünler

İnsanın işi gücü; kendini ilk kez duyduğu konularda bile otorite zannetmekten ibaret ise, ğstelik böyle biri civarınızda ise, yandığınızın resmidir. Ancak edebiyat konusuda; cahili olduğu alanlarda bile her duyduğuna atlayıp bir de ahkam kesenler varsa etrafınızda, dünyanın en güzel eğlenceleirnden birinin içerisine düşmüşsünüz demektir. Gıkınızı bile çıkarmadan dinleyin, itiraz edip ürkütmeyein sakın. Daha sonra gülersiniz..


Olay geçtiğimiz hafta İzmir'de yaşandı. Ayda bir toplanan kitap klübümüzde, ülkemizde ilk kez bir kitabı ocak 2015'de yayımlanmış vietnam asıllı amerikalı bir yazarın on yıl kadar önce yazdığı romanını tartışacaktık. Kitabı erkenden seçmemizin nedeni çevirmeninin grubumzdaki arkadaşlarımızdan biri olmasıydı. Yazarı hayli alçakgönülü, romanı ile ilgili e mail üzerinden sorduğum sorulara verdiği yanıtlar ile kalbimi kolayca kazandı. Toplanacağımız yere varırken bir edebiyat bilirkişisi ile karşılaştım. Ayak üstü konuştuk. "Hemen kalkmam lazım, kitap klübüne yetişeceğim" demem üzerine:

Bilirkişi: Kimi okuyorsunuz bu ay?
Bendeniz: Falanca Filanca-Kong
Bilirkişi: Hangi kitabını okuyorsunuz?.
Bendeniz: "Feşmekan  Kitabı"
Bilirkişi: Çok iyi bilirim o eseri, Uzun yıllar etkisinden kurtulamadım.
Etki? Uzun yıllar?

"Oha! Kitap çıkalı 15 gün oldu" demedim elbette, "Bırak üfürsün köşeyi dönünce gülersin" dedim içimden.

İyi ki herşeyi bilmek zorunda olanlar var. İki gülüyoruz, fena mı?

Kitap oyma: Jennifer Khoshbin

  

5 yorum:

  1. hahahah ay karıştırdı mı acaba? ben yapıyorum bazen öyle salaklıklar. bir kez çok sevdiğim bir yazarın kitabını buldum ve üzerine atıldım. yanımdaki arkadaşa da anlatıyorum; "mutlaka okuman lazım bu yazarı, şöyle yazıyor, böyle yazıyor... ne zamandır aklım bu kitapta, hazır bulmuşken alayım..." nasıl da mutluyum... kasaya giderken yanımızdaki bir başkası uyardı kitabın yazarı o değil diye. benim yazar sadece önsöz gibi bir şey yazmış romana meğer.
    bazen de bir kitabın adı söylenince, "kim yazmıştı onu ya?" diye düşünürüm. müthiştir isim hafızam :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya biri kafayı sıyırmış ve bu afiş gerçek, yahut da biri kötü bir şakaya kurban gidiyor. Ama afiş eğlenceli allah için :)

      Sil
  2. Karıştırdığını sanmam. Bilmiyorum demek zoruna gidiyor bunun :) İlk kez Roberto Bolano hakkında konuşurken anladım huyunu. Herşey illaki dadaizme bağlanacak. Biliyor gibi konuştu. Halbuki Bolan benim yazarım herşeyini hatmetmişim adamın. Uçtu uçtu, anlattıklarının aslıyla astarıyla alakası yok. İzmirliyi cahil sanırsan olacağı bu. Senle çaktırmadan dalga geçerler. Karıştırmak gayet doğal bana da oluyor sonra ya öylemiydi deyip gülüyoruz. Kimsenin kimseye hava basma borcu yok, benim bilmediğimi o bilir ne olacak. :) AMa illaki hepsini ben bilcem dedi mi geç karşıya seyret, dinle. Gülünecek malzeme oluyor mallar farkında değiller. Bu konud ainşallah hiç farkındalık kazanmazlar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu dadaizm neymiş de haberimiz yokmuş arkadaş, anlata anlata bitiremedi mi hala :)

      Sil
    2. Bitirmedi, bitirmek de istemez. Asla sahip olamayacağı orjinallik sayıyor kendisi için. Bence bu konuyu bir yerde ilk kez duydu ve "duyulmamış bir konu bu, dur ben sahipleneyim bir şey olamadım bari dadaistti diye anılayım" diyerek dört elle sarıldı. Bir gün sahici bir dadaist çıkacak karşısına dağıtacak ortamı :)

      Sil

Yorumlar