8 Aralık 2014 Pazartesi

Yazmak, Film Çekmek ve Ünlü Olmak Üzerine

Woody Allen diyor ki;

"Hep ecnebi film yönetmeni olmak isterdim. Ama Brooklyn'de doğmuştum, ecnebi değildim bu yüzden olamadım. Ancak sonradan bir alay tatlı tesadüf sayesinde kendim ülkemde olamasam da dünyanın başka ülkeleri için bu hayalim gerçekleşti. Hatta bir ara ucundan kıyısından altyazı bile hazırlamışlığım vakidir. İşte bu çok hoşuma gitmişti. Aslında film çevirirken yabancı dil bilmek pek gerekmiyor, zira konuşacağınız bir kaç şey vardır, onları da zaten herkes bilir. Tek kelime İngilizce bilmeyen çinli bir kameraman ile beraber üç film yaptık. Konuştuklarımız hepi topu,  ışık ve açılar hakkında olunca, dil sorunu yaşamadık."



"Okur yazar insanlar için film yapıyorum. İtiraf etmeliyim ki dünya da, patlayan arabalar ya da bel altı şakaların, yani genel seyirci zevkinin hitabetmediği; okuma yazması olan, eğitimli, süzme zevk sahibi bir kaç milyon insan var."     



"Film yapmak beni çok mutlu ediyor. Gerçi bir roman da yazdım ama pek başarılı olduğu söylenemez. Tiyatro oyunu yazmak istiyorum, The New Yorker'a yazmaya devam edeceğim. Yani illaki her sene bir film çevirmem lazım diye kendimi paralamama gerek yok. Bir yıl bir film yapmak için çok fazla bir süre. Şey'in yaptığı gibi - Steven Spiellberg - filmler yapmam ben, hani 3 sene ve 100 milyon dolar harcanan filmler diyorum. Benim yaptıklarım daha az hırs gerektiren filmler. Bunları çekmek daha kolay. Bir filmi bitiririm ve evde pineklerken yeni fikirler üretmeye başlarım. Sonra oturur bu fikirleri bir araya toplar, kağıda dökerim. Bir film yapabilmem için öyle büyük paralara ihtiyacım yok, böyle olunca da finanse edecek insanları bulmam zor olmuyor. Benle çalışmak prodüktörler için de doğru bahse para yatırmakla bir, zira ben hem ucuza hem de oyalanmadan film çekerim. Film vizyona girer girmez de, adamlar daha ne olduğunu anlamadan yatırdıkları parayı geri alırlar. Arada bir de olsa, bir hit çıkarttığımda herkes bir ton para kazanır. Mesela "Match Point" 100 milyon dolar kâr etti. Elbette benim haricimdeki herkes."

"İster inanın, ister inanmayın ama ünlü olmanın çok berbat yönleri olduğu kadar, iyi tarafları da var. Ama bunun artısına eksisine bakınca iyi taraflarının berbatlardan fazla olduğu görülür. Yani eğer bir punduna getirebilirseniz, ünlü olun derim."







2 yorum:

  1. bol diyaloglu , ironik , bazen eğlenceli ve düşündüren
    çoğu filmini seviyorum.

    YanıtlaSil
  2. Farklı bir dili olduğu kesin, izlyecisini izletttiği dünyanın içine hemen alıveriyor.

    YanıtlaSil

Yorumlar