28 Eylül 2013 Cumartesi

Savaşın Yüzlerde Bıraktığı İzler

"Kardeşini öldüren bir genci yargıladılar dün. Bugün, annesini sevmiş birisini. Biri boğularak, kanı akıtılmadan soyluca öldü, diğeri yakıldı. Bir kediyi dövdüler ince söğüt dallarıyla... Seyrettik. Yarın savaştan askerler dönecek, öldürmenin verdiği gururun değiştirdiği yüzleriyle...

Böyle diyor Levent Yılmaz, "Söylemek" isimli şiirinin üçüncü bölümünde. 

Foto-muhabir Lalage Snow sekiz aylık bir süreç zarfında, Afganistan'da göreve gönderilmiş İngiliz askerlerinden bir kısmının yüzlerini gitmeden önce, görev sırasında ve ülkelerine döndüklerinde fotoğraflamış. "We are not dead" isimli fotoğraf serisinden bir kaç örnek aşağıda yer alıyor. Sütunlar farklı kişilere ait, ilk satırdakiler ülkelerindeyken çekilmiş, ikinciler operasyon sırasında, sonuncu satırlar ise ülkelerine döndüklerinden bir süre sonra. Savaşın insanın kalbinde bıraktığı izleri görmek henüz mümkün değilse de yüzlerde, gözlerde yol açtığı değişime tanıklık etmek mümkün. 



Meraklısına Linkler:

27 Eylül 2013 Cuma

Dikkat! Sözüm Kedi Sahiplerine'

Lütfen kedilerinizi taramayı ihmal etmeyiniz. 
Zira mevsim değişikliklerinde tabiatları gereği hayli tüy bırakıyor bu sevimli ve muzır şeyler.  
Tarayın onları mutlu olsunlar. 
Ama böyle değil...
Ananalerimize uygun biçimde.

İmza: Ananaleri uğruna "bana ne"lerinden taviz veren Vladimir. 




Kaptırdık Misafirperverliği

Türk kahvesi, baklava, Hacıvat ile Karagöz, şiş kebap, bozuk saz, döner... Anlamsızlık denizinde boğulup gitmiş basınımızın ifadesine göre bunları zaten kaptırmıştık. Mirasyediler gibi çarçur ettik; ne kahvenin tadı kaldı, ne gölge oyunlarını anımsayan, ne de dürümlerin içinde dönere rastlayan. Son yıllarda adını duyduğumuz ama kendisini görmeyeli hayli uzun zaman geömiş bulunan misafirperverlik de Ege'nin öbür yanına transfer oldu. Dilimizi konuşmaya çalışırken gözlerinin içi gülen, yorulanları evinden, dükkanından içeri buyur eden, alışveriş ettiğinizde bir hediyeyi poşetinize ne yapıp edip ekleyenlerden bu diyarda pek kalmadı. Unutulan, unutturulan ne varsa hepsi, suyun öbür yanında.   

Topakas ailesinin evi. 
Eleni ve güleryüzlü ailesine unuttuklarımızı anımsattığı için teşekkür ederim. 

26 Eylül 2013 Perşembe

Kıpkısa Öykü

Bu Trendeki Herkesten Nefret Ediyorum

En çok da senden!

Richard Grayson, yazarın aynı isimli öykü kitabından kıpkısa bir öykü.
(Çev.: D.M.)



4 Eylül 2013 Çarşamba

Dergimize Öykülerinizi Bekliyoruz

"Aykırı Kuş" isimli dergimizde "Fotoğraflara Öyküler" başlıklı bir bölüm var. Burada yayın kurulumuzun seçtiği fotoğraftan esinleyerek kaleme alınmış bir öykü yer alacak. 

Kasım/Aralık sayımız için "İsmail Ertin"in çektiği bir fotoğraf ı seçtik. Bu fotoğraftan yola çıkarak yazdığınız öyküler arasından seçeceğimiz bir tanesi gelecek sayımızda yayımlanacak. Öyküler word programı ile Times New Roman, 12Pt, 1,5 aralıklı yazılmalı ve bir A4 boyutunda olmalı. 

Yazdığınız öyküleri aykirikus@gmail.com adresine gerçek isim ve soy isminizi belirterek ve konu kısmına "fotoğraf öyküsü" yazdıktan sonra gönderebilirsiniz. 


(fotoğrafı büyütmek için üzerine tıklayınız) 

Fotoğraf lara öyküler dışında da 
yazdığınız kısa öykü, şiir, anı, düzyazılarınızı 
aynı email adresine gönderebilirsiniz. 

http://aykirikus@blogspot.com