22 Nisan 2013 Pazartesi

İşte Seçtiğimiz Cümleler...

Yazma işi ile haşır neşir olan kime sorsanız, neden yazdığına dair bir açıklamada bulunacaktır. Farklı kişilerden gelen açıklamaların birbirleri ile kesiştikleri ya da çeliştikleri noktalar mutlaka olacaktır. Ama şu var ki, yazmak insanın kendi kendine eziyet etmesinden başka bir şey değildir. Kim durduk yere kendine eziyet etmek, zora koşmak ister ki. Herkesin kendini ifade ediş tarzı, yola çıkış sebebi farklı ancak kurguda yer alanlar ne hayatın birebir aynısı, ne de tamamen hayal ürünü. Hayat ve hayal birbirlerinden beslenerek dökülüyor kağıda. 

Kitapların altını çizmek ya da beğendiğim cümleleri bir kenara not etmek alışkanlıklarımdan değildir ancak Semiha Ayverdi'nin seneler evvel bir mektubunda yazdığı şu sözleri bir yerlere not etmişim günü geldiğinde kullanmak üzere: 
"Hikâyeler hakkındaki sualinize gelince çok iyi bilir ve takdir edersiniz ki hayal ile hakikat daima el ele dizdizedir. Hangisinin nerede başladığını, hangisinin nerede bittiğini kalemi tutan el dahi bilemez.

Bunca dolandırdığım lafı bağlayacağım yer yine bizim "Aykırı Kuş". Bugünlerdeki sevincimizin kaynağı bu kitap. Kitapta emeği olan herkesin bir sözü var okurlara tez elden ulaştırmak istediği. Herbirimize ayrılan bölüme kendimizden bir cümle ile başlamak istedik. Her birimizin seçtiklerine baktığımda, benim de, arkadaşlarımın da neden yazdığımızın ve nelere dair yazdığımızın işaretlerini bıraktığımızı gördüm bu cümlelerin içine.  

İşte seçtiğimiz cümleler: 

"Her ayrıntıyı hesapladım. Bu kez hiçbirimize bir şey olmayacak!" Hüsamettin Köseoğlu

"Ben de görevlerimi tamamladın, Hayat." Nedret Çelebi

"Yaşamla aramdaki tek bağ orada olan bitendi." Alin Kazgaş

"Öykü, size küsmüş 'görürsen söyle dedi." Figen Uğur Dölek

"Hanginizden başlasam anlatmaya..." Deniz Moralıgil

"Kediler tırmalıyor mu hâlâ sırtını..." Turan Horzum

"Artık boy aynasında kimi görecekti?" Seher Kaya

"Karnavalda kaybettim maskemi" Utkun Büyükaşık

"Evler, şiir okur pencerede..." Özer Alptekin

"Sözü vardı, dönecekti..." Ahu Güzeldiyar

"Nasılsa dokunamadıkları bir yer kanıyordu..." Erhan Söğüt

"Ağzımda bir kahve ile taşıdım onu..." Burçin İvren

"Refika saatlerdi suya bakıyordu..." Duygu Fırat




4 yorum:

  1. Kitap projesi ayrıca şahane olmuş, tebrikler. De, aklıma düşürdünüz, gerçekten neden yazıyoruz? Yazmadığımız günlerde sevdiğini ihmal edenlerin gönül ağırlığı basıyor içimizi, neden? Haftamın tasasını buldum, gidiyorum. Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  2. Derine, daha derine.. içine kazınan her şey kaleminden dökülüyor insanın,yoksa bu acıyla nasıl baş edilir bilmem..

    YanıtlaSil

Yorumlar