6 Mart 2013 Çarşamba

Sırça Kümes

Tennessee Williams, yaşadığı dönemi zorlayan tiyatro eserleri ile adını duyurmuş bir yazar. 1950'li yıllarda eserlerinden sinemaya yapılan uyarlamalar bile sansürün acımasızlığına, aldırmazlığına takılmış. Türü ne olursa olsun eserlerinde yaşamı ile paralellikler kurmak mümkün. Başına bir şeyler gelmesine seyirci kalanlar, o zamanlar da başına gelenleri anlatmana izin vermemişler. 

Dilimizde "Sırça Kümes" ismi ile bilinen oyunun sonlarında Tom'un ağzından dökülenler kendi öyküsünden başka bir şey değildir.


Tom:  
Aya gitmedim, ondan daha uzağa gittim – çünkü iki yer arasındaki en uzak mesafe zamandır - orada durdum. Bir ayakkabı kutusunun kapağına şiir yazdığım için evden kovulunca St. Louis’i terk ettim. Yangın merdiveninin basamaklarından son kez indim, ondan sonra adımlarım beni hep babamın yolundan götürdü, sanki boşluktaydım ve var olmayan bir şeyi arıyordum. Gidip görmediğim yer kalmadı. Şehirler ayaklarımın altındaki kuru yapraklar gibiydi: bir zamanlar parlak renkleri olan ama şimdi dallarından arı düşmüş yapraklar. Bir yerlerde durabilirdim, ama peşime düşmüş bir şey vardı. Fark ettirmeden karşıma çıktı, ummadığım anlarda yakaladı beni. Belki tanıdık bir müziği andırıyordu, belki de şeffaf bir sırça kırığıydı. Belki de gece yabancı bir şehirde, yolda yürürken, kendime yol arkadaşları bulmadan evveldi bu. Parfüm satan bir dükkânın ışıklı camının önünden geçiyordum. Durdum. Vitrinde,  zarif renkleri olan sırça parfüm şişeleri diziliydi, sanki gökkuşağının parçaları kırılmış da oraya düşüvermiş gibi duruyorlardı. Tam o sırada kız kardeşim omzuma dokundu. Arkama döndüm ve gözlerinin içine baktım. Ah Laura, Ah Laura seni geçmişte bırakmayı denedim, istediğimden daha fazla sadık kaldım sana. Paketten bir sigara alıp caddeyi geçtim. Karşıma bir sinema, ya da bir bar çıktı. Bir kadeh içki söyledim, en yakınımdaki yabancı ile sohbete başladım. Mumlar söndüğünde yabancı filan kalmıyor.

Laura mumlara uzanır

Artık dünyayı mumlar değil şimşekler aydınlatıyor Laura. Sen de söndür mumlarını. Elveda

Laura bir nefeste tüm mumları söndürür. 





2 yorum:

  1. Oyunun her kesimi sonu kadar etkili aslında.
    Ben girişinden de çok etkilenmiştim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Etkileici bir oun eskiden TRT de tiyatro oyunlarına er verirlerdi bu oyunu ilk Işıl Özgentürk'ün Laura'yı canlandırdığı versiyonu ile izlemiştim. Seneler sonra sahnede de izleme şansım olmuştu

      Sil

Yorumlar