9 Ocak 2013 Çarşamba

İlk Edebi Tartışma

Yer: Büyük Harfler Meclisi

Tarih: Kesin değil. İçeriğe bakılırsa latin alfabesi ve cebirin keşfinden sonra ancak internetin kullanılmasından yüzyıllarca önce denilebilir…

Büyük Harfler, Meclis’te toplanmış, kendi aralarında havadan sudan sohbet ediyorlardı. Laf lafı açıp, konu aralarında en önemli harfin kim olduğuna geldiği anda sesler yükseldi; sohbet alevli bir tartışmaya dönüştü. A hem ilk harf olduğunu hem de iki ayağının olduğunu ileri sürerek diğerlerini hepten reddetti. Bu da yetmezmiş gibi tek ayaklı oldukları için I ve İ harfleri ile alay etti.
İ “Tek ayağım var ama, Allah’a şükür senin gibi kafasız değilim, tepemde bir de kafam var.” diye diklendi.
Bu cevap üzerine, A’nın alı al, moru mor oldu. İ’yi o güne kadar en yakın dostu ve sırdaşı olarak görmüş olan I kederlendi. Dibinden bir an olsun ayrılmayan arkadaşının kendisine “Kafasız”  diye laf çarpıttığını zannederek içine kapandı, karardı, karardı.
J, birden söze dalarak belden aşağı vurmaya başladı.
“Kuyruğum sizin kafalarınızdan da güzel. Güzelliğimle hep fark ediliyorum o yüzden en önemliniz benim” derken sesi cilveli çıkıyordu.  
H de; A’yı kinayeli biçimde hedef alarak,
“Benim hem iki ayağım hem de iki kolum var, üstelik ayaklarım küçük harfle yazıldığımda bile yerinde duruyor, küçük harfle yazıldığı zaman sürünenler utansın” dedi.
“Sizinle konuşanda kabahat, bir daha ağzımı açmamaya and içiyorum” diyebildi titreyen sesi ile A. Konuşmanın ciddiyetten uzaklaştığını gören O, taşı gediğine koyma fırsatı yakaladığı için memnun biçimde;
“Şuradan bir yuvalanırsam hepinizi yere serer, kendim ayakta kalırım. Boşuna tartışıyorsunuz, kim ayakta kalıyorsa o en önemlidir” dedi.
O’nun konuşmasının son kısmında geçen o harfini kaçırmayan Ö, ona doğru bilmiş bilmiş baktı.
Y bir anda celallendi; tartışmaya zekice saptamasıyla son vereceğin, zannederek;
“Hepiniz laftan ibaretsiniz, oysa ben cebirde de vazgeçilmezim.” Demişti ki, o ana kadar kendi alemine dalmış görünen D yüksek perdeden  gülmeye başladı.
Alfabenin geri kalan harfleri içerlemişlerdi, göbeğini tuta tuta gülen D’ye bakıyorlardı.
“Niye gülüyorsun” diye sordu az evvel ettiği yeminini unutan A. D bir anlığına gülmeyi kesti, vakur bir eda ile cevap verdi; 
“İçinizde bir tek ben gülebiliyorum. Bu meziyetim yüzyıllar sonra çok daha iyi anlaşılacak, işte o zaman en önemli harf ben olacağım,  bu yüzden halinize gülüyorum” demesiyle, derin bir sessizlik kapladı büyük harflerin meclisini.

Harfler o gün içlerindeki en önemli harfi seçemedilerse de kirli çamaşırlarını bir bir ortaya döktüler, içlerinde birbirlerine karşı biriktirdikleri ne varsa hepsini kustular.

İşte harflerin boy ölçüştüğü o gün ilk edebi tartışma yapılmış oldu. O günden beri de hep yapıldı…

Kimileri kazandı…

Kimileri kazandıklarını zannetti…



Kolaj: Ahşap Alfabe - D.M.


4 yorum:

  1. Harflere hiç bu gözle bakmamıştım. Bu da yazarla aramızdaki fark işte.

    Yüreğinize sağlık, çok keyif aldım okurken.

    :D :D

    YanıtlaSil
  2. ÇOk teşekkürler, yazmayı öğrenmeye çalışarak vakit geçiriyorum işte, eğleniyorum da arada böyle. :)

    YanıtlaSil
  3. Çok hoş olmuş, benim de arada kendi kendime yaptığım bir şey nesneleri falan kişileştirmek, eğlenceli:)

    YanıtlaSil
  4. Çook eğlenceliydi:)ben de keyifle okudum.Diğer harfleri de merak ettim.Acaba S ne derdi?:)yazı dizisi olabilir belki.

    YanıtlaSil

Yorumlar