26 Eylül 2012 Çarşamba

Fantastik Korku Fİlmlerinde Gördüklerimiz Gerçek Olursa.

Yaşayan ölülerin konu edildiği filmler, G. A: Romero'nun elini atmasından beri dönem dönem popüler hale gelir ve ardarda zombi filmleri çevrilir. Film çekme teknikleri ve ekipmanları geliştirildikçe neredeyse her on yılda bir furya halinde ortalığa dökülen yaşayan ölü filmlerindeki korkulası yaratıkların da devinimleri giderek gelişir. İlk zombi filmlerinde, gizli deneylerin sürdürüldüğü labaratuvardan sızan tuhaf bir kimyevi maddenin öldürdüğü insanlar, tekrar ayağa kalkıp, kimyevi maddeden etkilenmemiş insanlara saldırıp onları öldürürken, son derece sarsak, hiç de çevik olmayan robota benzeyen hareketlerle devinirken, kurbanların onlardan kaçması hayli kolay olurdu. Ancak 2000'li yıllardan itibaren çekilen zombi filmlerinde yaratıklar hem çok çevik hem de artık düşünme yetileri gelişmeye başladı. 2000'lerden beri bu tarz filmler öyle tuttu ki, bilgisayar oyunundan türetilmiş Resident Evil serisinin beşinci bölümüne gelindi. Bu seride sadece ölü insanlar değil, hayvanlar hele ki kuşlar da öldükten sonra saldırgan yaratıklara dönüşerek hayata dönüyorlar. Bu serideki insan zombiler ise hayli atak ve üstelik akıll;, Paçayı kurtarmak için uzak doğu yakın dövüş sanatlarında hayli tecrübeli olup her tür ateşli silahı tereddütsüz, ustaca kullanmak bile yeterli olmayabiliyor. .Derken iki yıldır gösterildiği ülkelerde ilgi çeken Walking Dead TV dizisi devreye girdi. Bunların hepsinde bir kaza ya da, kontrolden çıkmış bir virüsün dünyada bir salgına sebep olması ve ölenlerin ayağa kalkıp canlılara saldırmaları konu edilir.

Beni en korkutan iki yaşayan ölü filmi ise... 28 Day Later ile onun devamı olan 28 Weeks Later oldu. Bu iki filmde alışık olduğumuz zombi filmlerindeki ölüler dünyayı sarmaz, aslında yaşayan ölü bile değildir buradaki tehlike. Bir ilaç firmasının öfke kontrolü ile ilgili bir ilaç geşiştirmek üzere deneyler yaparken, maymunlara eziyet edilmesini önlemek isteyen çevreci bir grup labaratuvarı basarak maymunları serbest bırakır. Maymunlara zerk edilen "öfke" virüsü ısırılan yerden salya ile bulaşarak girdiği vücuda hızla etkin biçimde yayılmaktadır. Nedensiz bir öfke insanları ele geçirir ve bu öfke nöbeti geçmez. Öfkeli insanlar bir araya gelerek virüsten etkilenmemiş insanları hedef seçmektedir. Sağlıklı insanlar korkunç bir öfkenin ele geçirdiği insanların hedefi haline gelmektedir.  

Her ne kadar bu son iki film, zombi filmlerinin izinden gidiyor gibi görünse de aslında bu film uzak bir geleceği anlatmıyor kanısındayım. Son yıllarda ülkemizde ve diğer ülkelerde yaşanan nedensiz cinayetlere, saldırılara bakın insanlar birbirlerine karşı müthiş bir öfke ile eyleme girişiyor. Son derece sakin, silik tipler öyle bir an geliyor ki korkunç cinayet makinelerine dönüşüyorlar. Aile babası görünümlü sıradan türk erkeği bir kadına tecavüz edip öldürüyor, ölü bedene ait telefonla aynı gece gittiği akraba düğününde fotoğraflar çekiyor, bir çok sakin türk erkeği eşini, kendisini terketmeye niyetlis evgilisini sokak ortasında deşmeye çekinmiyor. Herhangi bir konuda fikir ayrılığına düşmüş kişiler açıklanamaz bir öfkenin eline düşüp birbirlerine kıyasıya girişiyorlar, sonuçta bir ölü bir kaç yaralı mutlaka çıkıyor eften püften sorunların içerisinden. Cinnet geçirdi lafı meşhurdur ülkemizdeki gazeteci beyinli insanların dilinde. Cinnet cinayetlerindeki artış dikkatinizi çekmiyor mu uzun süredir. Yurt düşünde, eline silahı geçiren sakin bir adam bir ada dolusu insanı yerle bir ediyor, bir filmin açılış gecesinde silik ve mazbut bir tip aylarca stokladığı cephaesiğ ile sinema salonunda aksiyona geçiyor, salonu tarıyor sonuç onlarca kurban. 

Bence 28 gün sonra filmi gerçek oldu. Ulu orta görüş bildirmek, insanların gözüne değmek, görünmek bile bazı yerlerde tehlikeli hale geldi. Öfke yanıbaşımızda, öyle kalın duvarlar ya da emniyetli çelik kapıların arkasında değil. 



4 yorum:

  1. O ince mesajdı belkide filmdeki. Ölüden değil, siz yaşayanlardan korkun mesajı.
    Artıyor.. Hiç azalmadan artıyor, cinnet geçirmiş insanların işlediği cinayetler. Kimi hatta öyle böyle değil, onu kimliği yapıyor, kendini masum bile gösterebiliyor.
    Bir blogdaşın dediği gibi; azalarak yok olsalar keşke..

    YanıtlaSil
  2. Bahsi geçen öfkeli zombilere Zincirlikuyu metrobüs durağında rastlanabilir...

    Bilginize,

    YanıtlaSil
  3. ugarokk adlı kullanıcı hazırladığı yorumu öncelemiş :(( Duraklar dolup taşıyor :))

    YanıtlaSil

Yorumlar