5 Haziran 2012 Salı

Bombeli Bili-Bili-Bom

Geçen hafta Çarşamba akşamı çok eğlendim, nezih bir ortamda paradigmaya dair nağmeler derledik. Konu ilk dakikalarda doruğa çıktı. 

"Ben paradigmaya bu açıdan yaklaşılmasını doğru bulmuyorum

Paradigma paradigma içinde. Düşünsenize. 

Konuya başka limanlardan yaklaşılması ihtimali bile; hırç hırç hırçınlaştırabiliyor bir takım paradigma tutkunlarını. Efendim bu lafın tercümesi şu ediyor:  "En doğru paradigma benimkisi, kendiminkinden doğru paradigma tanı-MAM'!!"

Vaowww.... Peki öyleyse, madem... 

Ben paradigmayı insan beyninde idrak merkezi diye bir yer varsa eğer onun kenarındaki bir bombeye benzetiyorum. Herkesin bombesi hayatın o anında kendi durduğu noktaya gelinceye dek, kendi biriktirdiklerinden ibaret. Kiminin ki hayli iri,  kiminin ki yaygın, geniş, dar, alçak, yüksek, envai, çeşit, yani vesaire gülüm, vesaire. İnsanlar kendilerine has bombelerinin ardından görebildikleri kadarını idrak ediyorlar. Gerisi koskocaman bir es geçivermekten ibaret. İri bombelliler yine bombelerinin gürbüzlüğüne bağlı olarak algıda seçici oluyorlar. Bunların arasında; olaylara teğet geçmeyi başaranı da var, her daim burnunun dikeltisine devam ederek hayatı es geçenler de. İnsandır tabi, bombesi olacak elbette, el ne karışır. İri bombelilerin sanki gönül gözü ardına dek açık kalmış gibi; "o öyle değil, bu böyle" diyerek direktif saçmaları bu yüzden. İşte komik olan da iri bombelilerin nutuk atma heveslerinden geri kalmayışları. Zırvala babam zırvala. İki gülüyoruz ne olacak. Gülmek iyidir de... söz konusu olan bombeyse; irisi evlerden ırak olsun. 

Çarşamba'nın üzerine fazlaca gün akmamıştı ki, bu hafta başka bir iri bombelinin eseri ile karşı karşıya kalmak sureti ile gülmelere kaptırdım kendimi. İzmir ilinin güzide insanlarından kimileri belediyeyi her ne surette olursa olsun içlerinde dallanmış, budaklanmış sonu gelmez İzmir sevgisi ile icraatin saçmalık cesameti ne olursa olsun; adeta bir dallama gibi dillerinin son hecesine dek savunur da savunurlar ya..

Araya bir saplama yapayım: 

Durun bir dakika, belediyeyi, yaptığı her saçmalığa rağmen savunmak da nedir? Kötü hizmet alacaksın ve sııııırf (evet beş adet ı harfi ile) son sözü kendin söylemiş olmak için, belediyeyi savunacaksın öyle mi? Bombeliler, bombelilerin marifetlerini görmezden gelir arkadaşlar.

Saplamam bitti bombem müsade ettiği kadar saptama yamaya devam ediyorum o halde;

Bornova dolaylarında gezinirken bir otobüs durağı gördüm; durak kaldırımın en ortasına, hatta ve hatta her tarafına kondurulmuş. Dizayn eden zat-tırevalli kaldırımdan yayaların geçme ihtimalini görüş alanına alamamış olmalı ki, kaldırım yayaya geçit vermez biçimde duraklanmış. 

Hah, hah, hay.... 

İzmir Belediyesi iş başında. Dostlarımızın her biri seri sonu alışverişinde bir birlerini görsün hasret gidersin inşallah. Durak mı geniş kaldırım mı dar? Her ne haltsa... Sonuç olarak kaldırımın birinde daha yayaya geçit yok. Belediye çalışıyor efendim, duraksa durak, bombeyse bombe.. Her neyse ne? Bir de yağmur yağdığında göllenmeyen yol icad edilse şu şehr-i İzmir'de başka bir tasamız kalmayacak. 







Günün Sorusu: 

Fotoğrafta bir sürü araba görüyoruz da bir tane olsun yaya göremiyoruz, neden? Cevap veriyorum: Çünkü yayalar geçemiyorlar, hepsi durağın öbür yanında birikmişler. Bu arada reklam panosundaki kendi yansımamı da mahsustan bulandırdım ki, çirkinliğim ortaya çıkmasın.  Diyeceklerim bu kadardır, ben susarım, müzik konuşsun. 


Günün Şarkısı:

 Modern Folk Üçlüsü Söylüyor, Bom Bili Bili Bom.


5 yorum:

  1. İzmir'in kaldırımları ve yolları konusunda hemfikir olduğumuzu biliyorsun :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. SIMCITY oynatmalılar belediye reisi adaylarına. Belli puanın altında kalanların adaylığı kabul edilmemeli. Simülasyonda sınıfta kalanlar gerçek hayatta bir sorunun ucundan tutmayı başaramazlar zaten :(

      Sil
  2. Sizde en azından kaldırım var!İstanbul'da o da yok! :)

    YanıtlaSil
  3. Bombesi geniş zatlar o kadar çok ki ülkemizde .Dolayısıyla benzeri pek çok oluşuma aşinayız. Bir gün işi gücü bırakıp bu ve benzeri olayların peşine düşüp hepsini resimleyip insanların gözlerine gözlerine sokasım geliyor.

    YanıtlaSil
  4. bi an durağı kaldırdım zihnimde ve durağın öbür yanında birikmiş kalabalığı görünce gülümsedim haliyle:)
    (nasıl ya ne oluyor bana :) )

    YanıtlaSil

Yorumlar