10 Mart 2012 Cumartesi

Suya Yüksekten Bakmak

Bu ülkede akıllıysan, mürekkep yaladıysan, gözünün içine baka baka yalan söylendiğinde şıp diye anlama yetisine sahipsen; dünyayı kendi kendine en kısa vadede dar edeceğin, bilinen bir gerçektir. Bütün bunların üzerine; bir de uzun boyluysan, işin daha da zordur. 

Uzun boylu insanın işi nasıl mı zor olur? 

Cevap veriyorum. Şöyle olur: Metro, tren, otobüs, vapur ve dahası çekçek gibi toplu ve özel taşıma araçlarına bindiğinizde pencerelerin kısa boylu insan kullanımına uygun yapılandığını, yani alçak tutulduğunu; bütün bunlara karşılık geçmekte olduğunuz duraklara ilişkin tabelaların ise nispeten daha yüksek yüksek yüksekliklere konuşlandırıldığını şıp diye anlarsınız. Bu araçlardan birinde ayakta seyahat ediyorsanız eğer, hangi duraktan geçmekte olduğunuzu,anlamak için bulunduğunuz yerde eğilerek camlardan dışarıya bakmanız gerekir. Böyle yapmazsanız durağı göremezsiniz. Eğilseniz bir türlü eğilmezseniz hangi durakta olduğunuz bilememek de var (Sakal ve bıyığın konumlarına göre tükürme eylemi esnasındaki yönlerin yan tesirlerini anımsayınız lütfen). Yanınızdakine fısıldayarak soracak kadar düşünceli iseniz de, başka birinin kulağına fısıldamak için bile eğilmeniz şarttır zaten. Kısacası; kısa boyluysan ayakta otobüs yolculuğu esnasında göğe bakmak kolaydır, uzun boyluysan eğileceksin kardeşim! 

Bir de evlerde; mutfak bankoları hep kısa boylulara göre inşa edilmiştir. İnşaat ile ilgili büyük sorunlar var bu ülkede; mesela bunca inşaat mühendisi, bunca çevre düzenlemecisi, bunca şehir planlamacası ve bir alay - belki daha da fazla - belediye var ki, gönül de istiyor ki, al bunları çarp birbirleri ile; çünkü hiç bir şehrimizdeki, hiç bir yol - numune olsun diye bile düzgün olmaz mı hiç? ve her biri, her yağmur yağdığında göl olmazsa olmazmış gibi de bir gerizekalılığı görmemek için Dolly Parton olman lazım ki, yere baktığında, ayağının altındaki gölleri görmene yaşıtlarına göre fazlasıyla serpilmiş anatomin mani olsun. Üstelik hiç bir kaldırım yok ki yağmurda üzerinde yürüyenlere su fışkırtmasın. Böyle bir intikam dolu su savaşları var bu ülkede. Hal böyleyken mutfak bankoları mı normal olacakmış: olsaydı şaşardım. Uzunsan yemek yapmayacaksın gibi bir şartlanmaya tabi değilsen yandığının resmidir. Eğilmekten beline ağrılar girer, mutfağa girmek haram olur. Şöyle ağız tadıyla bir tortellini açamassın kardeşim!

Eğer ki birisi, bu ülkede size "Tortellini açmak bana haram oldu artık." diyorsa, üstelik o sırada gözleriniz de kapalıysa... Bilin ki bu elem dolu sözlerin sahibi uzun boylu bir adamdır, ya da kadındır. Talihsizdir anlayacağın.  

Unutmayalım ki: Su akar; uzun boylular suya daha uzaktan, daha yüksekten bakar(lar)


13 yorum:

  1. Bak şimdi, Türkiye kadın boy ortalamasını ('90larda 1.60 idi)topuklularla tutturmuş bir bayan olarak nasıl da yabancı geldi bu problem anlatamam yani, demek ki ben bu tezgahları devler için mi yapıyorlar diye sitem ederken,devler de cüceler için sitem edermiş:)Gerçi sizlerin işi daha zor,icabında topukluydu,merdivendi,sandalyeydi derken çözüyoruz sorunları iyi-kötü.:)

    YanıtlaSil
  2. N. Narda;

    Ben de öyle heyula gibi değilim aslında ama belimi ağrıtacak denli vasr bi sıkıntı işte demek :p

    YanıtlaSil
  3. hafiz cektigim izdirabi anlattigin icin tesekkur ederim.

    YanıtlaSil
  4. Barney Sikerson;

    Anlamayan anlamadığı gibi empati bile kurmaz bu ızdırapla. :p

    YanıtlaSil
  5. :)) Çok güzel saptamalar.Yalnız mutfaklarda şöyle bir sorun var tezgahlar kısalara göre üst dolaplar uzunlara göre inşa ediliyor...

    YanıtlaSil
  6. Bu güzel yazıya "YUKARIDAN BAKMAYLA İLGİLİ" küçük bir öykü eklemek istiyorum.
    Mitolojideki tanrısal kuş, sınamak istediklerini pençeleriyle alır yükseltirmiş gökyüzüne. Onların aşağıdakilere yukarıdan bakmaya başladığını görünce de bırakırmış aşağıya. Teşekkürler!

    YanıtlaSil
  7. Çay ve simit;

    Evet aslınd amutfak kazalarının çoğu bu saçma, plansız inşaat stilinden geliyor. Bir de mutfak tezgahı önünde, ışık arkanda, akşam karanlığında gölgen önüne düşüyor. Çzöebilirsen çöz bu muammayı. Davlumbazların alnıma girmesinden şikayetçiyim bir de :(

    YanıtlaSil
  8. Ali Zafer Sapci;

    Çok güzel bir mitoloji öyküsü. Anlayana içinde dersler çok ama. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  9. vay bee ben de uzun boylu olmayı hoş bir şey sanırdım.:D

    YanıtlaSil
  10. Up uzun boylu bir kız arkadaşım vardı, oda elbiselerin hep kısa boylular için dikildiğini söylerdi :)

    YanıtlaSil
  11. Guguk Kuşu;

    Neler çekiyorz anlatamam ;) yok ya ben vasat boyluyum aslında uzun boyluların işi daha zor. :)

    YanıtlaSil
  12. ~♥ Nurs..~

    Bu da ilginç bir detay. Çok da mantıklı :)

    YanıtlaSil
  13. Kısa boylu olarak bana da cok uzak bu anlattıkların derdim ama esim dolayısıyla az cok biliyorum. Ben de geniş paça pantolonların paça boyunun yarısını kestirmek zorunda kaldığımda geniş paça özelliğini kaybetmesine yanıyorum :)

    YanıtlaSil

Yorumlar